SELÇUKLU DÖNEMİ KONYA EVLERİ

Ahmet Kuş

Her şehrin kendine has mimari bir tarzı vardır. Bu tarz kamu yapılarında da sivil mimaride de kendini hissettirir. Bölgenin coğrafi konumu, iklimi ve ekonomik yapısı binalar üzerinde de etkili olur. Tarihî Konya evlerinin de belirgin bir üslubu ve yerleşim planı vardır. Bu yazımızda şehir merkezinde sayıları çok az kalan tarihî evlerden ve Selçuklu dönemi sivil mimarisinden bahsedeceğiz. İmar planlarına, şehirleşme politikalarına, kentsel dönüşüm hamlelerine yenik düşen evler hakkında bildiklerimizi sizlere aktarmaya çalışacağız.

Konya şehir merkezindeki yapılaşmanın çok öncesini pek fazla bilmesek de günümüze ulaşan gravürler ve seyahatnamelerden edindiğimiz bilgiler ışığında şehrin ana hatlarıyla nasıl bir mimari düzen içerisinde olduğunu aşağı yukarı tahmin edebiliyoruz. Konya şehri genel hatlarıyla Alâeddin Tepesi etrafında kurulmuştur. Tarihi çok eski devirlere kadar giden bir höyük olan tepe Selçuklu döneminde saray, ulu cami ve diğer kamu yapılarının yer aldığı bir yönetim merkezi konumundadır. Konya’nın Selçuklu mahalleleri tepe etrafında şekillenmiştir. Bu mahalleler içerisinde sarayın yakınında yer alan Gazi Alemşah ve Çifte Merdiven gibi gayrimüslim mahalleleri de bulunmaktadır.

19. yüzyılın sonundan itibaren çekilen fotoğraflardan anladığımız kadarıyla iç kale içerisinde ve iç kale ile dış kale arasında yer alan bölgede son derece görkemli evler bulunmaktadır. Osmanlı dönemi Konya evleri hakkında yeterince bilgi sahibi olsak da Selçuklu dönemi Konya evleriyle ilgili bilgilerimiz oldukça sınırlıdır. Selçuklu dönemi evleri genellikle bir katlıdır ve neredeyse evlerin tamamına yakını kerpiç malzemeden inşa edilmiştir. Konya şehir merkezinde yer alan evlerde taş kullanımı yok denecek kadar azdır. Bunun sebebi ise kerpicin Konya’da en yaygın yapı malzemesi olmasıdır. Kerpiç Orta Asya’da da çokça kullanılan bir malzemedir. Dağlık bir bölge olmadığı için Konya şehir merkezinde taş bulmak bir hayli zahmetli bir iştir. Dönemin nakliye ve ulaşım imkânları göz önünde bulundurulduğu zaman her yerde çokça bulunan toprak ve samandan imal edilen kerpicin daha ucuz bir yapı malzemesi olduğu söylenebilir. Konya evlerinin pencere, kapı ve çatı gibi kısımlarında ahşap malzeme de kullanılmıştır.

Kerpiç doğa şartlarına dayanıklı bir malzeme olmadığı için kerpiçle yapılan evler de kısa ömürlü olmuştur. Dolayısıyla Konya’da Selçuklu dönemine ait hiçbir sivil mimari örneği günümüze ulaşmamıştır. Selçuklu dönemi evleri gayet mütevazı yapılardır. Genellikle bir katlı olan evlerin etrafında küçük de olsa mutlaka bir hayat bulunmaktadır. Konya’nın ova köylerinde bulunan tek katlı kerpiç evler Selçuklu dönemi evlerinin tipik birer örneğidir. Bazı tarihçiler tarafından o dönemde iki katlı evlerin de bulunduğu söylense de muhtemelen iki katlı evlerin sayısı azınlıktadır diye tahmin ediyoruz. Selçuklu dönemi Konya evlerindeki ahır, tuvalet, mutfak, kiler gibi müştemilat hayat içerisinde yer almaktadır.

Selçuklu dönemine ait abidevî kamu yapıları taştan inşa edildiği için genellikle günümüze ulaşmıştır fakat sivil mimari örnekleri tamamıyla yok olmuştur. Çoğu zaman keşke Selçuklu dönemine ait bir ev günümüze ulaşsaydı da o dönemin evlerini görebilseydik diye düşünmeden kendimi alamam. Konya, Anadolu’daki tarihî şehirlerin en çok kan kaybedenlerinden biridir. Bırakın evleri muhkem taştan inşa edilen metrelerce uzunluktaki şehir surları bile acımasızca yok edilmiştir.                 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.