TEMİZ HAVA SATIŞ İSTASYONLARI

Rivahi Kalay

İlkbaharın en güzel aylarından biri Mayıs kapımıza geldi. Havalar ara ara yağmurlu, soğuk olmasına rağmen, ısınmaya başladı. Doğanın muhabbeti, görüntüsü, açmış çiçekler, cıvıldayan kuşlar etrafımızı sarmaya başladı. Bahar bize mutluluk getirdi. Bu güzelliklerin tadını çıkaralım, haydi üç günlük tatile çıkalım, sevdiklerimizin yanına gidelim diyenler, otobüs terminali ve tren garlarında bekliyordu.

Rengârenk mis gibi giyinmiş, mutlu bir yüz ifadesi ile hasta, yaşlı, genç, çoluk çocuk peronda bekliyorsunuz.

O da ne! Peronlara bir sis bombası atmışlar, göz gözü görmüyor. Abartı değil. Nefes almanız katiyen mümkün değil, nefes alamıyorsunuz.

Korkmayın!  Bu bir terör saldırısı değil. Sigara bağımlıları sözleşmiş gibi hepsi peronda, hepsinin elinde sigara…

Otobüse binemiyorsunuz, mecbur hareket saatine kadar perondasınız. Hakkınız olan gün ışığından, temiz havadan faydalanmak istiyorsunuz. İyi de bu durumu, ortamı teneffüs etmek zorunda mıyız?

Hadi otobüse binelim, bindik. Kaptan sigara içecekmiş, yolda uykusu geliyor, içmeliymiş. Yolcularda ses çıkartmıyor, çıkarana da yol verilmiyor. ‘Aman efendim içsin, dikkati dağılıyor, uykusu geliyormuş, kaza yapar alimallah neme lazım ‘ sesleri yükseliyor.

Bu arada belediye otobüs duraklarını da unutmayalım.  Duraklarda sigara içmek yasakmış. İyi de ne yapalım, içenleri uyaralım mı? Tabii sözlü yâda fiziksel şiddet ile dönüş olmaz umarım.

Kaldırımda, önünüzdeki adam elinde sigara ile yürüyor. Üflediği duman, esintinin etkisiyle arkaya size geliyor. Hâlbuki temiz hava almak için yürüyüşe çıkmıştınız!

Tamam, yasakların kanunda yeri vardır, yasaktır da! Yasaklar böyle olmaz, olmamalı. Yasaklar çiğnenmek için konmaz. Tüm bunların yaptırımı olmalı düşüncesindeyim.

Her şeyin, her kötülüğün başlangıcı sigara… Peki, sigara içmeyenler, bırakmaya niyetli olanlar, çocuklar, hastalar… Onların dumansız hava sahası nerede? Bu tür ortamlarda yeterince mazot kokusu var. Üzerine bir de sigara!

Sigara dumanlı ortamdaki hava ile direk ilişkili olan hayati organımız akciğerlerimiz en büyük zararı görüyor. Pamuk şeker gibi pespembe, pırıl pırıl görüntüye sahip akciğerlerimiz, dolaylı yoldan zehirleniyor.  İçmeyen içenden daha çok zarar görüyor Bu gidişle yeni iş sektörü, temiz hava satış istasyonları açılacak gibi görünüyor.

Ne dersiniz, şimdilik sokağa, yolculuğa çıkarken gaz maskelerini yanımıza mı alalım?

Sevgiyle kalın…

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.