KONYA KİTAP GÜNLERİ DAHA GÜZEL OLACAK

Yusuf Alpaslan Özdemir

Kitap fuarı, Selçuklu Kongre Merkezinde daha geniş bir alanda daha modern bir çehreye büründü. Kitap Günleri’nin olumlu ve olumsuz izlenimleri yazımızda sizleri bekliyor

Bir ‘kitap günleri’ni daha geride bıraktık. Büyükşehir Belediyesi, fuarı Selçuklu Kongre Merkezine taşıyarak çok isabetli bir karar aldı bizce; gerek mekanın genişliği, ferah oluşu, modern çehresi, gerekse ulaşım boyutuyla açıklayabiliriz nedenleri.

Fuara katılan yayınevlerinden bu yıl kira alınmadı, bu durumun doğal olarak fiyatlara yansıması gerekirdi, kitap fiyatlarının internet satış fiyatlarıyla başa baş olması pek hoş bir durum olmadı açıkçası.

Dışardan gelen misafirlerin ağırlanması, katılımcı yazarlardan bazılarına şoför tahsil edilmesi, konaklama giderlerinin karşılanması belediyemizin takdir edilesi hizmetleriydi. Bu durumun herkes için aynı olmadığını, bazı yazarların bu konuda sitem ettiklerini hatırlatalım bu arada.w

‘Kitap Günleri’nin başından sonuna kadar daimi konukları okullardan gelen öğrencilerdi. Küçüğünden büyüğüne yüzlerce öğrenci, öğretmenleri eşliğinde kitap kokusu aldılar, kitaplarla arkadaşlıklar kurdular. Bu manzarayı elbette takdir ediyoruz, fakat çocuk kitapları ile test kitaplarının olduğu bölüm bir aşağı ya da üst kata, ayrı bir bölüme taşınsaydı çok daha iyi olurdu düşüncesindeyim. Fuara gelen çocukların ve gençlerin, öğretmenlerinin de haklı sahip çıkma tedirginliklerinden dolayı transit geçişleri, hemen hemen kitaplara pek de bakmadan, ki satın almak hak getire, daha çok bina dışında sigara kaçamaklarını tercih etmeleri gözlerden kaçmadı, elbette böyle davranmayanlar müstesna. Konuştuğumuz dostların pek çoğu satışların oldukça küçük boyutlarda kalmasından yakındı. Ne diyebiliriz ki, kültürün kitabın ruhu doyuran en önemli değer olduğunu, gereken ilgiyi göstereceğimize inanıyorum, yakındır bu inşallah.

Sadece kitap satışları değil, yazarların imza günlerine ve söyleşilerine de pek fazla ilgi gösterilmemesi, katılımın oldukça az olması dikkatlerden kaçmadı. Tabi buna Serdar Tuncer ve benzeri kişileri dahil etmiyoruz. Nilgün Bodur’un imzasında sadece beş on kişinin olması, Bodur’un gergin yüz ifadeleriyle bir buruk imza hali yaşaması benim için müthiş keyif aldığım en güzel an oldu. Dilerim ki, benzeri yazarlar da aynı durumu yaşar, benzeri kitapların ciltleri ve sayfaları heba olmaktan kurtulur, yayın dünyamız da istikrarlı bir kimliğe bürünür. Bu minvalde, başta öğretmenlere, hepimize büyük görevler düşüyor. Whatpad tarzı sözde roman ve hikayelerden, insanı rahatlatan sözde cilalı tavsiyelerden, dini sümme haşa günah çıkarma ritüelleriyle dolduran belli başlı ahmakların kitaplarından çocuklarımızı ve dahi gençlerimizi korumalıyız.

Tekrardan kitap günlerine dönecek olursak… Geçen cumartesi fuar muhteşem bir başlangıç performansına sahne oldu. Kültür dünyamızın en önemli isimlerinden D. Mehmet Doğan, Beşir Ayvazoğlu ile gönüllerde taht kuran Kemal Sayar ve Erol Göka Konyalı kitapseverlerle buluştu, kıymetli fikirlerini paylaştı ve kitaplarını imzaladılar.

Mustafa Everdi’nin az sayıdaki dinleyici  topluluğuna yaptığı mizahi, keyifli ve hınzırca söyleşiyi de notlarımıza aldık. Selçukya’nın ağırladığı Everdi, yüzlerde çiçekler açtıran ve daha çok kendisiyle alay ettiği söyleşisinde konukları neşeye boğdu. Ki, Metropol Mücahidi de kahkahalarla gülmemizi sağlamamış mıydı!

Konyalı yazar ve şairlerin fuar boyunca yer aldıkları standlarda da diğer ulusal çaptaki yazarların yaşadığı bir atmosfer hakimdi. Alt katta yer alan, daha çok küçük ve mütevazı bütçelere sahip yayınevleri ile yerel nitelikteki yazar ve şairlerin yer aldığı genelde sessiz ve sakin mekanlardı.

Hafta içi sayfalarımıza da taşıdığımız söyleşileriyle Recep Seyhan ve Recep Kayalı, öykülerini keyifle okuduğum ve çeşitli dergi, gazetelerde, sayfamızda da hakkında yazılar kaleme aldığım Mustafa Everdi, edebiyatımızın çalışkan isimlerinden Şadi Kocabaş, Şakir Kurtulmuş ziyadesiyle istifade ettiğim, bilgilendiğim isimler olarak kendi adıma öne çıkan isimler oldu bu fuarda.

Yazımın başında değindiğim ufak tefek sorunlar giderildiğinde çok daha güzel kitap fuarları, yine yukarıdaki satırlarda bahsettiğim Nilgün Bodur tarzı yazarlara Konya’mızda olduğu gibi ilgi ve alaka bittiğinde çok daha canlı bir kültür ortamı hepimizi bekliyor olacak. İnşaallah…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.