Zirai üretim ve dağıtımında yeni şeyler

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Hiç şüphesiz ziraat, ezelde ve ebette tüm insanlığın ortak konusudur.

Tartışılmaya dahi ihtiyaç duyulmayan bu sektöre her devlet ve her farklı sosyal, siyasal, ideolojik; teknik ve mesleki örgütler ile ferdi çapta herkes akılı, olgun, doğru ve olumlu yaklaşmak zorundadır. Zira komşunuz (ister devlet, isterse mahalle, komşu hatta ev içi) açken, birileri tokları rahat bırakmaz.

Bu sebeple de gıda, su ve hava gibi tüm canlıların ortak ihtiyacı olarak değer bulmalıdır.

İşin bir tarafında bu gerçekler varken diğer tarafında üretimlerin de belirli bir potansiyeli vardır. Ülkeler iklim, toprak ve teknolojik potansiyellerine göre üretim yaparlar. Üretilen hammaddeler belirli ihtiyaçlar için kullandıktan sonra fazlasını ihraç edilir. Bu da ekonominin kuralıdır.

Üretim ve gıda Türkiye için ayrı bir değeri ifade eder. Bunun anlamı derindir ve çok da izaha muhtaçtır. Özetle Türkiye asgari ölçüde temel gıdalarda ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır.

Aksi durumda dünyada tek ve özel bir yere sahip olan ülkem için gelecek sıkıntılı ve acımasız geçebilir. Bunun için de her kim ve her hangi bir siyasi parti iktidarda olursa olsun, yukarıda belirlenen gerçekleri kabullenmek ve ona göre ziraat ve gıda politikaları üretmek zorumdadır.

Günümüzde de mevcut iktidar bu konunun şuurunda olarak önemli projelere imza atmıştır ve atmaya da devam etmektedir.

Tarım Bakanımız Vahit Hocamızın konu ile ilgili olarak son açıklamaları dikkate değerdir. Aslında bu tedbirler 2-3 sene öncesinde alınan tedbirlerin devamı durumundadır. Konu bazı resmi otoritelerce (Ziraat Bankası, Türkşeker, Tarım Kredi gibi) kontrollü ve ucuz (sözleşmeli) hammadde üretimi ile başlamış, ürünün alım garantili ve fiyat istikrarı ile olması üreticiler tarafından rağbet görmüştür.

Bakanımızın Tarım Kredi marketlerle ilgili olarak açıkladığı yeni duruma göre, sıra dağıtım ağı tesisleri oluşturmadadır. Gelinen noktada gıda enflasyonunun temel sebebi büyük oranda dağıtım ağındaki aç gözlülükten kaynaklanmaktadır. Dağıtım ağında gereksiz stoklar, etiketlerle haddinden fazla oynamalar gıdada fiyat artışlarını tetiklemiştir. Buna göre alınması gereken en önemli tedbir “dağıtım ağının kontrolüdür”. İktidar da, Cumhurbaşkanımız talimatı ile Tarım Bakanımızın projelendirmesi, Maliye Bakanımızın takipleriyle yeni tedbirleri devreye sokmuştur.

Yeni projede başlangıcında elbette düşünülmüştür ancak alınması gereken tedbirleri bir de biz ortaya koyalım dedik. Sistemin başarılı olması için biz yine bize düşenleri açıklamaya çalışalım:

Bu sistemde önemli olan hammaddenin ucuz ve kaliteli üretilmesidir. Bunun için de sözleşmeli tarım kurallarının tam anlamıyla yerine getirilmesi gerekir.

Üretim ekimden hasata kadar kontrol edilmeli, ihtiyaç duyulan personel ve finans desteği yerinde ve zamanında yapılmalı,

Kaliteli ve ekonomik üretim için üreticiye tohumluk ve gübre desteği sağlanmalı, sulama ve enerji tüketiminin kontrolü için ülkesel potansiyel esas alınarak ortak kullanıma açılan tesisleri kurulmalı,

Arazi ve üretim kontrolleri için ekipler oluşturulmalı, kontroller yerinde ve zamanında yapılmalı,

Hammadde depolama ve dağıtım ağında israf en aza indirilmeli, bunun için ihtiyaç duyulan destekler ve alt yapı hemen inşa edilmeli,

Son ürün (gıda) üretimi için yeni tesislerin inşası yerine, mevcut özel sektör ve kamu tesisleri değerlendirilerek, başlangıçta yatırım için finansa desteği en aza indnrilmelidir.

Başlangıçta her türlü organizasyonların (yönetim, ekip kurma gibi) bazı sıkıntıları olur, bunlar zamanla aşılır. Yeni sistemin başarılı olması üretimden tüketime herkesin meselesi olduğu iyi anlaşılmalıdır. Tüketimin israfsız olması projenin esasını teşkil edeceği de unutulmamalıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.