ORTA KARADENİZ’İN İNCİSİ GÜZEL MERZİFON

Bayram Kabadayı

Konya “Tanıtım Elçileri’nin (Fotoğraf Grubu), ‘Yurdumuzu Gezelim Görelim Sevelim’ gezisindeki bu seferki duraklarımız Amasya, Tokat, Sivas illeri idi.

Her zamanki gibi, Konya’dan gezi başlangıç noktası Anıt’tan saat 24.00’da hareket ediyoruz…

Sabahın erken saatlerinde yemek molası için durduğumuz, Amasya’nın Merzifon ilçesini de şöyle yarım saat gezelim düşüncesiyle başlıyoruz sokak aralarında Merzifon’u gezmeye.

O da ne, sokakları parke döşeli tertemiz bir şehirle karşılaşıyor kafilemiz.

Atatürk heykelinin bulunduğu meydanda kurulan pazar takılıyor gözümüze, pazaryerini gezmeye başlıyoruz.

Pazar yerinde, 75 yaşları civarında bir amca sesleniyor bizlere;  “Buyurun buyurun ben Bardakçı Şerif. Merzifon’da 50 yıldır bu noktada bardak satarım. Tüm Merzifonlular bilirler beni. Sizlere bir şeyler ikram etmeden bırakmam. Siz Konya’dan buraya Merzifon’umuzu gezmeye gelmişsiniz bir çayımızı içmeden bırakmam sizleri” diyordu.

Gerçektende Şerif Amca, “Üç tekerlekli kaktırma diye hitap edilen arabasıyla”  satmış olduğu bardaklarla geçimini sağlamış, o bardaklarla çocuklarını okutmuş evlendirmiş…

Merzifon’da tarihi yapılardan Kara Mustafa Paşa Cami dikkatimiz çekiyor, büyük duvarlarla çevrili cami, önündeki dekorlu şadırvan ile harika bir görsellik sunuyor bizlere.

Bahçede bulunan birkaç çınar gözlerimize takılıyor, çınarları gövdesi birbirinden ayrılmış ve siyahlaşmış. Öğreniyoruz ki yıldırım düşmüş çınarlara, ama hâlâ ayakta dimdik duruyor Kara Mustafa Paşa Cami avlusunda…

Sıcaktan etkilenen insanlar, Kara Mustafa Paşa Camisinin avlusunun gölgesine sığınıyorlar. Gerçektende, o sıcak havada gayet serin geldi bana caminin avlusu…

Benim şahsen bir şey dikkatimi çekti Merzifon’da, insanlar güler yüzlü ve alabildiğine misafirperver…

Evinin penceresinden sarkan Anadolu kadınları bizlere soruyor; “Nereden geliyorsunuz” diye, yani bizlere sessiz kalmıyorlar ilgi gösteriyorlar, hatta 4 kattan seslenen bir annemiz; “Soğuk bir şeyler hazırlayayım veya çay hazırlayayım buyurun” diye bizleri evine davet ediyordu.

İşte böyledir Anadolu insanım benim, her zaman, misafirperverdir yemezler yedirirler içmezler içirirler…

Devam ediyoruz o tertemiz ara sokaklardan Merzifon’un o güzelim konaklarının arasından, ama her bir konak bir başka güzel…

Sokaklarda duvarları rengârenk boyalarla boyanmış evler arasından ulaşıyoruz tarihi Paşa Hamamına, halen tarihi hamamlar şu an hizmete açık ve faal şekilde çalışıyor…

Günün belli saatlerinde bayanlara ve başka saatlerde erkeklere ayrı ayrı hizmet veriyor…

Şehirde gezdiğimiz sırada cıvıl cıvıl çalışıyor insanlar ve şehri yeniden imar ediyorlar,

Bir ara Merzifon belediye başkanımız katılıyor ve bizlere; “Ben halkıma sorarak, mahalledeki yaşlı dedeye nine ye danışarak asfalt ve kanalizasyon sorunlarını düzeltiyorum. çünkü onlar 50 yıldır yaşadığı sokağın durumunu en iyi bilenlerdir” diyor

Gerçektende Merzifon tarihi konaklarıyla tarihi camileriyle tarihi sokaklarıyla tarihi hamamlarıyla görülmesi gereken Amasya’nın flaş ilçelerinden birisi olmuş…

Bizim en büyük eksiğimiz gezmek tanışmak eksikliği. Çok gezip tanışmak görüşmek ve birbirimizin sofrasına oturmamız gerekiyor.

Gezi esnasında birbirimize olan hasretliğimizin farkına varıyoruz.

İnsanlara selam verdiğimizde çok yakın ilgi görüyoruz, sanki biraz birbirimize hasret kalmış bir toplumuz gibi, geldi bana…

Bunu aşmanın, hasretliği gidermenin kardeşliği pekiştirmenin tek yolu, çok gezip çokça ziyaretlerden geçiyor.

Bir büyüğümüz derdi ki; “İnsanın eti yenmez, gönü giyilmez; bir tatlı muhabbeti yeter.”

Ben diyorum ki kazancımızın yüzde 25’ini seyahate, tanışmaya kaynaşmaya görüşmeye ayıralım, mümkün mertebe, gönül seyahatlerimizi çoğaltalım, birbirimizin sofrasına oturalım, selamlaşalım.

Çünkü aynı vatanda aynı bayrak altında yaşıyoruz bizler kardeşiz ve kardeşlerimizi pekiştirmenin tek yoludur seyahat…

Öyle dememiş mi Yunus Emre; “Gelin tanış olalım, İşin kolay kılalım, Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz”…

Orta Karadeniz’in incisi, güzel MERZİFON’dan Amasya’ya doğru ayrılırken gözümüz hep arkada Merzifon’un, o güzel insanlarının misafirperverliklerinde ve güler yüzünde takılı kaldı…

Bu arada gezimiz esnasında bizlere misafirperverliğini esirgemeyen, Merzifon Belediye Başkanı Sayın Alp Kargı Bey’e ve yardımcılarına, bize rehberlik yapan belediye görevlisi arkadaşımıza çok teşekkür ediyoruz. Saygılarımla…