UĞUR BAŞKAN’A DA MI OPERASYON?

Uğur Özteke

Ben bu şehirde doğdum, büyüdüm ve yaşlanıyorum.

Çok şükür. Şahıs olarak çevremle, ailemle mutluyum, huzurluyum.

Konya’da doğup büyüyen her insanın da mutlu olduğuna inanıyorum.

Konya’ya dışarıdan gelip yerleşen insanların da mutlu olduklarına inanıyorum.

Dahası bu şehre dışarıdan gelip emekli oldukları halde mutlu oldukları için temelli yerleşen ve memleketlerine dahi dönüp gitmeyen insanları da biliyorum.

……………..

Eeeee bu şehir bu kadar huzur veren, mutluluk saçan, insanı kendisine bağlayan mübarek bir şehir ise neden hâlâ bu şehrin bir üst akıl yönetimi yok?  Bugün bu şehri yönetenler dün kızdıkları(!) şehrin abilerini aramak zorunda kalırlar? Para pul kazandıkları halde, bu şehri eş dost, hısım akrabalarla arkadaşlarla yönettikleri halde niye bu şehrin üst kesimi yani kaymak takımı birbirini sevmez? Niye üst kesim hep birbirinin arkasındadır?

………..

Elbette ben de bu sorulara cevap verebilecek ne öyle bir makamdayım, ne de böyle bir gücüm var. 

Sadece ve sadece 41 yıldır gazetecilik yapmaya çalıştığım ve Ankara ve İstanbul’dan sonra şöyle hayırlısı ile son nefesimizi verebilmek için dönüp geldiğim şehrimde bir eksiklik var.

Bu eksiklik ne paradır, ne insanlarının işgücüdür, ne iş dünyasının fedakarlığı ve cesaretidir.

Bu şehirde bu şehrin insanlarının tek ve tek eksikliği birbirlerine karşı olan samimiyetleridir.

Havasından mıdır, suyundan mıdır bilemiyorum. Aynı cemaatten de olsanız, aynı takımı da tutsanız, aynı partinin üst yönetimi de olsanız herkes birbirinin paçasından çekiştiriyor.

Sosyal Bilimciler buna “Orta Anadolu insanının yapısı” deyip geçiyorlar.

Ben de onlara diyorum ki “Hadi oradan. Geçin buradan”…

Kimse alınmasın da Kırşehirlisi, Kırıkkalelisi birbirine sahip çıkar. Birbirlerini bulurlar dayanışma örneği gösterirler. Hiçbir Kırşehirli aynı partinin içinde birbirinin paçasından çekiştirmez. Salar güçlü görünen fırlar gider. Haaa o fırlayıp giden de bir dönem o benim için rakipti diye iyice ezmez, vefa adına dahası memleketçilik, hemşericilik adına ona sahip çıkar.

……………

İki haftadır Ankara AK Parti Genel Merkezi olmak üzere birileri Külliye’nin yollarını aşındırıyor. Sayın Cumhurbaşkanı’na ulaşmanın yollarını arıyorlar. Bu kesim Konya’da da zaten malum bir ekip. Bu ekibin şimdi ki hedefi “Uğur İbrahim Altay”.

Konu ne “Uğur İbrahim Altay, Büyükşehir Belediye Başkanı olmasın”…

Peki “Uğur İbrahim Altay olmasın da kim olsun?”

………..

Ortada ikinci bir isim var mı?

Canım önce Uğur İbrahim Altay’ı paçasından bir aşağı indirelim. O çukura düşsün. Düşsün de biz nasıl olsa birini buluruz.

Yani hep aynı zihniyet.

Sonuçta da bu zihniyetin yönettiği Konya üç ileri iki geri mehter marşı eşliğinde ilerleme büyümeye devam eder durur.

Film aynı, senaryo aynı. Değişen sadece rol alan artistler.

…………

Benim şimdi buradan Uğur İbrahim Altay şöyle aslan böyle kaplan dememe hiç gerek var mı?

Kim ne derse desin Başkan Selçuklu’da tarih yazdı.

Türk siyasetinin o klasik hızlı gelişimi ve değişimi sürecinde bir anda Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. 48 saat içinde buraya inanılmaz adapte oldu. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak koltuğun ve makamın hakkını verebilmek için işe öyle bir gördü ki inanın şahsen beni şoke etti. Zaten bu millet kendisine samimi olarak uzatılan eli bir içten bakışı görür. Gördü de. Milletin içinde sokakta cadde dükkanda bir Büyükşehir Belediye Başkanı görmek istiyorsak işte olay buydu.

Ama abdest, namaz ve niyazda bir numara olan, Müslümanlığı size bize asla bırakmayan o fitne takımı görevlerini en iyi şekilde yapma adına yine geri adım atmıyordu.

Çünkü Uğur Başkan bu hızı ile giderse yarın aynı fitne takımı sinide kendilerine yer bulamayacaklar.

Çok geçmedi iftira kampanyası başladı.

Çamur atılıyordu tutmuyordu.

Bir hamle daha bir hamle daha, olmuyor, olmuyordu. Çamur zılıp gidiyordu. O zaman yeni oyunlar yeni tezgâhlar kurulmalıydı.

Anket ayağından bir küçük oyun oynandı.

Uğur Başkan zeki adam. Sözüm ona anket yapıldı Başkan ve ekibi bu oyunu gördü. Anket sonucu iyi çıksa da bir kurnazlık vardı ama ankete katılanlar samimiyetlerinden tuzağa düşmemişlerdi. İş bu noktaya geldiği zaman Uğur Başkan öyle yolda karşılaştığınız gibi ya da fotoğraflardaki gibi gülen, tebessüm eden vur ensesine al ağzındaki lokmasını gibi kolay birisidir de değildir. Çıkarmış torbadaki yüzünü. Zirvede bu işi yapanlar hemen geri adımı atmışlar. Bir de utanmadan “Başkanım zaten çıkan sonuçlar sizin için kötü değil ki, çok iyisiniz” demişler. Yüzsüzler (!)

……………

İçimizdeki ihanet şebekesi durur mu?

Asla.

Bu kez klasik dosya furyası başlatmışlar.

Külliye’yi dosya ile boğmaya başlamışlar.

Dün itibari ile bu dosyalar çöpte beyler. Haberiniz ola.

………….

Bakın 15 yıl Tahir Başkan iyi dedim. Bırakın sokaktaki insanımızı parti içindekiler beni akıllarınca topa tuttular.

Tahir Başkan 15 yıldır değil 30 yıldır iyi insan idi.  (Ben tanıdığım süreyi söylüyorum)

Ben iyi dedikçe bana salladınız.

Tahir Başkan’la bir akçelik bağlantımı bulamadınız? Çok şükür. Çünkü böyle bir şeyim hiç mi hiç olmadı. (Meslektaşlarımız içinde akçelenenler olmasına rağmen aç kaldık, yalnız kaldık, garip kaldık ama dimdik durduk)

Manevi olarak abi kardeş ilişkisi içerisinde gazeteci-başkan hep birbirimizi sevdik saydık.

Bu durumda biz yanıldık diyelim. Koca Reis’te mi yanıldı? Sizin beğenmediğiniz yerden yere vurduğunuz olmadık iftirayı attığınız başkanı aldı nerelere taşıdı değil mi? Ohhhh Tahir Başkan şimdi daha rahat. Daha az yoruluyor. Daha az üzülüyor. (Belki de hiç üzülmüyor). İş para ise daha çok kazanıyor. İş siyasi güç ise daha şimdi daha çok, havası ise bin beş yüz. (Rahat olun şimdi Tahir Başkan bize de selam vermiyor. Ama bu adamın iyiliğine asla laf getirmez. Ne oldu hani bu sayfada, bizim gazetede, benim sütunumda sallamıştınız, danışmanı oluyordum. Nasıl helalleşeceksiniz benimle ve Tahir Başkan’la?) 

…………..

Yapmayın beyler etmeyin beyler. Siz aslında hep kaybediyorsunuz.

Çünkü bir yerde Cenab-ı Allah’ın adaleti var. Allah rızası için ne olur buna inanın. He bu işleri siz lafa gelince bizden daha iyi biliyorsunuz öyle değil mi?

…………….

Üniversiteyi okurken bir yandan da çalışıyordum. Çalıştığım için, meslek de havalı olduğu için okulu bırakmayı düşünüyordum. Evde ne zaman lafı böyle bir noktaya getirsem anam hemen kükrer “Bana bak. Ne yaparsan yap, kıçını bu duvardan şu duvara da vursan o okul bitecek. O diploma bu eve gelecek” derdi.          

……………

Şimdi ben  de size diyorum ki hem de son defa “Kendinizi türbe önünde yaksanız da, Reis’in önünde üç takla on parende atıp dört dakika havada da kalsanız Uğur İbrahim Altay Başkan olacak. Tabii eğer bu alın yazısı ise, bu kaderse ve hayırlısı ise. Tahir Başkan da olduğu gibi bu işe vesile olan da koca Reis olacak. İmzasını atacak.”   

…………..

Son cümle bakıyorum da, Meram’da Fatma Başkan garanti (birileri hâlâ ayak sürtse de), Selçuklu’ya ve Karatay’a da başkan arıyormuşsunuz. İnşallah en kısa zamanda bu köşede bu konulara da değinmeye çalışacağız.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

İnsanın bazen dönüp arkasına bakması gerekir. Çünkü nereden geldiğini unutmamalı.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Sadece motor sürücüleri değil, sürücünün arkasında oturan iki ya da üç kişinin de önce kendileri için kask taktıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (25)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.