VENEDİK GÜZEL, KONYA DAHA GÜZEL…

Uğur Özteke

Mart ayının sonu ile nisan bereketli başladı. Şükürler olsun son günlerde şehir merkezinde de, kırsalda da yağmur bu yıl çiftçinin dolayı ile bölge insanının yüzü gülecek.

Şu geride bırakmakta olduğumuz haftada yağmur ne güzel yağdı değil mi?

Ancak şiddetli ve afata dönüşmeyen bu yağış bile şehir içi trafiğinden tutun da farklı merkezlerde su birikintilerine dahası yolların kapanmasına veya işyerlerinin su baskınları ile karşı karşıya kalmasına neden oldu.

Mesela buyurun bu benim şahsen yolun bittiği yerde(!) çektiğim sadece bir kare

Cuma akşama saat 21 sularında Dedeman kavşağında o meşhur dönel kavşak sular içinde kaldığı için dönmüyordu.

Şimdi bazıları şöyle diyebilir.

“Ne var kardeşim yağmur yağdı, böyle oldu?”

……..

Ne olursunuz olaya böyle bakmayın.

Bu şehir bizim, sizin hepimizin.

O gün yağan yağmurda Antalya’ya, İzmir’e, Mersin’e yağdığı gibi olağanüstü bir yağış değil idi.

Ya da 10 dakikada varilden dökülürcesine yağan bir yağmur değildi.

Geceden bu yana başlayan çisil çisil yağan hatta zaman zaman güneş açan, güneş varken bile ince ince ıslatan bir yağıştı.

Şimdi bir dünya kenti böylesine yağan bir yağmurda kavşaklarına araçlar girilmiyorsa, bilmem Mobilyacılar Sanayi’nde esnaf “dükkanımı ne zaman su basacak?” diye alarma geçiyorsa inanın yazıktır günahtır,

Bakın tekrar altını çiziyoruz.

Kimse yanlış yorumlamasın.

Bu yağmur yağdı da KOSKİ yattı, bilmem ne daire başkanlığı uyudu filan da demiyoruz kimseyi zan altında da bırakmıyoruz.

Tüm bunları yaşarken, şimdi de bu satırları yazarken empati yapmaya çalışıyorum. Hatta “Ben Tahir Başkan’ın yerinde olsam ne yapabilirdim?” diye kendi kendime sorular soruyorum. (Allah korusun tabii)

Bu işte Tahir Bey’in vebali ne kadardır? Günahını almayalım diyerek de dikkatli yazmaya çalışıyorum.

Sonra bütün ihtimalleri alt alta yazıp çizgiyi çektiğim zaman iki ayrı tablo ortaya çıkıyor. Ve ne acıdır ki Tahir Başkan’a bile hak vermek zorunda kalıyorsunuz.

Tahir Başkan, Konya şehir merkezinin alt yapısı ile mi uğraşacak 80 yıldır girilmemiş benim Hadim’imin mi alt yapı sorununu çözecek?

Yani sade vatandaş olarak da yönetici konumundaki insanlar olarak da ortak pencereden bakmayı öğrenemedikçe, birbirimizi kırmadan hakaret etmeden karşılıklı konuşmayı beceremedikçe bu sıkıntılar azalmaz, aksine çoğalarak büyür gider.

………

O zaman biz, bizi yöneten isimlere belli kurallar terbiye ve çalışma şartları içerisinde iyiyi de kötüyü de söyleyeceğiz, onlar da güçlerini yettikçe söyleyebildikçe kendilerini yönetenlere durumu aktarma cesaretini gösterecekler.

Ve hepimiz madem bu bayrak, bu ezan, bu ülke ortak paydasında biriz samimi eleştiriyi de kabulleneceğiz. Veya “Evet burada bir eksiğim burada da bir hatamız var” diye itiraf edeceğiz.

Çünkü bu Konya hepimizin, bizim gideceğimiz başka bir Konya’mız yok.

Bu ülke hepimizin, bizim bu ülkeyi terke edip gideceğimiz başka bir ülke yok.

Bizim gemimiz bu. Bu gemi su alırsa hepimiz paniklerimiz. Onun için biraz da gayret biraz daha gerçekçilik ve biraz da adalet…

Güneşli sıcak ve güzel yağmurlu bir pazar dileklerimizle “En kötü günümüz böyle olsun inşallah” diyoruz.

 

GÜNÜN OKKALISÖZÜ

Hoşgörü, başkalarının görüşlerini anlama yeteneği ve acı bir duygu beslemeden, anlayışlı bir tartışma arzusudur.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Otobüsler ya da dolmuşlar su birikintisinin olduğu yerde indi bindi yaptırmadıkları zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (6)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.