İTTİFAK’TA KIPRAŞMA BAŞLAMIŞ…

Uğur Özteke

Siz değerli okurlarımıza, dostlarımıza verdiğimiz sözü tutuyoruz değil mi?

Ramazan ayına girerken ne demiştik “Biz de iyisi ile kötüsü ile artısı ile eksisi ile Konya’nın o Ramazan atmosferine gireceğiz ve mümkün oldukça kimseyi üzmeyeceğiz, haklı dahi olsak kimseyi öfkelendirmeyeceğiz, kimsenin nasırına basmayacağız, sadece toz kaldıracağız….”

Bugün yine mümkün oldukça güzelliklerden söz etmenin gayreti içerisinde olacağız.

Ama önce izninizle üç dört gün öncesine pazartesiye dönelim, Bir Konyalı dostumuzun gözünden cumartesi günü iftar saatlerine doğru Numune Hastanesinin çevresinden bahçesinden gelen görüntüleri paylaşmıştım.

Aynı gün başta Sağlık İl Müdürlüğü olmak üzere, Numune Hastanesinin Başhekimi de arayarak durumu bize izah ettiler. Bu görüntülerin niye olduğunu, bunların da olmaması için bundan sonra yapacaklarını filan anlattılar.  

Kendilerine o gün hassasiyetleri için teşekkür ettik.

Ertesi gün de haber servisinden bir arkadaşımızı görevlendirerek hastane ile ilgili daha detaylı bir haber yaptık.

Bizim amacımız önce yerel gazetecilik. Ardından da yerel gazetecilik çerçevesi içerisinde kimsenin adamı olmadan (Siyasi irade ve siyasi güç, devlet otoritesi “birilerinin adamı olmaktan” öte güç ile her zaman haklıdırlar) her kesimin sesi gözü ve kulağı olmaya çalışmaktır. Yüzde yüz olmasa da bazı konular vicdanımızı sızlatsa da biz genel anlamda çıtayı çok yukarılarda tutmanın gayreti içerisindeyiz.

En basitinden bu Numune Hastanesi örneği en yakın misalimizdir.

Bir vatandaş kirliliği görüyor görüntülüyor ve bizlerle paylaşıyor. Sağlık İl Müdüründen, Numune Hastanesi Başhekimine kadar en yetkili isimler bizim dostumuzdur. Alo dediğimiz zaman bize bir telefon kadar yakındırlar. Ama biz çok uzaklardan bir vatandaşın bize gönderdiğini yazarak konuyu kamuoyunun gündemine taşıyoruz.

Oysa o fotoğrafları o anda Numune Hastanesinin Başhekimine göndersek o dost müdürümüz anında temizliğini yaptırırdı değil mi?

Ama işin özünde biz vatandaşın sesi, gözü, kulağı olma idealizmimizi her şeye rağmen korumaya çalışıyoruz. (Bunu başaramadığımız zamanlarda oluyor. Bu da samimi bir itiraftır)

Bunları yazarken bir de işin vicdan konusu gündeme gelir.

Bu olayın bu kirliliğin diğer tarafı ne yapıyor?

Ne mi yapıyor?

Çooook basit.

Numune Hastanesinin önünden günde en az bir defa ama araçla ama yürüyerek geçerim. Hasta yakınları başta olmak üzere insanlar o güzelim çimlerin üzerinde sere serpe yatarlar, güneşlenirler veya gölgesinde uyurlar, yerler içerler yanı başlarında hem de hemen ayak uçlarında koca koca çöp kutuları olmasına rağmen yiyip, içip ağızlarını silip o pislikleri orada güzelim çimlerin üzerinde bırakıp giderler. Hani sıkça çöp kutuları olmasa kabahat hastane yönetiminde diyeceğim. Ama adamların arkasında çöp kutusu var. Ama bizim insanımız pisliğini pislediği yere bırakır ve gider.

Kedi besleyeniniz var mı?

Yoksa kedileri bilmiyorsanız kedilerin bile kendi pisliklerini ne yaptıklarını bir araştırın lütfen.

………….

Eskiden bir laf vardı “dört duvarı yıkık” diye. Vallahi bizim artık dört duvarımız yıkık durumda. Kime ne diyelim bilemiyoruz…

Biliyoruz bu işlerin başı eğitim… eğitim…eğitim…

Amma velakin eğitim önce evde başlar. Yani ana baba eğitimi.

Sonra okulda eğitim.

Ama o da; siyasetten sendikaya baskısız, dürüst, idealist yasaları bilen ve yasaları uygulayan, Allah’ı bilen ve Allah’tan korkan, hakkı hukuku adaleti saptırmayan ve bunlardan sapmayan, cesur öğretmenlerle….

Neyse konumuz bu değil. Sonuçta pis bir millet olma yolunda hızla ilerliyoruz.

KULE’NİN GÜVENLİĞİ

Bu hafta içerisinde yine bize güvenen bir dostumuzun sayesinde yaşanılan bir olayı köşemize taşımıştık. Yukarıda sözünü ettiğim bizim yerel gazetecilik mantığımız ve vicdan olayı burada da geçerli idi.

Söz konusu olayı yaşayan insanı tanımıyorduk bile. Ama söz konusu yerin Kule’nin yönetimini hepsini biliyorduk. Yöneticileri de dostumuz idi.

Biz konuyu bize aktarıldığı gibi köşemize taşıdık. O konu artık poliste idi.

Dünde KULE yönetiminin konu ile en tepesindeki dostumuz bizi aradı. Bizi bilgilendirdi.

Mesela bu konuyu biz de bilmiyorduk ve ilk defa duyuyorduk. Tahmin ediyorum ki pek çok okurumuz da sizler de bunun farkına yeni varacaksınız.

Değerli yönetici en başta AVM’lerde Ankara’daki örnek uygulamanın Konya’da da olmasını istediklerini söyledi. Ardından da bizi bilgilendirmeye başladı;

“Uğur abi, Kule’deki güvenlik sistemi Konya’da hiçbir AVM’de yok. Çünkü bizim güvenlikçilerimiz öyle özel güvenlik şirketlerinin güvenlikçileri değil. Bizim arkadaşlarımız İttifak Holding Güvenlik Teşkilatı mensupları. Yani bizim arkadaşlarımız silahlı güvenlik mensubu. Polis kategorisindeler.”….

………..

Aslında Kule’deki bütün güvenlikçiler silahlı imiş. Sadece buraya giren insanların silahların gölgesinde içeriye girmesi gibi kötü bir algıdan dolayı silahlarını devamlı takmıyorlarmış. Ama tabii ki polis ile direkt bağlantılı olarak en küçük bir ihbar durumunda derhal silahlanıyorlarmış.

İki; burada 450 kamera ve görüntü kaydı cihazı varmış. Polis bunları istediği zaman istediğini alabiliyormuş.

Kule yöneticilerine bizi dolayısıyla kamuoyunu bu konuda bilgilendirdiği için teşekkür ediyoruz.

İTTİFAK DEMİŞKEN…

Kule’den söz edince hemen aklıma geldi. Bayram önü şu mübarek günde güzel şeyler yazmak için tırmalıyoruz yaaa.

Malum İTTİFAK yönetimi değişti. Yeni yönetim ilk icraat olarak çalışanlarının maaşlarını ödemeye başlamış. İnşallah bu iyi niyet gösterisi hızla zincirleme devam eder, İTTİFAK çalışanları kurumları ile hareketlenir dolayısıyla Konya’mızın bir penceresinden içeriye güneş sıcaklığı ile bir meltem esintisi başlar.       

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Keşke insanlarımıza abdesti bozan şeylerin yanında birazda imanı bozan şeylerden bahsedilseydi.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Aynı görüşte, aynı fikirde, aynı düşüncede olmamamızın düşmanlık zannedilmediği zaman daha iyi ADAM oluruz 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.