01.07.1933 – 25.05.2025
Onun ağzından hemşerim sözü bal gibi dökülürdü. üç ay önce hastaneye yatıncaya kadar neredeyse ayda birkaç defa kendisiyle görüşürdük.
Ben aramazsam o arar, o aramazsa ben arardım ve telefonda hiçbir zaman ilk kapatan o olmadı.
Konuşmayı çok severdi, ancak konuşmaları hiçbir zaman boş değildi, hep memleket meseleleri ile dolu olurdu.
Onunla ilk tanışmamız 1990'lı yıllarda eski garaj otobüs terminalinde oldu. Ben de bir yolcu bindirmek için vardığım terminalden beraberce ayrılarak Arapoğlu markasındaki Ermenekliler Derneği’ne kadar yürüdük.
Yol boyunca hep Mustafa Ertaş hocam konuştu ve bana Sarıveliler’le Ermenek’le alakalı çalışmalarını anlattı. Ermenek'te Ermenekliler tarafından yazılan ilk eser olan “Tekerleğin Değmediği Yer” adlı eserinin hikâyesini verdi.
Adı geçen eser aslında onun mücadelesinin de bir sembolü niteliğindeydi. O hep Taşeli yöresine Başyayla Ermenek Sarıveliler Güneyyurt Kazancı bölgelerine yolların yapılması, hizmetlerin gitmesi, yüksekokulların açılması üzerine çaba sarf etti. Bugün Ermenek’te Başyayla’da, Sarıveliler’de yüksekokulların açılması, okullar bölgesinin kurulması ve çehrenin aydınlanma yolunda genişlemesinde onun da mutlaka payı büyüktür.
Mustafa Ertaş ağabey ona yakın esere imza attı. Onun en büyük eseri ilk eseri olan Tekerleğin Değmediği yer kitabıdır. Bu hacim olarak küçük olsa da sonucu çok büyüktür.
Son yıllarda “Toroslardan Yükselen Ses Ermenek Sarıveliler Başyayla” adıyla bir eser yayımlamıştır. Vefatından kısa süre önce onun isteği üzerine bu eserin ikinci baskısı Sayın Sonay Gürgen beyin talimatı ile Keskin Color tarafından yapılmıştır.
25.05.2025 akşamı Mustafa Ertaş vefat etti
Hep sen varsın hecelerde
Su olarak dol testime
Üstümü ört gecelerde
Yorgan ol da gel üstüme!
Mustafa Ertaş hocam 1933 olsa da normalde 1931 yılında Sarıveliler’de doğdu.
1941 yılında Sarıveliler’de 3 yıllık ilköğretim okulunu bitirdikten sonra Mustafa Ertaş hocamız Sarıveliler İlkokulu’nu bitirince bir süre eğitimine ara vererek Egede amele olarak çalıştı. Arkadaşlarıyla beraber Aydın'a diye yola çıkıyorlar birer azık alarak Salavat Köprüsü’nden geçip Karaman’dan trene binerek İzmir'e varıyorlardı.
Daha sonra 1949 yılında Ereğli’deki İvriz 6 yıllık köy Enstitüsü’ne girdi. 1955'te burayı yüksek derece ile bitirerek öğretmen olmaya hak kazandı.
1955 yılında İvriz köy Enstitüsü’nü bitiren değerli hocamız Mustafa Ertaş ilk tayin yeri Rize’yi istemeyerek Ankara'ya müracaat edince Karaman'ın Bucakkışla yolundaki Avgan / Narlıdere köyüne tayin edildi. Burada 4 yıl kaldıktan sonra orada başöğretmen unvanını aldı.
Mustafa Ertaş hocam kendi ifadesine göre Avgan köyünde her evde en az 5 - 6 katır vardı, son derece verimli, dar topraklarda sebze yetiştiriyorlar bunları katırlara yükleyerek Karaman’a ulaştırıyorlardı.
Avgan'daki görevi sırasında kendisi atla 3 aylık maaşını Karaman’a almaya gidince okula Mevlüt Ulaş müfettiş olarak geliyor kapıyı çalmadan sınıf başkanı Hatice adlı kız çocuğu durumu müfettişe anlatır. Bu sırada tek sınıfta toplanan öğrencilerin ayrı ayrı seçtikleri başkanlarla yönetilmesi ve başöğretmen Mustafa Ertaş hocamızın yaptığı hizmetler müfettişi son derece memnun eder.
Mustafa Ertaş hocamız Avganda iken yukarıdaki yolun köyün içine kadar inmesi için Konya valisine varınca orada daha önce köye müfettiş olarak gelen Mevlüt Ulaş’la karşılaşıyor, onun da yardımıyla köye günlerce bir uğraştan sonra valinin ekipleri göndererek Avgan'a yolun inmesi sağlanıyor.
Avgan'dan sonra Yollarbaşında / İlisıra köyünde 7 sene görev yaptıktan sonra Konya merkezde Sedirler İlkokulu’na oradan da Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’na gelerek 19 yıl görev yapmıştır.
1960'lı yıllarda Yollarbaşında görevdeyken başöğretmen olan Mustafa Ertaş'ın okuluna Halit Bardakçı’nın hanımı Naciye Hanım ve sonradan kendisinin eşi olacak Günay Hanım öğretmen olarak geliyorlar.
Merhum Mustafa Ertaş hocama Allahtan rahmet, ailesine ve sevenlerine hüküm Allah’ın diyoruz.
Konya'da Çok Önemli Bir Görüşme!
Dört Aralık 2023
Resmi evraklarda 1933 görünse de gerçekte 1930 doğumlu olan Sayın Mustafa Ertaş hocamıza bugün Konya Öğretmen Evi’nde kendisini saatlerce dinlememize müsaade etmesinden ve yakın alakalarından dolayı teşekkür ediyorum.
Ermenek Şehrengizi kitabı çalışması kapsamında: Taşeli yöresinin aksakal araştırmacı gazeteci yazarı, “Tekerleğin Değmediği Yer” isimli İngilizceye de çevrilen kitabıyla ünü Türkiye sınırlarını aşan, memleket sevdasının sembol isimlerinden Sayın Mustafa Ertaş hocamla görüştük.
Mustafa Ertaş hocamızın Sarıveliler’den Avrupa'ya uzanan ilkokul, İvriz köy enstitüsü, Avgan'da, Yollarbaşında, Konya Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’nda ve Avrupa'daki öğretmenlik hayatı, 1940'lı yıllarda ilkokul ile İvriz arasındaki boşlukta geçirdiği Aydın hayatını saatlerce dinleyerek kayda aldık.
Sultan Alâeddin Keykubat Sarıveliler’in Kızılca kışla bölgesine geldiğinde ordusuna mola verir çünkü Alanya’yı ilk defa fethe gitmektedir, buradaki verdiği moladan dolayı buranın adı Kızılca kışla kalır.
Mustafa Ertaş Hoca Efendi sürekli bu adın Ortaköy olarak değiştirilmesini eleştirmiştir hatta kendileri bana Gargara’nın mutlaka geri alınması gerektiğini bu hususta çaba harcanmasını isterdi.
Alâeddin Keykubad’ın ordusu sel gibi Erenler dağını geçip Kuş Yuvasından aşağıya inmişti. İki asker Dim çayının kenarındaki oldukça yaşlı koca çınara yaslanmışlardı. Açlıktan karınları birbirine yapışmış olan bu iki asker karşıdaki Reis Dağına bakarak “şu dağ önümüzde pilav olsa yaslandığımız bu biladan da kaşık olsa ne iyi olurdu” diye açlıktan iç geçirmişlerdir.
…
(Ermenek Şehrengizi adlı basılacak eserden…)