“Kötülerin Övülmesi Arşı Titretir!”

Erol Sunat

Başımızdan o kadar olay geçti, o kadar hengame geçti, ölümle hayat arasındaki o ince çizgide defalarca gittik geldik.

İyi ve kötü arasındaki makasın ne kadar açık olduğunu defalarca gördük!

İyi de ne anladık?

Hiçbir şey!

İyilerin, doğruların, dürüstlerin yanında yerimizi aldık mı?

Yada alabildik mi?

Alır gibi yaptığımız, öyle görünmeye çalıştığımız doğrudur!

En azından verdiğimiz görüntü öyle…

Tehlike geçer, her şey normale döner, ondan sonra herkes yine bildiği yere gidip kapağı atar.

Çünkü, kötülere hayranız!

Yalancılara vurgunuz!

Bize eziyet edenlere, çektirenlere karşı ayrı bir sevgimiz var!

Onları savunmakla geçen ömürlere talibiz!

Kötü, her zaman kötü işte diyenlerin bile, “Yaşasın kötülük!” benzeri esprilerden vazgeçememelerini nasıl izah edeceksiniz?

Kötünün aklı iyiliğe neden hiç çalışmaz bunun cevabını onları destekleyenler veremiyorlar!

Kötülerin sohbetlerinden, küfürlü konuşmalarından,  al takke ver külah hayatlarından hayranlıkla söz edenlerimiz o kadar fazla ki…

Ha bir günde, doğru insanları anlatın., temiz insanları anlatın, onların yanlarında bulunun! Ölür müsünüz?

Mümkün değil, bunalıyor, sıkılıyor insanlar!

Fırıldaklara, yanar-dönerlere, yeminli- şartlı ve özellikle küfrederek konuşanlara olan ilgimiz ise ne dün eksildi, ne bugün…

Onların yanında olmak, onların sohbet halkasının içine girmek, onlarla birlikte görünmek, kafam dağılıyor, bir-iki yalandan gülüp eğleniyoruz, adamda efkâr falan kalmıyor diyenlerde bizleriz.

 

*****

Nerde bir doğru görsek, alemin doğrusu sen misin, her doğru her yerde söylenmez diye beylik laflar sıralıyoruz.

Kötüleri övmek gibi, bir açmazımız ve zaafımız var!

Kötüler; önce kendilerini övdüler, tutmayınca, kendilerini öven insanlar tuttular!

Sözüm ona neşeliydiler, renkliydiler, imkanları çoktu!

Pratik zekalı gözüktüler, ancak yalancıydılar, sahtekar ve düzenbazdılar,

Bir lafı bir diğerini tutmayanların en önde geleniydiler.

Güven vermekten çok uzaktılar lakin, onlara hayran olanlar onlara güven duymaktan kendilerini alamadılar. 

Her kötülüğü ve melaneti yapabilecek tıynete ve zihniyette sahiptiler.

Ona rağmen insanlar peşlerinden ayrılmadı, ayrılmak istemedi. Hiç kimse de bu işe bir anlam veremedi!  

Onların peşine takılanlar, bugüne kadar abat olmadılar, huzura ermediler. Defalarca yarı yolda bırakılanlardan oldular, yine de  onların peşine düşmekten geri durmadılar!

Kötüler isteseler de iyi olmayan bir yapıya sahiptiler. Elbette onların içinde tövbe eden, kendine gelen, pişman olanlar yok muydu? Şüphesiz vardı! Ancak istisnalar kaideyi bozmaz denebilecek kadar az sayıdaydılar!

 

*****

Kötüler laf cambazı insanlar. Sözde gönül alan göz boyayan, kandıran, ikna kabiliyeti yüksek lafların sahibi olmaları boşuna değil.

En büyük dolandırıcılar, en usta yalancılar onların arasında…

Ülkemiz bu türden insanlar yüzünden çok dolandırıldı.

Bankalar battı, yerden mantar biter gibi biten holdingler, insanların bütün birikimlerini aldı götürdü. Kötü ve art niyetli insanlar bu arada krallar gibi lüks ve şatafat içinde yaşadılar.

Kurdukları saadet zincirleriyle, milyonlarca insanı inandırdılar, kandırdılar, perişan ettiler.

Onlar bu işe başladığında, onları övenler, yere göğe koyamayanlar vardı.

Ben şu kadar koydum, şu kadar kazandım diye, insanları kötülerin tuzaklarına çekmişler,

Birçok insanı kandırmışlar,

Elinde avucunda ne varsa almış, sonunda her birini aç-açık perişan bir halde ortada bırakmışlardı.

Milyonlarca insan bu art niyetlilere kandı.

Kötüler, yalancılar, sahtekarlar temiz insan olarak, güvenilir insan olarak, dürüstlük timsali olarak anlatıldı.

Sadece ülkemizde değil, dünyamızda kötülerin iyi gösterildiği, iyilerin uzaklaştırıldığı, karalandığı, sözlerinin dinlenmediği, etki sahalarının sıfırlandığı o kadar çok dönem geçti ki, hangi birisini anlatalım? Hangi birisi insanlara örnek oldu ki? Hangisinden insanlar ders aldılar ki?

Hak verenler, canlarını ve mallarını kötülerin elinden iyiler vasıtasıyla kurtaranlar, sizce ne yaptılar?

Bir daha kötülere Allah’ın selamını vermemeye yemin falan mı ettiler!

Ne gezer!

Elbet istisnalar yaşandı…

Elbet, kötüleri, yalancıları semtine, yanına yöresine uğratmayanlar oldu!

Bu sayı daima oldukça düşük profilli kaldı. Kötüler sevilmeye ve övülmeye devam ettiler!

 

*****

Bugün fırsatçılara kızmayanımız yok!

Bugün yalancılara, sahtekarlara tepkimiz olmadığı kadar fazla…

Yarın hayat normale döndüğünde, bu insanlar timsah gözyaşları dökmeye başladıklarında,

Çok pişmanız, yapmamalıydık, diye laf salataları yaptıklarında,

Biz sizin gönlünüzü yapmaya geldik diye kapımızı çaldıklarında,

Yüzde seksenimiz dönüverecek inanın.

Herkes çektiğini unutacak!

Bu davranışları ticarette de siyasette de sürdürmeye devam edeceğiz!

O günler geldiğinde, şimdi hak verdiğimiz, yanlarında durduğumuz, hata etmişiz dediğimiz, iyileri, dürüst ve doğru insanları yine yalnız bırakacağız!

Kötülere, yalancılara, en çok kızanların, aleyhlerin de en fazla konuşanların, bir süre sonra ani bir kararla kötülerin ve art niyetlerinin yanında yer aldığını da bir kez daha göreceğiz.

Yeminle böyle şey olmaz diyenler yine çok şaşıracak, gideceklerinden adım gibi emindim diyenlerin de tespitleri tescillenecek!

 

*****

Bu dünya nihayetinde etme-bulma dünyasıdır.

Kötüler, düzenbazlar, göz boyayanlar, yani yaptıkları yanına kâr kaldığını, kalacağını düşünenler, her zaman olduğu gibi yine kaybedecekler!

Akılları başlarına gelir mi diye düşünenler ise daha çok bekleyecekler!

Fitne ateşleri yakanlar, suları bulandıranlar, hedeflerine ulaşmak için her yolu mubah görenler bu dünyada sahip olmak istedikleri ne varsa onlara erişemediler. Eriştiklerini sandıkları an, kaybettikleri an oldu.

Ne onlar bu hedeflerinden vazgeçtiler, ne de kötülerle uğraşmaktan geri duranlar.

Kötüleri övmek, onları yüceltmek, onların yanında saf tutmak, onların art niyetlerini bildikleri halde, onların yanından ayrılmamak, o ayrılmayanlara, o destek verenlere hiçbir şey getirmedi. Hem bu dünyalarından, hem de öbür dünyalarından oldular.

İyi anılmadılar. Arkalarından hayır dua edenler de olmadı.

Hz. Mevlana, “ Kötülerin övülmesi arşı titretir” diyor.

Kötülerin yanında olup, onları gece-gündüz övmeye devam ederken, arşın titremesinden bihaber olanları, Rabbim ıslah eylesin inşallah!

 

 

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.