Yeniden…

Av. Bülent Aksoy

Değerli okurlar, kısa bir ara verdiğimiz yazı dizimize yeniden başlıyoruz. Uğur Özteke üstadımızın yeni gazetemizde bizi de görmek istemesi elbette onur verdi. Bu zaman diliminde memlekette öyle şeyler oldu ki kitaplar yazılsa bitmez.

Lakin şu bir gerçek ki; gruplar, topluluklar, cemaatler, siyasi yandaşlar vs adı ne olursa olsun bu toplumun unsurlarının birbirine girmesi, nihayetinde Ortadoğu’da Müslüman toplumların başına gelenlerin güzel ülkemize de gelmesi ihtimali kaygı verici…

Kesinlikle bu tahriklere gelmeden, birbirimizi severek ve artık bir milat koyarak yeni bir başlangıç yapmamız gerek.

Bu ülke hiç kimsenin malı değil, ne cemaatin malı, ne iktidarın ne de muhalefetin... Bu ülke bizim, hepimizin. Zerresini vermeyiz; zerresine ölürüz.

Böyle nidalı bir giriş yaptıktan sonra gelelim Konya’mıza…  Başkan adayları açıklandı, beklentiler karşılandı veya karşılanmadı. Konya’mıza Allah (CC) rızası için bir toplu iğne miktarınca emeği geçenlerden Allah (CC) razı olsun. Makamlar, koltuklar geçici, kimi gitti, kimi kalacak, kazanacak veya kazanamayacak. Nihayetinde biz görürüz veya görmeyiz hepsi bu makamlardan gidecek. Eskilerin bir lafı var “Mahkeme kadıya mülk değil”.

Hem makamlar o anki bulunanın mülkü değil, hem mahkemeler o anki kadının mülkü değil. Bir gün verilen görev bitecek veya bir sebep baş gösterecek, ayrılacak makamından.

Lakin ayrılan kişi; vicdanına sorduğunda, yaptıklarını düşündüğünde huzurlu ise; sorun olmayacak. “Keşke, keşke…” diyorsa, o makamda- mahkemede bulunduğu her saniyeyi hatırlayacak ve ona zûl olacak. Toplum içinde halini belli ettirmeyecek ancak yalnız kaldığında boğulacak gibi olacak, makam için mevkii için her söyleneni yapmışsa bu zat, topluma hizmet etmemenin verdiği huzursuzluğunu toplumun içine çıkamayarak iliklerinde hissedecek. Tersi ise gönlü kuşlar gibi özgür, melekler gibi huzurlu olacak.

Bu illa Belediye Başkanları, valiler, hakimler, bürokratlar, üst düzey yöneticiler için söylenen bir mesele değil; herkesi ilgilendiren bir mesele aslında. Bir devlet dairesinde memur olarak çalışan kişi işinin hakkını verecek, duruşma salonundaki mübaşir, hastanede hemşire, pazarda çalışan hamal, oy veren seçmen, çocuğunun annesi babası, çırağın ustası, öğrencinin hocası,  elbette toplumu aydınlattığını düşünen gazeteci… Herkes işgal ettiği koltuğun, sandalyenin, yerin hakkını verecek. Aksi halde bu kişinin, başkasının işi ile ilgili yorum yapmaya hakkının dahi olmadığını düşünüyorum.

Bu arada son zamanlarda yediğim en güzel ekmeklerden birini üreten Karatay Belediyesi’nin ilgili birimine de teşekkür etmeden geçemeyeceğim. Harika bir lezzeti ve tam manası ile pişmesi ve hamursu bir tarafının kalmaması ile vazgeçemediğim bir lezzet üretmişler. Teşekkür ediyorum.

Bu hafta sonu Elazığspor-Konyaspor maçı var. Her zamanki gibi dostluk ve sportmenliğin kazanacağı bir maç olsun.

Son olarak gazetemizin de Konya’mıza, milletimize, nihayetinde Türkiye’mize hayırlı uğurlu olmasını diyorum.

Haftaya buluşmak dileğiyle…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.