Kar ve şehrin yolları

Emrullah Nergiz

Hayırlısından dileyelim karlı bir haftaya daha başlıyoruz. Yıllardır özlemini çektiğimiz bereket üzerimize üzerimize yağıyor inşallah. Meteorolojik tahminlere göre bu hafta Konya’mızda yine yağış göreceğiz. Merkezin dışındaki ilçelerde de durum farklı değil.

DSİ Konya’nın verilerine göre önceki yıllara nazaran yağış miktarında çok ciddi artış var. Bu yağışlar kuruyan göllerimize, barajlarımıza, içme suyumuza, ovada çeşitli bitkilerin yetişmesine olanak sağlayan su sorununa deva olacak.

Dünya ölçeğinde baktığımızda ‘gıda krizinin’ her platformda konuşulduğuna şahit oluyoruz. Büyük ülkeler yoğun bir şekilde gıda stokluyor.

Tam da böylesi bir ortamda Türkiye’nin gıda ambarı, besin deposu güzel şehrimize bol bol rahmet yağması tesadüf ile açıklanamaz.

Tek kelime ile bereket…

Tabii kar yağışı şehir merkezindeki yaşantımızda bazı güç durumları ortaya çıkarabiliyor. Ekiplerin yoğun gayreti sonucu şehir içindeki merkezi yollar ve şehirler arası bağlantılar büyük oranda açık tutuluyor. Bu sağlık ve güvenlik tedbirleri bakımından son derece önemli. Hepimiz arter yolların üzerindeki binalarda yaşamıyoruz. Haliyle ara sokaklarda ve kar temizleme araçlarının giremediği yerlerde sorunlar ortaya çıkabiliyor. Burada ilçe belediyelerimize yoğun iş düşüyor.

Vatandaşların araçlarını uzun süredir kaldıramadığı yollarda da temizleme faaliyeti gerçekleştirilemiyor.

Biraz dişimizi sıkmamız lazım. Belki bir miktar zorluk çekiyoruz bahara kadar da çekeceğiz ama sonucunda güzellik var… Buna değer.

PENCERE KENARLARINA BİRAZ KIRINTI BIRAKALIM

Havalardan kuşlar olumsuz etkileniyor. Çalışma ortamım dâhil gözlemliyorum sürekli olarak güvercinler serçeler pencere kenarlarına konarak camdan içeriye bakıyor. Tarlalar ve ağaçlar karla kaplı olduğu için zorlu yaşam mücadelesi veriyorlar. Gözlerimizin içine bakıyorlar.

Belki evimizde yem yoktur. Ama bir avuç bulguru ya da bayat ekmek kırıntılarını özellikle bu mevsimde pencere kenarına koymak sadaka yerine geçer. Sonra kuşların gelip onları yediğini izlemek ise apayrı bir huzur verir. Deneyin pişman olmayacaksınız.

ÖNCE FİLM SAHNELERİNİ HALLETMELİ

Maalesef şehrimiz yine sağlık çalışanlarına darp meselesi ile gündeme geldi. Hadiseyi duymuşsunuzdur. Konya Şehir Hastanesi’ne yakınlarını getiren vatandaşlar, 4 sağlık çalışanı ile önce tartışmaya başlıyor sonra da darp süreci gerçekleşiyor.

Bir yakınını zor durumda gören insan psikolojisi sağlıklı düşünemiyor. Yoksa cezalar bu kadar ağırken senin yakının için uğraşan insana neden saldırırsın? Filmlerde ne gördüyse bilinçaltında öyle hareket ediyor. En yakın hedef olarak hasta sağlığı için pervane olan sağlık çalışanını görüyor.

Konya’daki olay bu hikâyeden kaynaklı.

Lakin bu durum ne ilk ne de son.

Hangi diziye filme baksanız en huzur vereninde bile eğer sağlık sahnesi varsa illa doktoruna hemşiresine bir ses yükseltme ya da ‘yürüme’ görürsünüz. Size bununla ilgili onlarca örnek film ve sahne sayabilirim.

Yani RTÜK eliyle mi yoksa senaryo yazarları derneği eliyle mi… Ne yapılacak bilmiyorum. Öncelikle film sahnelerinden sağlık çalışanlarına yönelik yükselmeleri yok etmemiz gerekiyor.

Bunlar aşırı olumsuz örnek teşkil ediyor. Bakın bu meslekte çok iyi bildiğimiz bir şey var. Bir olumsuzlukla ilgili ne kadar çok haber yaparsak o konuda vatandaş eğilimi artıyor. Bu yüzden, intihar, tecavüz, fuhuş, hırsızlık, gasp ve cinayet türünde çok ilgi çeken haberleri elden geldiğince minimize etmeye çalışırız. Sağlık çalışanlarıyla ilgili konuda da bu tedbir önemli.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.