KOCAMAN TRANSFER!

Süleyman Sayan

Konyaspor futbol takımı son 10 yıla baktığımızda birçok farklı duyguyu yaşadı ve yaşattı. Fuat Yaman önderliğinde 1. Lig’de 26 maçta 43 puan toplayan takım kendisine 5.sırada yer bulabilmişti. Bakıldığında sıralama kötü olmasa da 19 hafta boyunca ilk 3’te kendisine yer bulan takımda bir düşüş görmek zor değildi. 27.Haftada içeride oynanan Rize maçı da berabere bitince yönetim kan değişimi için düğmeye basar ve takımı kalan 7 haftada Ziya Doğan’a emanet eder. Ziya Doğan 7 maçta topladığı 11 puanla vasat bir görüntü çizse de play-off oynama hakkı kazanır.

Ramazan Kahya’nın golleriyle, Cüneyt Çakır’ın son düdüğü ile lige çıkan 3. takım Konyaspor olur. Halk sokaklara dökülür, bayram sevinci yaşarken, Olimpiyat Stadına gidenler otobüslerle süren uzun yolcuğun ne zaman bittiğini anlamazlar. Ziya Doğan takımın yetersiz olduğunu ve transfer yapma istediğini dile getirir şubat ayında ayrıldığı ve sezonu küme düşerek tamamlayan Diyarbakırspor’dan aldığı oyuncularla ilk tepkilerini alır. Takımın lige çıkmasında az çok pay sahibi 16 futbolcu gönderilir 23 oyuncu transfer edilir. Fakat devre arası geldiğinde takımın yeri iç açıcı değildir. Yeşil beyazlılar 16. sırada kendilerine yer bulurlar Ziya Doğan reçeteyi hazırlamıştır. Takımdan 10 futbolcu gönderilirken 9 yeni futbolcu transfer edilir. Fakat en sonunda yönetim baktı ki olmuyor ilk başta yapmaları gerekeni en son yaparlar ve yollar ayrılır. Yerine Yılmaz Vural gelir o da kötü gidişe dur diyemez. Asansör takım olarak anılmaya başlayan takımımız, bir yıl aradan sonra çıktığı süper lige ilk yılında veda eder. Alt lige düşmenin yanında futbolcu maliyetleri yabancı kuralları sözleşmelerde olmayan paraları savurmalar derken kulüp batar ve icralık olur. O dönem neredeyse kimse sahip çıkmaz, Konyaspor’a gönül verenlerin kalbi hop oturup hop kalkarak her güne yeni bir kötü haberle uyanmaya başlarlar. Fakat taraftarları Ziya Doğan adına alacakları tahsil edilmediği için kulüp binasına hacze gelen yetkililer kadar kimse üzemez. Kulüp bugün yarın kapanacak derken UEFA olaya el atar ve bir şok oradan gelir 2 yıl transfer yasağı. Konyaspor Osman Özdemir’le gencecik çocuklarla bembeyaz bir sayfa açar. Bu çocuklar öyle mücadele ederler ki sezon başlarken küme düşecek ilk takım olarak gösterilirken herkesin şaşkın bakışlarıyla 59 puanla play off oynamaya hak kazanır. Finalde güçlü Kasımpaşa’ya kaybederken gönülleri kazanırlar. Bir sonraki sezon Hüsnü Özkara ile başlayıp Uğur Tütüneker ile devam eden, sezona tecrübelenen takım kesin çıkar söylemi tabiri caiz ise tokat gibi yüze vurmuş takım puan makası az olsa da 14.sıraya kadar gerilemiştir. Kartal maçıyla muazzam bir yükseliş yaşayan temsilcimiz yeniden playoff oynamaya hak kazanmıştır. Bu defa final maçı ikinci evimiz Eskişehir’de Manisa ile oynanacaktır. Her şey bitti denilen bir ortamda küllerinden doğmanın mutluluğu tüm şehri yeniden sarmıştır. Yönetim daha akıllı hamleler yapıp nokta transferler yapar fakat hoca Djalma gibi Gekas gibi yıldızları oynatmadığı için tepki çekmeye başlar. Sonuçlar kötüye doğru gidip 14. sıraya gerileyince günü kurtarmak adına Mesut Bakkal ile anlaşılır. Artık eski stadyumdaki son senedir. Yeni stadyum yeni umutlar ile o sezon takım ligde kalmayı başarır. Fakat yeni sezonda işler Konyaspor için iyi başlamaz. 7 hafta bittiğinde Konyaspor 15. sırada kendine yer bulur. Artık yeniden kan değişimi yapmanın zamanı gelmiştir. O dönem ki yönetim yaptığı en isabetli hamleyi yapar ve Aykut Kocaman, Karabük maçına yetiştirilir ve 3 puanla başladığı serüven 15. sırada olan takım 34 haftanın sonunda kendisine 46 puanla 8. sırada yer bulacaktır. Yönetim transfer için hocaya baskı yapmaya kalktıysa da Aykut Kocaman istediği isimsiz futbolcular için diretmiştir. Ya bunlar ya hiç tepkisini verecek transfersiz dönemler yaşayacaktır. Bir sonra ki sezon kapandı kapanacak denilen Konyaspor, Aykut Kocaman yönetiminde neredeyse sıfır bütçe ile kurduğu takım, ligi 66 puanla 3. sırada bitirecek ve tarihinde ilk kez Avrupa’ya gidecekti. Bir sonraki sezon ise artık bu durumu kupalar ile taçlandırmak gerek diyecek bana göre iki kupanın da mimarı olacaktı. Aykut Kocaman adını Konyaspor tarihine altın harfler ile yazarken taraftarın gönlünde en baş köşede kendisine her zaman yer bulacaktı.

Hocanın takımdan Türk futbol tarihinde görülmemiş bir şekilde omuzlarda gönderilmesi, bazı taraftarların gözyaşlarını tutamamasına sebep oluyordu. Fakat bir de madalyonun diğer yüzü vardı. Oynattığı oyunu beğenmeyen bazı kişiler ise hücum futbolu, taklacı golcü demekten bıkmamışlardı. Biz ne zaman karnımızı kaşıya kaşıya maç izleyeceğiz söylemi kulaktan kulağa yayılmıştı. Yeni sezon Beşiktaş’ın elinden alınan Süper Kupa ve 16 transferle başlamış, oynanan oyun gözleri boyamıştı. Fakat şu görülmedi 200 bin euroya aldığın Douglas’ı 1,8 milyona İngiltere’ye, 500 bin euro aldığın Bajic’i  5.5 milyon euroya İtalya’ya, 180 bin euroya önceki dönem aldığın ve 2 milyon euroyo Yunanistan gönderdiğin Vukovic’ten kazandığın para ile borçları sıfıra indirmeyi başarması. Kazanılan paralar ile bir sonraki sezon saç baş yolunacak Eze, Ezekiel, Manyama, Moke, Evouna transferleri ile yani taklacı golcüler için harcanıvermişti. O dönem Filipovic ve Mehdi ise başarılı transferler arasına girmeyi başardı. Fakat ilk yarı bittiğinde Aykut Kocaman’ın yokluğu çabuk hissedilmiş ve sezon ilk yarısında istediği oyuncular alınmayan Mustafa Reşit Akçay gönderilmiş ve Mehmet Özdilek ile anlaşılmıştı. 17 hafta sonunda Konyaspor’un kendisine bulduğu yer ise 16.sıra olmuştur. Devre arasını hızlı geçiren takım Volkan Şen, Adis Jahovic, Samuel Eto’o, Mustafa Yatabare ve Orkan Çınar ile sözleşme yaptı. 3 teknik direktör ile bitirilen sezon son hafta Sergen Yalçın ile ligde kalmayı başardı. Özellikle devre arasında alınan oyunculara ödenen paralar ileri ki dönemde çok can sıkacaktı. Konyaspor ilk kez 3 başkan adayının yarıştığı kongre ile Hilmi Kulluk başkanlığa seçildi. Şeffaf anlayış ile yola çıktıklarını sokağa atılacak bir kuruşun hesabını soracakları anlayışı ile Kulluk yönetimi kolları sıvadı. Store mağazasında yaşanan gerginliği kulübe kazandırarak gönüllerde taht kuran kulluk ekibi sosyal medyada başarılı olan ekip ile çalışmaya devam ettikleri gibi onlara desteği artırdı. Sezon başında anlaşılan Rıza Çalımbay hamlesi dışında yaptıkları her proje imzalık. Adeta tırnak içinde futbolcu çöplüğüne dönen yapıyı temizlemeleri devam eden süreçte Aykut Kocaman ile anlaşmaları kredilerini artırıyor.

Sezon Aykut Kocaman idaresinde düşme korkusu olmadan 8.sırada bitti tıpkı Bakkal dönemi üzerine geldiği gibi. Son 10 senede Konyaspor camiasında resmi kaynaklara dayanmadan kendi düşüncelerimi, yaşadıklarımı ve gördüklerimi yazmaya çalıştım. Sezon öncesi giden oyuncular, takıma maddi anlamda kambur olup, sözleşmelerinde indirim yapmayan oyunculardır. O yüzden gidenler değil, kalanlar önemli olmalıdır. Geçmişte başka takımları tutulmuş, onların gelenekleri büyümüş olabilirsiniz, o geçmişinizin üzerine düşünce olaraktan da perde çekmenizi tavsiye edebilirim. Saplantılar büyük problemler açar. Bu kulübün başına ne geldiyse yanlış yönetilmekten ve yanlış transferlerden geldi. Aykut Kocaman varsa zaten, transfer var mı yok mu düşünmek yersiz. O ihtiyaca ve duruma göre gerekeni yapacaktır. Şuan muazzam bir taraftar muhteşem bir yönetim başarıya götüren bir teknik adam var neden bu coşkuyu yaşamak varken sürekli bir şeyleri kaşıyıp kanatmak istiyorsunuz anlamıyorum. Şu son 10 yıldan Aykut Kocaman'ı ve taraftarı çıkartırsak elde ne kalır bir bakın. Ne demişti Mevlana; güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin... Birlikte…

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.