MANEVİ DOKU BOZULMAMALI

Ali Dutal

            Gerek Orta Asya gerekse Anadolu’nun İslamlaşmasında maneviyat ehli Şah-ı Nakşibendi, Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Mevlana Hazretleri gibi erenlerin çok büyük rolünün olduğu hepimiz biliyoruz.

            Askeri fetihler manevi fetihlerle tamamlanır. Gönüllerin fethi maneviyat ehli zatlarla gerçekleşir. Bu zatlar bulunduğu yerin hem insanına hem de coğrafyasına değer katmışlardır. Konya’mızın manevi bir iklime sahip olmasında da maneviyat ehli zatların çok büyük önemi vardır.

            Rivayetlere göre Konya toprakları içinde yedi tane enbiya, ashab-ı kiram ve sayısız evliyanın medfun olduğu söylenmektedir. Bu maneviyat ehli insanlar bizim için son derece kıymetli ve saygıya değerdir. Bu zatların bu dünyadan öbür dünyaya göç etmeleri onların kıymetini azaltmaz bilakis artırır. Bunlardan biri, hiç kuşkusuz Hz. Mevlana’dır. 

            Hz. Mevlana, sadece ülke insanımız için değil; dünyadaki bir çok ülke insanı için barış ve hoşgörünün vücut bulduğu bir şahsiyet olarak kabul görmüş büyük bir zattır. 

Bilenler bilir; eskiden Mevlana Hazretlerini ziyaret edenlere “Yarım Hacı” oldun derlerdi. Yani, Mevlana Hazretleri Türbesi’nin ziyaret edilmesinin manevi yönden ne kadar önemli olduğunun en önemli göstergesi; “Yarım Hacı” nitelendirmesidir.

Eskiden, özellikle Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizde Konyalı olmak bile saygı vesilesiydi. PKK terör örgütünün de etkisiyle eskisi gibi olmasa da bölgenin insanları bir Konyalıyla karşılaştıkları zaman evliya görmüş gibi hürmet ederlerdi.

Türbeden Müzeye Hz. Mevlana: 

            Hz. Mevlana’yı manevi bir şahsiyet olarak ziyaret edenlere söylenecek bir sözümüz yok; ancak, “Türbeden Müzeye” dönüşmüş bir mekan olduğunu da kabul etmeliyiz.

            Bugün, Mevlana Hazretlerine, Hz. Mevlana’nın misyonunun hilafına bir takım misyonlar yüklenildiği gibi, “Mevlana Türbesi”, “ Mevlana Müzesi”ne sadece isim olarak değil, anlayış olarak da dönüşmüş durumdadır.

            Gelinen bu durumdan Hz. Mevlana’nın ruhunun incindiğini, bugün yaşasaydı bu duruma izin vermeyeceğine şüphe duymadan inanıyorum.

            Heykellerle doldurulmuş mekanların bulunduğu, sergilendiği ve daha başka sayılabilecek nedenlerle ruhunun incindiğine hatta ruhunun hicret ettiğine inanıyorum. Heykellerle ilgili açıklamalarımdan tereddüdü olan varsa İl Müftülüğüne fıkhi yönünü sorabilir.

           Çok daha da üzücü olanı; İslam’a mesafeli çevreler Hz. Mevlana ismi üzerinden bir takım faaliyetler yürüterek Hz. Mevlana’nın öğretilerini İslam’ın önüne geçirmeye çalışmaktadırlar.  Oysa ki, Hz. Mevlana’yı “Mevlana” yapan İslam’dır.

            Hepimiz bunun bilincinde olmakla birlikte, masumane gibi görünen aslında kötü niyetli bu tür faaliyetlere karşı uyanık olmalı; hele hele “hoşgörü”, “barış” gibi değerlerin üzerinden yeni bir inanç algısı oluşturulmasına hiç fırsat verilmemelidir. Bu faaliyetler İslam’ın içinin boşaltılması, İslami yaşamın insan hayatından çıkarılması sonuçlarına yol açabilir.

            Ayasofya Müzesinden sonra en fazla ziyaret edilen müze olmakla birlikte “Mevlana Müzesi” eskiden olduğu gibi  “Mevlana Türbesi” olarak mistik havasına yeniden kavuşturulmalıdır. Kesinlikle, heykeller kaldırılmalı; ayrıca, ziyaretçilerden para da tahsil edilmemelidir.

            Mevlana Meydanı:

            Mevlana Meydanı, “15 Temmuz Darbe Girişimi” sonrası bir ay süreyle; geçen hafta Cuma günü “Kudüs’e Destek” mitingine ve daha bir çok etkinliğe ev sahipliği yaparak Konya insanının misyonuna hizmet vermektedir.

            Elbette ki, meydan hizmet vermeye devam etmeli; ancak, burada yapılacak gösteri ve mitingler o bölgenin manevi dokusuna, manevi iklimine uygun olmalıdır. Maneviyata saygı amacın hasıl olmasının ön şartıdır. Amellerimizin Yüce Rabb’imize ulaşması için maneviyat ehline saygıda kusur etmemeliyiz.

            Büyük gösterilerin doğası gereği çok yüksek sesli araçlarla şarkılar, marşlar söylenmekte ve müzik aletleri çalınmaktadır. Mevlana Meydanı’nda çalınan yüksek sesli müziklerin o bölgenin manevi dokusuna, manevi iklimine zarar verdiğini düşünüyorum. Bölgede sadece Mevlana Hazretleri değil, yakınında bulunan Üçler Kabristanı’nda da çok önemli zatlar medfun bulunmaktadır.

            Yetkililerden istirhamım; yüksek sesli müziklerin çalındığı, miting formatındaki gösterilerin Kültür Parkta bulunan Kılıçarslan Şehir Meydanı’nda, diğer gösterilerin bölgenin manevi dokusuna uygun olarak Mevlana Meydanı’nda yapılmasının amaca daha iyi hizmet edeceğine inanıyorum.     

 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.