“Sakarya’yı Alan Stat Ne Hale Getirildi?”

Barbaros Ulu

Cumartesi günü MEB tarafından yapılan Açık Lise sınavlarında gözetmen olarak görevlendirildim. Sınav yerim Konya Mesleki ve Teknik Lisesi idi. Görev yerime sınavın başlamasından bir saat önce vardım, imzamı attım, sınavla ilgili yapılacak olan toplantıyı beklemeye koyuldum.

Bildik-gerekli açıklamaların yapıldığı toplantının ardından görevlendirildiğim salona çıktım. Sınava girecek adayı beklerken (aday diyorum. Çünkü sınava girecek öğrenci engelli olduğu için bu tür engellilerin sınavı bir salon başkanı, bir de gözetmen olmak üzere iki kişi nezaretinde yapılıyor.) pencereden dışarıyı seyre koyuldum. Ne güzel bir manzara vardı karşımda. Çünkü okulun önü açılıvermişti. Daha önce sadece eski stadın arka beton duvarını ve caddede geçen araçları görebiliyorduk. Şimdi ise Anıt’tan, Gar’a doğru giden cadde yani eski stadın ön yüzü gözümün önündeydi. Ne de büyük bir alanmış eski stadın kapladığı alan dedim. Dile kolay 100 bin metrekarelik bir alan yıkılan yer.

Şehrin merkezinde kalan ve geçmişte büyük bir işlevi yerine getiren bu stadın az önce önünde inmiştim. Ne zamandır geçmediğim bu yerde inince bir an için yanlış yerde mi indim diye düşündüm. Dikkatlice bakınca yıkılacak diye belirtilen stadın yıkıldığını anladım. Hem önünden hem de arkasından temaşa ettiğim eski stat yıkılınca yüksek katlı beton evlerden iyice bunalan şehrin büyük bir nefes aldığını gördüm. Hah şöyle, dünya varmış dedim okulun son katından bakarken. Bu kadar büyük bir alan, yeşil alan yapıldığı zaman insan seyretmeye doyamaz dedim içimden.

Ben sınava gelecek öğrenciyi beklerken okulun arka tarafındaki salonda görevli bir öğretmen yanıma geldi. Benim baktığım gibi pencereden yıkılan stada baktı. Çekip giderken yüzüme baktı: “Sakarya’yı alan stadı ne hale getirdiler” dedi. Benimle konuşan, tanımadığım bu meslektaşımın bir yüzüne baktım, bir de dediğine kulak verdim. Gayri ihtiyari “öyle” dedim.

Az sonra salon başkanı, ardından sınav olacak öğrenci geldi. İki saatten fazla sınav devam etti. Sınav boyunca meslektaşımın dediğini düşündüm. Acaba Konya’nın bu eski stadının Sakarya ile ilgisi neydi? Acaba Sakarya Meydan Savaşı kararı bu statta mı alındı ya da savaşı yapacak düzenli ordu burada toplandıktan sonra mı yola çıktı?

Okulda iken tarihim iyiydi. Okul bittikten sonra da tarihe merakım hep devam etti. Bir tarihçi kadar ayrıntıları bilmesem de yakın ve uzak tarihimiz hakkında yüzeysel de olsa bilgi kırıntılarım var. Ama nedense belleğimde Konya Stadı ile Sakarya arasında bağ kuracak hiçbir bilgi kırıntısı yoktu.

Ne bekliyorum? Hemen telefona bakmak için elimi cebime attım. Hay Allah! Telefon ne arardı? Sınav esnasında telefonu bırak sınav salonuna, binaya girdirmek bile yasaktı. İyi de ben kimden öğrenecektim cahili olduğum stadımız hakkındaki bilgiyi? Salonlarda görevli tanıdığım bir meslektaşıma sorayım dedim. Salonu terk etmek de yasaktı. Çaresiz sınav saatinin bitmesini ya da tek kişiden oluşan öğrencinin çıkıp gitmesini bekleyecektim. Kızımız da çıkmadı bir türlü. Üç sınavlık bir dersi çözmek için çözdüğünü tekrar tekrar çözdü. Garantici birisiydi anlaşılan. Okumakta ve görmekte zorlanan biriydi aynı zamanda. Kafasını kitapçığa iyice yaklaştırıyordu. Çünkü gözünün biri 10, diğeri 11 numaraymış. Ara ara “Gözüm yoruldu, ben biraz dinleneyim” dedi durdu. O dinlenirken biz kodlamayı yapıverdik. Zira zor da olsa okuyor ama kodlayamıyordu. Zaten bizim görevimiz de onun kodlamasına yardımcı olmaktı. Bize büyük görünen yuvarlak kutucuklar kızımıza nokta gibi görünüyordu belki de. Allah yardımcısı olsun!

Nihayet sınav bitti, salondan çıkar çıkmaz ilk işim telefonumu alıp eski Konya Stadının tarihçesine baktım. Hem de kaç kaynağa birden. Hayret! Hiçbirinde stadın Sakarya Savaşı ile bir bağını bulamadım. Anlaşılan baktığım siteler de bu konuda benim gibi cahil. Ne de umutlanmıştım bilmediğim bir konuda bilgilenecektim. Yeni bir bilgiye ulaşamadım maalesef!

Eski stadımız 1950 yılında hizmete girmiş. Bu durumda stadın Sakarya Meydan Savaşı ile yakından uzağa bir alakası yok. Olsa olsa futbol maçlarına ev sahipliği yapan bu statta Konyaspor ile Sakaryaspor arasında maçlar yapılmıştır. Bir centilmenlik ve seyir zevki olan futbol veya spor bir rekabet mücadelesi olsa da zaman zaman bu centilmenlik oyununu savaş gibi gören fanatikler de yok değil. Belki “Sakarya’yı alan stat ne hale getirildi” diyen meslektaşımız da sporu savaş olarak görenlerden. Şu an yanımda yok, hangi okulda görev yapıyor bilmiyorum. Nerede çalıştığını bilsem onu okulunda ziyaret etmek ve Konya eski stadının Sakarya Savaşı ile ilgisini öğrenmek isterdim. Görüyorsunuz bilgiye ulaşmanın iyice kolaylaştığı günümüzde bazı bilgilere ulaşmak hala zor!

Kısa bir araştırmamdan eski stadımızın Sakarya ile bir ilgisi yok. Pekiyi bu arkadaş aslı astarı olmayan bu bilgiyi işkembeyi kübradan niçin attı? Bu soru da çözüm bekleyen bir soru. Aklıma tek şey geliyor: Bu arkadaş ön yargılı biri. Ön yargılı olduğu kadar muhalif biri anlaşılan. Yapılan bir şey iyi de olsa, kötü de olsa görevi karşı çıkmak ve niçin karşı çıktığına gerekçe uydurmak.

Merak ettiğim Konya statsız kalmamış, yerine daha modern ve daha büyük bir stat yapılmış. Üstelik birçok milli ve önemli maçlara ev sahipliği yapıyor. Şehrin merkezinde kalan, maçlar olduğu zaman trafiği kilitleyen bu stadın yıkılmasından doğal ne olabilir. Üstelik yıkılmış haliyle şimdiden şehir merkezini rahatlatan bu görüntünün yerine, bahçe yapıldığı zaman ne güzel olacak burası! Oksijen soluyacağız. Kötü mü? Seyir zevki verecek tıpkı futbol seyreder gibi!

 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.