Uluğ Sultan Alâeddin Keykûbad

Mustafa Balkan

Uluğ Sultan Alâeddin Keykubad, milâdî takvime göre 31 Mayıs 1237’de zehirlenmek suretiyle vefat etti.

Bugün Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubâd’ın ölümünün 780’inci sene-i devriyesi. Konya, en parlak ve refah dönemini onun 17 yıllık hükümranlık döneminde yaşadı ve gördü. 1220’de tahta çıkan Sultan Alâeddin’in ilk yaptığı icraat ise, Venediklilerle yaptığı barış ve ticaret antlaşmasıdır.

Ekonomiyi önceleyen Selçuklu’nun Uluğ Sultanı Keykubâd, acaba nasıl bir hükümdardı?..

Ne yer, ne içer, din ve ilim sahiplerine nasıl davranırdı?

O dindar bir sultan mıydı?..

Selçuklu Başkenti Konya’ya ve diğer şehirlere neler yaptı?

 

***

Bu soruların cevabı tarihi kaynakları araştırdığınızda elbette bulunabilir. Selçuklu tarihi üzerine uzman olan tarihçi Mikail Bayram Hoca, “Ne Osmanlı da ne de Cumhuriyet döneminde Konya, Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykûbad döneminde gördüğü refahı hiç yaşamadı ve görmedi” diyerek çok iddialı bir açıklama yapmıştı.

Sultan Alâeddin dönemi Selçuklu Payitahtı Konya açısından gerçekten muhteşem bir dönemdir. İlim, sanat, kültür, din ve tasavvufî yönden o dönemin Konya’sına bakıldığında; zirve bir dönem karşımıza çıkar.

Moğol zulmüne uğramamak için Belh’den kalkarak Lârende’ye, oradan da Sultan Alâeddin’in daveti üzerine Konya’yı; babası Sultanü’l-Ulemâ Bahâeddin Veled ve ailesiyle birlikte şereflendiren Mevlânâ Celâleddîn Rûmî hazretlerinden tutun Şems-i Tebrizî, Şeyh Sadreddin-i Konevî, Muhyiddin Arabî’den o dönemin ulema, sûfî ve din âlimlerine varıncaya kadar nice ekol ve tarikatların temsilcileri akın akın ilim, kültür, sanat, sevgi ve aşk şehri olan Konya’yı, kendilerini son derece hürmetle karşılayan ve kucak açan Sultan Alâeddin’in müsamahakâr kollarına bırakarak hürriyeti tercih ediyorlardı.

 

***

Selçuklu Sultanı Alâeddin’in ölümünün 780. Yıldönümünde, isterdik ki sohbetler, bilgi şölenleri, paneller düzenlensin, dizi filmler ve sinema filmleri çekilerek o refah dolu, sevgi ve aşk dolu Selçuklu dönemi Konya’sı dile gelsin ve getirilsin…

Miryokefalon’un muzaffer komutanı Kılıç-Arslan’ın filmini bile çekemedik.

Haçlı Ordularına kök söktüren Melikşâh ve Konya’yı fethederek bize armağan eden Kutalmışoğlu Süleyman Şâh’ın da filmini çekemedik.

Bırakın bu tarihî şahsiyetleri günümüze gelirsek manevî mimarlarımızdan Hacıveyiszâde Mustafa Kurucu Hocaefendi ve Lâdikli Ahmet Ağa’nın da sinema filmini henüz yapabilmiş değiliz.

 

***

Türkiye Selçuklu Devleti’ne başkentlik yapan Konya ve Konya halkı, acaba Sultan Alâeddin Keykûbâd’ı yeterince tanıyor mu?

Konyalılara sorsak; “Selçuklu Sultanları nerede yatıyor ve türbelerinin yerini biliyor musunuz?” diye.

Acaba kaç kişi doğru cevap verir dersiniz?..

 

***

Alâeddin Camii’nin avlusunda bulunan Selçuklu Sultanları Türbesi’nde yatan Uluğ Hükümdar Alâeddin Keykubad’ın ruhu şeriflerine, ölümünün 780. sene-i devriyesinde unutmamak ve unutturmamak adına el-Fâtiha.

 

 

 

 

 

 

AZİZİM DİYOR Kİ…

 

“Ayık olduğum sürece, aklım ceza çeker

Sarhoş oldum mu akıl benden gizlenir

Şarap iç, çünkü sarhoşlukla ayıklık arasında

Bir an vardır ki hayatın aslı odur.”

 

(Alâeddin Keykubâd)

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.