Robin Hood’un Ereğli’de ne işi var?

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

TARİHE YOLCULUK (273)

Ereğli’den İvriz’e doğru yol alırken İngiliz halk hikâyelerinde bir haydut olarak geçen Robin Hood’un bir dükkânının tabelasında görülmesi, Yaşayan Türkçe’m adına son derece üzüntü verici ve yadırgayıcı bir şey olsa gerek.

Ereğli’den İvriz’e doğru otobüsle giderken içki (bira) satan bir dükkânında gördüğüm “Robin Hood Shop” tabelası, dikkatimi çekti.

Kendi kendime Batı’nın karanlık çağının ortalarında ve Haçlı Seferlerine de katılan Robin Hood adlı İngiliz haydudunun Ereğli’de ne işi var, dedim. Bir alkollü içki dükkânı da olsa herhangi bir dükkân veya mağazaya dahi bu ismin verilmemesi, konulmaması, hatta verilmesine dahi müsaade edilmemesi gerektiği kanaatine vardım. Belediyelere, Müslüman Türk insanımız tarafından işletilen mağaza veya dükkânlara böylesine yabancı isimlerin konulmamasına dair bir kanun maddesi çıkartarak izin verilmemesi, bu yönde Belediye Meclisleri tarafından bir yönetmelik çıkartılmış olsa; bize benzemeyen ve bizim dilimize yabancı millet ve kültürlerin dilleri hiç bu kadar revaçta bulmaz. Yabancı dile,  yabancı kültürler ile modaya bu kadar özentinin bir başkasına benzemek adına dinî anlamda son derece yanlış ve mahsurlu olduğu da bilinmelidir.

“Başkasına benzeyen bizden değildir” düsturunun da işte tam burada devreye girmesi gerekmez mi? Müslümanlık ve dini konular söz konusu olduğunda mangalda kül bırakmayanlar, böylesine önemli konular söz konusu olduğunda birden “lal” kesiliveriyor.

Konya’da içki satan dükkânlarda görülen “Şahmeran (büyük yılan)” tabelalarını eleştirirken Ereğli’de “Robin Hood” tabelasıyla karşılaşmamız elbette pek iyi olmadı. 

Müslüman sıfatıyla Allah (c.c.) kelâmı (sözü) olarak iman ettiğimiz Kur'ân-ı Kerîm’de ne yasaklanmış ve haram kılınmışsa, bunun mutlaka bir hikmeti ve insanlara elbette bir faydası vardır. Allah'ın kelâmında haram kılınanların esbâb-ı mûcibesi, modern ilmin gelişimiyle daha iyi anlaşılmaktadır. İçki (alkollü içki), şu âyet-i kerîmelerle açıkça yasaklanmıştır: 'Ey iman edenler, şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları, birer şeytan işi pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz' (Mâide Sûresi, 90. Âyet). 'Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?' (Mâide Sûresi, 91. Âyet).

Peygamberimiz'in (s.a.v.) bu konuda sahih hadisleri vardır: 'İçki bütün kötülüklerin anasıdır' (ümmül habais). 'Sarhoşluk veren her içkinin azı da çoğu da haramdır' hadisleri bunlardan sadece ikisidir. Ayrıca Hz. Ali (k.v.), haram âyeti nâzil olduktan sonra, 'İçki küpüne parmağım batsa, o parmağı keser atarım' buyuruyor.”

TÜRKİYE’NİN İNCİ GERDANLIĞI MEKE GÖLÜ

Ereğli’den Konya’ya dönerken Karapınar’a uğramamak ve en azından Türkiye’nin inci gerdanlığı olan Meke Gölü’nü görmemek olmazdı.

Geçen sene de Meke Gölü’ne uğramış ve bu krater gölünün arka cephesinden göl susuz da olsa güzel fotoğraflar çekmiştim.  Nisan yağmurları, Meke Gölü’ne istenilen seviyede olmasa da inci gerdanlığına biraz güzellik katmış.

“Dünyanın nazar boncuğu” olarak da ifade edilen Meke Gölü, her mevsim ayrı bir güzelliğe bürünüyor. Ona can suyu verecek yağmurlar her nedense artık yağmıyor.  Karapınar’ın zengin ve varlıklı insanları yoksa zekâtlarını vermiyorlar mı? Yolunuz Konya’ya ve Karapınar’a kadar düşerse mutlaka ama mutlaka Meke Gölü’nü görmeden gitmeyin derim.

 

YARIN: “Anadolu Selçuklu Çağı Mirası” İstanbul’da…

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.