‘Sonsuz Şükran Köyü’ yerel ve milli kültürü yansıtmalı

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)
  • Türkiye’de 200 yıldan beri devam eden Batı kültürü baskısına, yerel ve millî kültür üzerinde oluşturulan psikolojik ve sosyal baskılara bir başkaldırı olarak ortaya çıkan Şükran Köyü Projesi, başka bir yöne doğru evriliyor.

 

Beyşehir’i gezerken her ne kadar Hüyük İlçesinde kalsa da Köşk Kasabasında hizmet veren ve Hz. Mevlana’nın da her yıl kaldığı ve şifa bulduğu 900 yıla yakın geçmişi bulunan tarihi Köşk Kaplıcaları ile Çavuş Kasabasında yeni kurulan, her sene kültür ve sanat etkinliklerinin yapıldığı ve bir film platosunu andıran ‘Sonsuz Şükran Köyü’nü de ziyaret ettik.

Termal turizm açısından ele alınması gereken Köşk Kaplıcalarında bir otel ve termal evler bulunuyor. İki adet kapalı yüzme havuzu, iki adet Türk hamamı ve bir adet tarihi hamamı olan bu kaplıca da, özel işletme olarak en büyük eksikliğinin iç ve dış turizmde tanıtım olduğunu düşünüyorum. 1997 yılından bu yana işletilerek insanların hizmetinde olan Köşk kaplıcasında 41. 5 santigrat derece sıcaklıkta sondajla alınan ve bazı hastalıklara iyi gelen sifalı sıcak su rezervi var. Kaplıca suyu ile tedavi edilen hastalıklar ise şöyle; cilt hastalıkları tedavisinde, adale spazmlarında, solunum yolu rahatsızlıklarında, eklem yerleri kireçlenmeleri, bel, boyun ve sırt rahatsızlıkları ve diğer romatizmal hastalıklarda, dolaşım sistemi sendromları, karaciğer, safra kesesi, mide ve bağırsakların spastik ağrılı sendromları, böbrek taşı ve kum dökülmesinde, göz ve guatr tedavilerinde etkili. Bu termal su kaynağından seracılık ve sıcak su balıkçılığı yatırımları yaparak da sıcak suyu değerlendirmek mümkün.

 

Tarihi Hamam Dökülüyor

Bu arada Mevlâna Muhammed Celâleddin’in her sene bu kaplıcaya geldiği ve kaldığı tarihi hamamın çatılarının ise, bakımsızlıktan dökülmeye başladığını gözlemledik. Bu hamamın eski halini bildiğim ve ilk işe bu hamamdan başlanıldığından dolayı bu tarihi hamamın bakımının iyi yapılması gerekiyor.

 

Sonsuz Şükran Köyü ve Sanata Bakış

Çavuş Kasabasında oluşturulmaya başlanılan ve tamamen kerpiçten yapılma köy evlerinin yer aldığı ve adına “Sonsuz Şükran Köyü” denilen bu köy planlamasına; Beyşehir’in kültürel ve ekonomik hayatına ciddi katkıları olacak bir proje olarak bakılabilir.

Türkiye’de sahasında bir ilk olan “Sonsuz Şükran Köyü” iki adet küçük göletin de bulunduğu Aktepe ve Koru adı verilen tepelerin yamacında kurulmaya başlandı. Kurulmaya başlandığı ilk yıllarda 1-2 olan kerpiçten yapılma köy hâneleri, 2-3 ve daha sonra 10-15 adete kadar çıkmıştı. Sinema yönetmeni ve senarist Mehmet Taşdiken’in öncülüğünde ve eski Çavuş Kasabası Belediye Başkanı Mehmet Çiğdem’in katkılarıyla uygulanan bu proje; Anadolu Selçuklu sivil mimarisiyle kerpiçten 80 adet sanatçı ve kültür insanı evi, 26 odalı konul evi, 4 adet atölye, 1 müze ve 1700 m2’lik kültür merkezinden oluşuyor.

2010yılında ilki düzenlenen Anadolu’ya Şükran Buluşmaları adı altında her sene yapılan kültürel ve sanatsal etkinliklerde çeşitli söyleşiler, film gösterimleri, sergiler, yazarlık, sinema, resim, heykel, fotoğraf atölyeleri açıldı. Paneller, müzik konserleri ve zanaatler ile tanıtımlar gerçekleştirildi. Bunlar başlangıçta güzel ve hoş şeylerdi. Lâkin Anadolu kültürünün tanıtılmaya çalışıldığı bu tür etkinliklerde ideolojik bakış açısından dolayı millî kültürümüzü yansıtmayan birtakım şeyler de gelişmeye başladı. Aslında Şükran Köyü Projesi, Anadolu’nun, sevgi, hoşgörü ve vefa duygularını yansıtması açısından yerel kalınma anlayışında iyi bir örnekti. Devam ettirilmesinde büyük fayda var. Köyde yaşayan insanımızın dini, sosyal ve kültürel olarak yaşantısını ulusal ve uluslararası bazda yansıtmak açısından çekilecek ve çekilmesi gereken sinema ve dizi filmler açısından da Şükran Köyü güzel bir film platosu.

Bu atölyeleri ve sanatçı ile kültür adamlarının kaldığı bazı evleri de gezdik ve gördük ki; kültür, düşünce ve fikir yapısı ile Anadolu’ya ve Anadolu insanına bakış açısından aramızda dağlar kadar fark olduğunu gözlemledik.

 

YARIN: Nasreddin Hoca’nın memleketi; Akşehir.


İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.