KALBİMİZDESİN ALPEREN

Hasan Durucan

Ligde en son ne zaman beş farklı galibiyetle sahadan ayrıldık aranızda hatırlayan var mı? Ben öyle çok gerilere gitmeden şöyle yakın tarihimize bakındım da bundan tam dört yıl önce yani 2014 yılının Nisan ayında eski stadımız Atatürk’te; ligin 31.haftasında Akhisar’a dört gol atarak dört farklı skorla sahadan ayrılmışız.  Üzerinde dört yıl geçti ve biz yine bir nisan ayında hem de düşme potasındayken ligin bu sezon güçlü ekiplerinden Sivasspor’a adeta gol olup yağdık. Geçtiğimiz hafta deplasmanda, Osmanlıspor karşısında süt dökmüş kediye dönen takımımız bu hafta kendi seyircisinin desteğini alınca sezonun patlamasını yaşadı desem sanırım yanılmam. Daha açık bir ifadeyle gün birlik olma günüydü ve biz bu hafta bunun üstesinden el ele vererek hep birlikte geldik. Diğer haftalara nazaran tribünlerde daha coşkulu bir taraftar, saha da ise daha istekli bir takım olunca neler yapabileceğimizi gördük. Bu beş gol aslında sadece üç puan değil, beraberinde sarsılan güvenimizi de yerine getirdi. Azıcık da olsa derin bir nefes aldık, birkaç gün sonra daha gür bir sesle bağırmak için gevşedik ve belki de sadece bu sezonun değil birkaç sezonun en rahat maçını izledik. Elbette bu rahatlık üzerimize baki kalmıyor. Çünkü halen düşme potasının bir adım gerisinde, ilerisinde hatta tam üzerindeyiz. Ligin sonunda bir puanın bile takımların kaderini değiştireceği, telafisi olmayan haftalarda şimdi Antalya deplasmanına gidiyoruz. Nerdeyse son on maçtır kader maçı diye nitelendirdiğimiz maçlara çıkıyoruz ve bu da onlardan bir tanesi olacak. Antalya’dan istediğimiz skorla yani üç puanla dönersek Antalyaspor, Bursaspor ve Akhisar gibi takımları da çemberin içine alıp ortalığı karıştıran takım hüviyetine bürüneceğiz. Ki en büyük temennim de bu sanırım. Sonrasında Kasımpaşa, Bursa ve Karabük maçları var. Sivas karşısında oynadığımız oyunu bu takımlar karşısında da sergilersek güneş bizim için çoktan doğdu da haberimiz yok diyebilirim. İnşallah, amin dediğinizi duyuyorum. Rabbim neyler, neylerse güzel eyler. Bu anlamda her şey güzel hoş da geçtiğimiz hafta içimizi derinlerden acıtan bir olay yaşadık. Yıllardır takımına tribünlerden destek veren, destek olduğu gibi biricik oğlunu da bu yönde teşvik edip şehrinin takımını sevdiren, Konyaspor sevdalısı Mesut Öztaş kardeşimiz; oğlunu vahim bir trafik kazası sonucu kaybetti. Yaklaşık on bir gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren yavrumuz hayata tutunamadı. Daha beş aylık bir erkek evlat sahibi olarak yaşadığı acının tarifi olmadığını biliyorum ve az da olsa kendisini anlayabiliyorum ama yalnız olmadığını da hatırlatmak istiyorum. Çünkü Mesut kardeşimizin kocaman bir ailesi var. Küçük yavrumuz Alperen’in mekanı cennet, cennette de ailesine şefaatçi olsun. Ölüm hak ve bir gün Yüce Rabbim’ize hepimiz kavuşacağız. Öztaş ailesine sabırlar diliyor, acılarını paylaşıyorum. Ki yazının sonuna kadar okuduysanız da bir Fatiha’yı eksik etmeyin; yavrumuzun da ailesinin de içi serinlesin. Kalbimizdesin Alperen…

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.