Kaldırımlar

Muzaffer Kırmacı

Bu şehirde yaşayan herkesin yaşadığı şehirle ilgili düşünceleri, kaygıları, tasarıları olmalı. “Saldım çayıra, Mevlâm kayıra” diyerek ipini üstüne atamayız. Güzellikler alkışlanmalı, yanlışlar eleştirilmeli. Güzelliklere methiye düzülürken mutlu olan yüzler, eleştirileri görünce gerilmemeli, turşu satmamalı.
Yaşadığı şehri sahiplenen, o şehirle ilgili düşünceleri olan bir okuyucum hararetli bir üslupla “Yaz abim, şu kaldırımları yaz” diyerek beni ikaz etti. Şüphesiz o ikaz etmeden önce de kaldırımlar bizim de kafamızı kurcalıyordu; ama ikaz konuyu öncelikli kıldı.
Cumhurbaşkanımız, Başbakanlığı döneminde Belediye Başkanlarına bir uyarıda bulunmuştu. Mealen şöyle diyordu: Kaldırım belediyeciliği yapmayın.
Hiçbir şey yapmasalar da kaldırımları söküp yenileyerek “Dostlar alışverişte görsün” kabilinden yapılacak çalışmaları Sayın Erdoğan işten saymıyordu anlaşılan. Bu canına yandığım kaldırımlar her sene mi yenilenir arkadaş? Uzun vadeli programlar yerine, günü birlik programlarla  şehri şantiye haline getirmek bana göre de iş değil. Öyle ki tüm yollarda çalışma var. Tüm yollarda sıkışıklık var. Tüm yollarda trafik saç-baş yolduruyor.
Yapılan işler güzellik getirmiyor mu  derseniz, elbette güzel. Yapılanın kötüsü olur mu? Ama biraz ara verin. İnşai faaliyeti bize özletin.  Asude bir hayat sürelim bir müddet. Gözümüzü  kapatıp açıyoruz, bir bakıyoruz ki yolun öteki yakası şantiye olmuş. Ya da öyle bir usturuplu yapın ki biz insanlar bittiği zaman görelim güzellikleri.
Bu çalışmalarda ne yazık ki trafik de sorumlu. Gerekli tedbirler alınmıyor. İsteyen istediği gibi fink atıyor memlekette. Araçlar herkesin keyfine göre park ediliyor.  Bir Allah’ın kulu da gelip “Sen ne yapıyorsun” demiyor.  En gerekli yerde yapılmayan çalışma, zulalarda vatandaşa tuzak kuruyor. “Vatandaşı nasıl açık düşürürüm” mantığı ile bir şeyler yapmaya çalışılıyor. Uyarıcı, öğretici trafik anlayışı yok. Varsa yoksa zulada ceza yazmak.  Bazı zamanlarda affedici olmak en büyük cezadır aslında. 
Kaldırımlar yayaların hakkı.  Oralara araç park etmek güzel durmuyor. Bunun için de belediyeler kaldırımlara park yapılmasın diye engeller koyuyorlar.  Peki araçlar için yeterince park yeri var mı? Yok ! Ama araçların kaldırımları işgal etmesini engelledik. Sorunu çözdük mü? Hayır. Bugün Konya’nın öncelikli ilk meselesi park yeri meselesidir. Şehrimiz her geçen gün büyüyor. Araç sayısı hızla artıyor. Belediyelerimiz ne yazık ki, bu gelişmelere ayak uyduramıyorlar. 
Merak ediyorum Belediye Başkanlarımız acaba arada sırada şehri geziyorlar mı? Biz görmüyoruz ama, gören de yok. Acaba tebdili kıyafetle mi geziyorlar ?  Bizzat görseler bize hak vereceklerdir umarım.
Kaldırımlarda buluşmak dileğiyle.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.