Recep Konuk’un Aşkı

Uğur Özteke

Konya Şeker mali genel kurulunu yaptı. Binlerce çiftçi adeta Konya’ya akmıştı. Polisin trafik düzeninden asayişe kadar bölgede her şeyi eksiksizdi. Genel kurul salonu en son teknoloji ile donatılmış renkli ve pırıl pırıl ışıldıyordu. Başkan Konuk kürsüye çıktığı zaman her zamanki gibi sakin, kararlı, iddialı ve kendinden emindi.

Ama konuşmasını sürdürdükçe ses tonu yükseldi, verdiği örnekler ile salonu dolduran binlerce çiftçiyi ayağa kaldırdı.

Ama Recep Başkan konuşurken bir şey daha dikkatimi çekmeye başladı. Başkan anlattıklarını adeta yaşıyordu. Öyle ki bir süre sonra konuşmasını ayak parmaklarının üstünde sürdürdü.

Bu nasıl bir aşk? Bu nasıl bir heyecan? Bu nasıl bir inanmışlıktı?.

Başkan kartal gibi keskin bakışları ile üstüne basa basa, “Konya Şeker 2023’te sektöründe dünyanın en büyük beş firması arasında olacak”… diyordu

….

Başarı öyle kendiliğinden gelmiyordu. Önce isteyeceksin, sonra inanacaksın ve sonra da doğru düzgün ve adam gibi çalışacaksın. Kul olarak sen sebebine sarılacaksın. Ve Cenab-ı Allah da senin için “Yürü ya kulum” derse işte o zaman garip bir çiftçi çocuğundan, garip bir öğretmenliğe oradan da dünya markası bir kurumun mimarlığına kadar gidersin. Başkan bunun canlı örneği olarak karşımızda konuşuyordu.

Başkan çiftçiye öyle müjdeler verdi ki sinekten yağışa çiftçinin ne zararı varsa karşılanacak dahi dedi.  

Çünkü bu şehrin mezar kazıcıları hiç boş durmuyordu. Tarlalardaki sineğin de faturasını da Recep Başkan için uydururlarken görülmemiş bir şekilde çalışan kampüslerin kapanacağını dahi utanmadan iddia edebiliyorlardı.

Başkan açık konuştu, “Şükürler olsun ki biz bugüne kadar açtığımız hiç bir şeyi kapatmadık. Bundan sonra da kapatmayacağız.”

…..

İnancımızda Allah doğruya, düzgüne, çalışana, isteyene ve sebebine sarılana verirdi. Bu gelinen tabloda şeker şirketlerinin yüzlerle değil on binlerle katlanan büyüme hızının sizce başka bir izah yolu olabilir miydi?

Konya Şeker artık uçtu. Allah izin verdiği müddetçe de daha yükseklere uçmaya devam eder. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

 

ŞEHRİN GÜZELLİĞİ BU İDİ

Dünkü gazetemizin manşetinde sosyal bir olay vardı. Beyşehir’de beynindeki tümör nedeniyle 12 kez ameliyat masasına yatan 15 yaşındaki Ahmet’in tekrar sağlığına kavuşabilmesi için bir ameliyata ve bunun için de sadece ve sadece 2 bin 400 liraya ihtiyacı olmasıydı.

Allah siz değerli okurlarımızdan razı olsun. Dün sabah gazetemizin telefonlar kilitlendi dersek abartmamış oluruz.

AK Parti İl Başkanı Ahmet Sorgun, genç iş adamı Sıtkı Kormaz, Mercan Kuyumculuk gibi ismini burada yazarken unutacağım onlarca yürekli insan.  

Herkes ama herkes, “Bu vatandaşlara nasıl ulaşırız? Başka ne yapmamız gerekiyor?” diye soruyordu. Allah düşürmesin. Cenab-ı Allah’ım dermansız dert verip de derman aratmasın.

Allah’ım kimseyi gördüğünden aşağıya koymasın…

Ancak çeken bilir ve ateş de düştüğü yeri yakar. Ama tüm acılar ve çileler biz insanlar için. Ama dün bizzat yardım etmek için bizi arayan bu insanlarla konuştuktan sonra bir kez daha tasdik ediyorduk: İnsanlık daha ölmemiş ve inşallah da hiç ölmeyecek.

Dualarımız tüm maddi manevi yardım bekleyenler için. Bu şehir bu ülke bu inanç birliği ile inşallah çok daha iyi yerlerde olacak.

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir. 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Aracımızı park ederken sadece kendimizi düşünmediğimiz zaman ADAM oluruz

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.