YETERİNCE TANITILMAYAN HALK MÜZİĞİ VE FOLKLOR KÜLTÜRÜMÜZ

Ahmet Öztemel

“Türk insanının yazılmayan romanı türkülerde saklıdır” demiş Ahmet Hamdi Tanpınar. Konya folklor ve Halk Müziği de bence tanıtılmaya muhtaç durumdadır. Büyükşehir Belediyemiz ve TRT’nin ortak çıkardığı CD’ler olsa bile Konya’ma gelen yerli-yabancı konukların Halk Müziği kültürümüzü yaşayacakları organizasyonlar eksiktir. Oysa konuklar yerel yaşam kültürünü merak ederler ki bunlar yörenin zenginliğidir aynı zamanda. Halk müziği kültürümüzün nesilden nesile aktarılması ve yaşatılması önemlidir.

       Üniversitemiz öğretim üyelerinden Sn. Timur Vural’ın makalesinden edindiğim bilgiye göre  1926 yılında yayınlanan M. Ferit Uğur ile Nüzhet Ergun’un “Konya Vilayeti ve Halkiyat ve Harsiyatı” adlı eserinde elli adet türkü derlemesine yer verilmiş.(halkiyat: halk bilimi, folklor) Konya’nın Cumhuriyet öncesi devirde müzikal gelenekleriyle meşhur Mevlevi ve Bektaşi tarikatlarının önemli yaşam alanı olmasının müzik kültürümüze katkısı makalede yer alıyor. Konya’nın Anadolu türkülerinin buluşma noktası olduğu ve türkülerin Konyalılaştığı da bir görüş. Konyalı Ünlü Aşık Şem’i (1783-1839) döneminde âşık meclislerinde onun eserleri okunmuş. Konya Türkülerinin konuları 300 eserde araştırılmış; başlıcaları 58  eğlence, 51 ilahi aşk, 43 anlatı, 36 kadın, 36 özlem, 15 cinsel, 11 ölüm, 10 güldürü, 14 sevgiliye sitem, 2 beddua şeklinde dağılım göstermiş.

        Konya türkülerinin doğuş kaynaklarından olan “oturak âlemi” geleneğinin zaman içinde oldukça yaygın bir şekilde uygulanılmış olmasının eğlence konulu türkülerin daha çok üretilmesinin sebebi olduğu yorumlanmış. Oturak âlemleri zamanın Konya şehir muhiti halkının yorgunluklarını attıkları, türküler eşliğinde eğlendikleri, hal hatır sordukları, yaşamlarına yönelik muhabbet ettikleri yerler olarak tasvir edilmiş Öztürk tarafından.  Rıza Konyalı ve Bayram Bilge Tokel  “Konya türkülerinin çoğu şen şakraktır, böyle olmayan türkülerde tempoları ve söyleyiş şekilleri değiştirilerek oturak âlemleri için eğlenceli hale dönüştürülmüştür” yorumu yaparak “Şu Sille’nin Bağları” türküsünü buna örnek göstermişler.

       “Gurbet / Özlem Konulu” türkülere Konya Halk Müziği kültürümüzde daha az rastlanmış. (%12 ile 36 adet türkü). Gurbet ve özlem konularının seyrek olmasını yazar  Konya’nın Selçukluya başkentlik etmesine ve Türk toplumunun bu coğrafyada yerleşik yaşamı benimsemesine bağlıyor. Özellikle coğrafi konumu nedeniyle savaş alanlarının oldukça uzağında olmasından ötürü savaş ve seferberlik (%4,6 ile 14 adet türkü) konulu türkülerin savaş cephelerine gönderilen Konyalı Mehmetçiklerin özlemi ve kahramanlıklarını dile getirmek için yakıldığı değerlendirilmiş. Türkülerimizde dini motiflere “Entarisi aktandır, Ne gelirse Hak’tandır, Benzin sararmış solmuş,O da ağlamaktandır” sözleri TRT repertuvarındaki  eser bir örnektir.

       Ben Konya Halk Müziği Kültürü’nün unutulmamasını; özel programlarla yerli-yabancı konuklara izletilmesini diliyorum. Bu konuda Belediyelerimiz ve Kültür Müdürlüğümüze de ciddi görev düşmekte olduğunu düşünüyorum Konya Büyükşehir Belediyesi’nin Konya Evleri bu amaçla kullanılabilir, Sille bu organizasyonlar için güzel bir mekan haline gelmiştir.

       6 Eylül 2016 günü kaybettiğimiz Kör Ahmet’in  (Ahmet Özdemir) yöremize özel eşsiz paylaşımları CD’ler haline getirilmeli ve ölümsüzleştirilmelidir. Ben Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Sn. Abdüssettar Yarar’a başarılar diliyorum öncelikle. Gecikmiş Konya Tanıtım Kitabı bir an önce yayınlanabilirse önemli bir eksiği giderecektir. Acaba Sn. Yarar 6 Eylül’leri rahmetli Kör Ahmet’i anma ve Konya Halk Müziği Kültür Haftası gibi etkinliklerle değerlendirme fikrimi nasıl bulur? Saygı ile

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.