Yaşamayı ciddiye aldığın için değil, sünnet diye ağaç dikeceksin!

Mustafa Emre Akgül

Herkese esenlikler dilerim değerli okuyucularım.

Nazım Hikmet’in bir şiirini okudum geçenlerde “Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için” diyordu. .

Buradan, bu sayfalardan bu şiiri benimsemiş kişiler söylemek istediklerim var. Bırakın yaşamayı ciddiye aldığın için ağaç dikme masalını, bırakın ölümden korkmuyoruz romantizmini, bırakın ömrünün hakkını ver şeklinde kendinizi gaza getirmeyi, gelin beni dinleyin.

Bir insanın niyeti, neyi ne amaçla yaptığı çok önemlidir. Örnek vermek gerekirse bir insana yardım etmek iyidir. Ancak yardım ettiğin insanı ileride kullanırım niyetiyle yardım etmek çok da etik değildir. İçinden neyi neden yaptığını bilmeden romantizm zırvalarıyla yardım edersen, ağaç dikersen, iyilik edersen kendi materyalizm zırvalığına hizmet etmek için yaptığını var sayarım. Amacın insanlığa miras bırakmak için değil “ben insanlığa hizmet ediyorum” lafını kendine söyleyebilmektir. Ölüme inanmadığın için dikeceğin zeytin sana bir iki dakikalığına ölüme inanmıyorum mu dedirtecek. Yapacak olan yapar, laf türetmez. Hem bak sana bir çıkar yol göstereyim. Zeytin dikmek istiyorsan bu niyetle dik.

“Kıyametin koptuğunu görseniz de elinizdeki fidanı dikin" Hz. Muhammed (s.a.v) bakınız size niyet sağladım. Hem sevap kazandınız hem ölümden korkmuyorum romantizmden uzaklaştınız…

Ahlaklı eylemin hiçbir çıkar taşımaması gerekir der Kant. Ben de diyorum ki ahlaklı eylemin ancak ve ancak Allah rızası taşıması gerekir. Son yıllardaki insan gözlemlerim bana gösteriyor ki çıkarsız yapılan hiçbir eylem yok. İnsanların çıkarsız yaptığını zannettiği eylemlerde kendilerini ve zevklerini tatmin etmekten öteye geçemiyor. Yani zeytin ekmenin bir işe yaramasını istiyorsan “Niyet ettim Allah rızası için zeytin ekmeye” niyeti al ağızla söylemene gerek yok kalbinden geçir yeter. Buraya kadar gelmişken bir de hadis ekleyeyim “Ameller ancak niyetlere göredir.” Sen ne niyetle bir şeyler yaparsan sana gelecek de odur. Kabe’ye secde edersen Kabe’ye Allah’a secde edersen Allah’a secde etmiş olursun.

Yazıyı çok uzatmadan, söylemek istediğim şudur;

Niyetlerinizi sağlam alın, iyilik içinse yaptıklarınız eylemlerinizi çıkarsız hale getirin, masalları bırakın hayatın gerçeklerine yüzünüzü dönün. Ciddiye aldığınız yaşamak değil Allah’ın rızası olsun. Fiillerinizi gerçekleştirirken ciddiye aldığınız kavram için yapın.


Ömrünün belki bu son günü;

İmam Gazali’nin bir kitabını okumuştum tam hatırlamasam da “Say ki öldün! Yalvardın, yakardın, sana bir gün daha verildi. Bugünü o gün bil, öyle yaşa.”

gibisinden yazmış imam. Ölümü insanlar gerçekten uzakta zannediyorlar ve kendilerine daha hiç yoktan 30 senem vardır diyerek kandırıyorlar. Gerçekten komik bir durum. Bir hastanın ölme ihtimali ile senin ölme ihtimalin arasında ihtimal olarak matematiksel değil Mustafa Emre’sel istatistiği olarak hiçbir fark yok. Ölüm hasta olduğun için değil öleceğin zaman geldiği için gelir ve seni bulur. 24 yaşında olan ben ile 90 yaşında olan birisi için arada hiçbir fark yoktur. Ben saniyeler sonra gidici olabileceğim gibi 90 yaşında ki abimiz yıllarca yaşayadabilir. Demem o ki yaş gelip geçiyor zaman tükeniyor, her geçen saniye ölüme bir nefes daha verdin. Ömründen bir gün kaldığını bilsen bu dünyada son gününmüş gibi yaşar, yer içer, helalleşirdin ve İlahi rızayı kazanmaya özen gösterirdin. Battı balık yan gider durumuna da sokabilirsin tabi kendini… Orası komik olurdu işte. Özetlemem gerekirse önce kendi nefsime söyleyerek bu sözü; bugün ömrünün son günü olabilir, ona göre yaşa, kalp kırma. Bu hafta ömrünün son haftası olabilir ona göre yaşa ailenle aranı açma. Bu ay ömrünün son ayı olabilir, ona göre yaşa. İşlerini son hızla bitirmeye gayret et. Bu yıl ömrünün son yılı olabilir ne geleceğe ne geçmişe takıl, anı yaşa. Bu 10 yıl ömrünün son 10 yılı da olabilir. Yapmadıklarını yap ve geçmişten aldığın dersleri uygula; bu son 50 yılın da olabilir yahut daha uzun süren de kalmış olabilir. Aklından ölümü çıkarma ne kadar süren kalırsa kalsın, öldüğün ve Allah’a yalvarıp yakarıp geri kazandığın o günü bugün bil ona göre devam et. Ha bir de yazımı bitirirken bir tavsiye son günün olduğunu bilsen insanlara bu kadar canını sıkmazsın, gelecek planlarına bu kadar önem vermezsin. Vesselam…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.