JANSEN’İ BİLE YILDIRMIŞIZ; AHH ŞU İMAR İŞLERİ

Ahmet Öztemel

Ankara… 13 Ekim 1923 yılında başkent oldu. Tabii bozkırdan bir kent oluşturma konusu Mustafa Kemâl’in de en önem verdiği konuların başındaydı. Milletlerarası bir yarışma açılır ve Alman şehir plancısı Profesör Jansen kazanır. Yepyeni bir şehir kurulacaktır, bu şehir dünyaya örnek olacaktır, bulvarı yarım kilometrede bir kesen ancak karşılıklı kesmeyen yan yollar, kapıları caddeye açılmayan geri planda kalan binalar, ağaçlandırılmış yeşil yaya yollarını yarım kilometrede bir kesen otomobil yolları… Yerleşim bölgesinin yüzde doksanını kapsayan umumi parklar, bir mahallede toplanan devlet daireleri, üç bin memur meskeni için arsalar, en sonda Türkiye Millet Meclisi, evsiz fakirlere verilmek üzere ayrılan konut planları bile belirlenmiş arsalar bölgesi. Mustafa Kemâl planı neşeyle dinler ama sonunda Jansen’in “bu güzel planı tatbik edecek kadar kuvvetli bir iradeniz var mı?” sorusuna sinirlenir. Öyle ya ülkeyi kurtarmış, neler neler başarmıştır da bu planı mı uygulayamayacaktır? Jansen “Biz Almanya’da bile güçlüklere uğruyoruz” cevabını verir. Güzel plan 1932 yılında Bakanlar Kurulu’nca onaylanır. Sonrasında birçok engelle karşılaşılır. Oluşturulan suni engellerin bir bölümünü örneğin devlet dairelerinin bir parsel içinde olmasına savaşta hepsi bir arada olursa saldırıya uğrarlar gibi bahaneleri Mustafa Kemâl’in “Hepsini ayrı ayrı müdafaa edeceğime bir arada ederim, ne var bunda?” şeklindeki müdahaleleri engellerse de devlet daireleri etrafında ayrılan geniş alanlar iptal edilir, binalar sıkıştırılır, fakir halk için ayrılması planlanan arsalar ayrılmaz, Ankara gecekonducuların istilasına uğrar, engellemeler o kadar şiddetlidir ki örneğin yirmi bin lira ile istimlâk edilebilecek Türkiye Büyük Millet Meclisi arsasının istimlâk bedeli yıllar içinde iki buçuk milyon lirayı buluverir. Zamanın Ankara Valisi Nevzat bey (Tandoğan) “Ben Malatya’da dağ başında yollar yapmışım, Jansen bana şehir içinde sokak yapmayı mı öğretecek?” veciz cümlesiyle tarihe geçer. Jansen pes etmiştir “Tuhaf zat bu valiniz, evinde iki ampul yanmasa elektrikçi çağırır, tesisata el sürmez, çünkü elektrikte ölüm vardır. Ölüm olmadığı için benim planıma durmadan karışıyor. Halbuki şehircilik elektrik tesisatçılığından çok daha ince bir sanattır” demek zorunda kalmıştır.

Falih Rıfkı Atay Çankaya isimli kitabında arsa spekülatörlerini suçlar ve Atatürk’ün enerjisini bile eriterek en güzel hayalleri yok ettiğinden, spekülasyoncular ve keyfiyetçilerin elinde Jansen planının iflas ettirilmesine yandığını anlatır. Belediyenin Jansen planının kavşak prensiplerini tatbik etmediği yerlerde kazalar olduğunu aktarır. Elbette yerli imara hâkim olanlardan Ankara’ya on parasız gelip yüzbinlerce lira ile Amerika’ya gidenler de olmuştur.

Jansen imar planı olmamasının ölüme yol açmadığını söylemiş ama bugün görüyoruz ki ölüme de yol açıyor. Dere yataklarına yapılan binaları sel alıyor, kötü şehirleşme sağlıksız insanlar yetiştiriyor ve uzun vadede ölüme ve hastalıklara yol açıyor; deniz doldurularak yapılan kentler taşınmak zorunda kalınıyor. İmar nemalanmalarının veballeri bazılarının ahiretlerini de karartıyor.

Üniversitemiz Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden Sn. Mahmut Serhat YENİCE, “Konya Kentinin Planlama Tarihi ve Mekânsal Gelişimi” başlıklı yayınında kentimizin 1940’lı yıllarda başlayan kapsamlı ve bütüncül planlama geleneğinin, 1960’lı yılların sonundan itibaren yerini sanayi gelişimi ve göç sonucu ortaya çıkan barınma alanı ihtiyacına çözüm arayan parçacıl konut ve sanayi alanları planlamasına bıraktığını, 1980’lerden günümüze kadar olan sürecin ise planlama yaklaşımı açısından bir çelişkiler dönemini yansıttığı görüşüne yer vermiş. Bu süreç içerisinde kentin mekânsal gelişiminin çoğu zaman üst ölçekli plan kararları ile çelişen imar afları ve kentsel dönüşüm projeleri ile yönlendirildiğini belirtmiş.

Konya’mda sonunda Türkiyemizin kadim bir başkenti. Ülkemin genel sorunları kentimin de sorunları. Elbette yapılamamış çevre yolu gibi eksiklikler sorunları artırıyor. Belediye Başkanımız İnşaat Mühendisi. Konya bir üniversiteler kenti. Umarım ehil ellerde liyakatlı kişilerin katkılarıyla kentimin geleceği doğru planlanır. Kentimi yönetenlerin spekülatörlerin oyununa gelmeyecek kalite ve kapasitede doğru insanlar olduklarına inanıyorum. Sevgi ve saygıyla.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.