Konya’daki Yardımlaşma Ve Dayanışmanın Tarihsel Arka Planı

Bahri Kılınçel

Konya’da çeşitli dini cemaat ve grupların kurdukları ve şehirdeki insanlarımızca desteklenen yardımlaşma kurumları vardır. Geçmişte Çeçenistan direnişinde Çeçenistan’a, Bosna katliamında Bosna Hersek’e ve dünyanın neresinde bir Müslüman varsa oraya Konya’dan her hafta tırlar dolusu insani ihtiyaç malzemesi, gıda maddeleri gönderilir.

Geçmişte mercimek olayı gibi bu kutsal yardımları suiistimal edenler olmasına rağmen Konya şehrinin yardımlaşma duygusu oldukça fazladır ve bunun geçmişteki uygulamalarından gelen bir geleneğin devamı olması tarihsel bir mirastır.

Konya’da 1909 yılında Girit’te meydana gelen Girit’teki Yunanlıların Müslümanlara yaptıkları zulmü protesto amacıyla büyük bir miting düzenlenmiş. Halkın büyük ilgi gösterdiği bu mitingde “artık yeter, daha ziyade sabır etmeyeceğiz, ya Girit ya ölüm” diye bağıran Konya halkı  “Donanma-i Osmani Muavenet Cemiyeti kurmuştur. Osmanlı donanma cemiyeti olarak anılan bu dernek Konya halkını milli konularda eğitmiş ve Konya halkı postaneye gelerek padişaha  “gönüllü olarak Girit’e gitmek istiyorum” telgrafları çekmişlerdir ve Konya halkı bu cemiyete 1.331.510 kuruş yardım yapmıştır. Bu yardımlar Trablusgarp ve Balkan Savaşları sırasında yardımlarına devam etmişlerdir. Cihan Harbi’nde bu yardımların miktarı 5.175.744 kuruşa ulaşmıştır. Konya’da kurulan diğer bir cemiyet ise “Müdafaa-i Milliye Cemiyeti’dir. Konya halkı bu cemiyete 1914 yılında 241.426 kuruş yardım 13.421 parça giyecek eşyası Sultanahmet ambarına, 16.069 parça Konya ahz-ı asker şubesine giyecek eşyası yardımı yapmıştır. O dönemin yoksulluğu dikkate alındığında bu yardımlar çok önemli miktardaki yardımlardır.

Konya’da kurulan bir diğer dernek Hilal-i Ahmer Cemiyeti kadınlar şubesidir. Bu cemiyet Konya’daki kadınları milli mücadeleye hazırlamış olup 140 lira yardım toplamıştır.

Konya’daki Müdafa-i Milliye Cemiyeti halkın milli mücadeleye destek vermesini örgütleyen dernek olup Akşehir, Ilgın, Ereğli, Bozkır, Karaman ve Beyşehir kazaları ile Sille nahiyesinde örgütlenmiştir. İlçelerde halka milli mücadelenin önemini anlatarak cepheye desteğini sağlamıştır.

Konya’daki önemli cemiyetlerden biriside Hilal-i Ahmer Cemiyeti’dir. Halkın sağlık sorunlarıyla ilgilenen bu cemiyeti milliyetperver ve hayırsever Konya halkı yardımlarıyla ihya etmişlerdir.

Konyalılar devletinin en buhranlı dönemlerinde savaş dönemlerinde sadece maddi olarak değil aynı zamanda vatanı, milleti, devleti uğruna seve seve canlarını vermekten çekinmemişler.  Bunun sonunda Konya en çok şehit veren illerimizin başında bulunmaktadır. Dünya savaşının başladığı sırada Konya’da bulunan Mevlana Dergahı’nın postnişini Mehmet Veled Çelebi Osmanlı devletinin açmış olduğu savaşı desteklemiş Mevlevi derviş ve dedelerinin katıldığı MEVELEVİ GÖNÜLLÜ ALAYI’nı kurmuştur. Bu alaya destek vermek için Anadolu’nun her yanından Mevlevi tarikatına mensup Mevleviler katılmış olup alayın hazırlıkları tamamlanmış özel elbiseler giyerek 5 Mart-1914’te Konya istasyonundan mısır cephesine hareket etmişlerdir. Mısır, Filistin ve Suriye cephesinde binlerce Mevlevi vatan uğruna şehit olmuştur. Bu aziz şehitlerimizin isimleri bu gün şehitler anıtında yer almış olup gelecek nesillere kutsal hatıra bırakmışlardır. Aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet dilerim.

Konya basını düşmanların Türk topraklarını işgali üzerine halkı bu işgale direnmeye çağırmış, halkın heyecanını artırmak için işgalcilerin halka yaptığı zulüm ve çirkinlikleri günü gününe duyurmuş. Kuvayı Milliye’nin faaliyetlerini halka gerçekten izah etmiştir. Konya’da o dönemde bulunan ve Kuvayı Milliye’yi desteklemeyen Vali Cemal Bey’e rağmen yürekli yayınlar yaparak Konya basın tarihine not düşmüşlerdir. Bu yayınlarıyla Konya Valisi Cemal Bey’in Konya’yı terk etmesinde en büyük rol oynamışlardır.

Milli mücadelenin ilk günlerinden sonuna kadar Konya basını şehir halkının birlik ve beraberliği konusunda tutarlı bir yayın politikası izlemiştir. Şehir halkının milli hislerini ve heyecanını sürekli olarak cephedeki haberleriyle desteklemiştir. Cephedeki savaşçıların haberlerini günlük yayınlayarak, taşradaki mitinglere muhabir göndererek kurtuluşa katkıda bulunmuşlardır.

Konya basını 1. İnönü Savaşı’ndaki başarıyı duyurduğunda Konya halkı sokaklara dökülmüş zaferi kutlamışlardır. 2. İnönü başarısı Konya halkının sokaklarda başarıyı kutlamasına sebep olmuştur. Sakarya Muharebesi yine halka duyurulmuş ve kutlamalar olmuştur. En önemlisi ise 1922 yılı büyük taarruz dönemi haberidir. Babalık gazetesi “cenab-ı hakkın son samedanisine istinad eden gazanfer ordumuz bütün cephelerde taarruza geçti” cümlesiyle ve özel renkli ipek baskılarla halka duyurmuştur. Cepheye lojistik destek en fazla Konya’dan yapılmıştır. Orduya bağışlanan etler şimdiki Karatay belediyesinin bulunduğu yerde kazanlarla kaynatılarak  kavurma olarak hazırlanmış, bulgur, mercimek, un olarak, kuru üzüm, ceviz, kuru erik gibi yiyeceklerin Afyon cephesine gönderilmesine Konyalıların katkısı çok büyüktür. Kurtuluş savaşının lojistik planlarını okuduğumuzda Konya’nın büyük gurur sayfaları vardır.

Konya’nın geçmişten gelen geleneksel dayanışma ruhu hala devam etmektedir. Konya kendi yoksullarına destek verip aşevleri açıp doyururken Suriyelileri, Afrikalıları beslemekte ayrıca Konya’daki sivil toplum örgütleri eliyle Endonezya’dan Senegal’e, Afrika’nın en uç noktalarına yardımlarına devam etmektedirler.   

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.