Selçuklu çifte türbeler (kümbetler)

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)
  • Türbelerden birisi Kalender Baba, diğeri ise Kesikbaş Türbesi olarak isimlendirilmekte, fakat bu iki türbe de, içinde yatanlar da biri birine karıştırılmaktadır.

 

 

Mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan Selçuklu çifte türbeler; Konya’da Selçuklu İlçesi Beşyol’da, Medrese (Kalenderhane) Mahallesi’ndedir. Türbelerden birisi Kalender Baba, diğeri ise Kesikbaş Türbesi olarak isimlendirilmekte, fakat bu iki türbe de, içinde yatanlar da biri birine karıştırılmaktadır.

Tokatlı olan Kalender Baba (Ebubekir Niksari) bir kalenderi şeyhidir. Cavlakîde denilen bu şeyh, Cemaledin Savi’nin halifelerindendir. Bir süre Şam’da bulunan Ebubekir Niksari, 602/1205-1206 yıllarında Konya’ya gelip yerleşmiş ve etrafına bir hayli mürit toplayarak zaviyesini kurmuştur. Hazret-i Mevlâna ile çağdaştır. Veliler listesinde adı geçen Ebubekir Niksârî, Mevlâna’nın vefatından sonraki bir tarihte vefat etmiştir. Bundan onun doksan yaşının üzerinde iken vefat ettiği anlaşılmaktadır. Bu kalender haneden ve Kalenderiler’den dolayı bölge asırlarca Kalenderhâne Mahallesi olarak anılmıştır.

Zamanla kalender hane yıkılmış ayakta sadece iki türbe kalmıştır. Her iki türbede de içerisinde yatanların hüviyetine ışık tutacak bir kitabe mevcut değildir. Bir zamanlar özel mülkiyet içerisinde bulunan türbelerin etrafı açılarak çevre düzenlemeleri yapılmış ve bölge park haline getirilmiştir.

 

Kalender Baba Türbesi

Kalender Baba Türbesi Selçuklu Mimarisi üslubunda olup, Karamanoğlu yapısıdır. XIII. yüzyıla tarihlendirilen türbe, 1950 yılında Eski Eserleri Sevenler Derneği tarafından onarılmıştır. En son 2005 yılında onarım görmüştür. Tuğla külahı beden duvarlarındaki taş ve tuğla malzemeden bozuk ve erimiş olanlar yenilenerek, derzleri yapılmıştır. Orijinal zemin kotuna inilerek kriptaları onarılmış, çevre düzenlemeleriyle ile birlikte harap durumda olan türbeler gün yüzüne çıkartılmıştır.

Konyalı, “Mahrutî kubbeli türbe, Selçuk mimarisinin bütün temizliğini ve hususiyetlerini muhafaza ederek bize kadar gelebilen başlıca yadigârlarından birisidir. Alt kısmı Sille ve kesme iri Gödene taşlarıyla, kubbesi de tuğla ile yapılmıştır. İki çeşit taşın kullanılışı uzaktan âbideye müstesna ve çok zarif bir durum temin etmektedir. Türbenin cenazelik katı toprak seviyesinin biraz üstünde ve kapı hizasına kadar dört köşe yapılmış, sonra sekiz köşeye geçilmiştir. Kapısı doğuya açılmaktadır. Kapı ile uyum içinde olan üç yüzünde geniş mermer çerçeveli birer büyük pencere kullanılmıştır. Türbe, daha yukarıda bulunan ayrıca sekiz yarık halindeki pencereden ışık alır. Kapı oldukça estetik görülmektedir. Kapı kısmında mor mermerden yapılmış iki basamak bulunmaktadır. Selçuklular döneminde başı kesilerek idam edilen bir şâhsa ait olduğu düşünülmektedir.

 

Kaynakça:

İbrahim Hakkı Konyalı, Abideleri ve Kitabeler ile Konya Tarihi, Ankara 1997.


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.