Şiddete tevessül edenler bedel ödeyecek ÖZEL

Kardeşlik hukukunun devamından yana olduklarını söyleyen Kabakcı “Kardeşlik hukukumuzun bozulmasına rızamız yok, hiçbir vatandaşımızdan vazgeçmek gibi bir niyet içinde değiliz, hiç kimsenin tırnağına taş değsin istemiyoruz. Öbür taraftan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni şiddetle teslim alacaklarını zannedenler, yanıldıklarını göreceklerdir.  Biz bu hesap içinde olanların hesabını göreceğiz.  Hesabı görürken de kanun dışına hiçbir şekilde çıkmayacağız. İzmir’de uyguladığımız kanun neyse bu kanunu hiçbir tehdide boyun eğmeden Hakkâri’de de uygulamalıyız, Van’da da uygulamalıyız” dedi.

Yabancı devletlerin iki halkın kardeşliğinin sürmesinden rahatsız olduklarını herkesin bildiğini vurgulayan Kabakcı, “Bölgede hesabı olan devletler,  bu iki halkın birlikte yaşaması ve birbirlerini sevmesinden rahatsızdır. Biz biliyoruz ki Kürtleri Türklerden ayırmanın başlangıç tarihi 1804’de Süleymaniye’de o dönemin güçlü devletlerinden birinin Kürtleri Türklerden ayırma faaliyetleriyle başladı, Kürtler Türkler’den ayrılmamak için 214 senedir direniyor. Kürt halkının Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yanında olduğuna, Türk milletiyle kardeşlikten yana olduğuna inanıyorum. Bugünlerde küçük bir azınlık maalesef sessiz çoğunluğun gücünü arkasında göstererek, bu devlete, bu millete bir şeyi dayatma çabası içine giriyor. Devlet hiçbir şekilde şiddete teslim olmayacaktır. Herkes yaptığının bedelini ödeyecektir. Hukukun dışına çıkmayacağız, adil olacağız” diye konuştu.

AK Parti’nin bu konuda yaptıklarına bakmak gerektiğine işaret eden Kabakcı, “AK Parti Doğu Batı ayrımı yapmadan memleketin her köşesini bölünmüş yollarla buluşturmuştur. Birinci sınıf hizmet veren hastanelerle buluşturmuştur. Her şehrimizi yine Batı Doğu ayrımı yapmadan, Aydın’ından Edirne’sine, Kars’ından Iğdır’ına, Van’ına kadar üniversitelerle buluşturmuştur. Özgürlük haklarıyla buluşturmuştur. Sosyal devlet olmanın gereği yeşil kartla sağlık alanında hizmet alma haklarıyla buluşturmuştur. Bugün okulda çocuğunu okutma zorluğu yaşayan ailelerde annelere maaşlar ödenerek, eğitim alanında da sosyal alanlarda da herkese eşit hizmet verilmesi sağlanmıştır. Bütün bunlara rağmen bölgeye gelen hizmetleri engellemek için devlet araçlarını yakan, ambulansları yakan kişiler bilmelidir ki, orada yanan ambulansta Konyalı’nın da hakkı vardır, Hakkari’de dağda koyun güden çobanın da hakkı vardır. Biz bu milletin tek kuruşunu hiçbir vahşete teslim etmeyiz. Şiddete tevessül eden herkes bunun bedelini ödeyeceğini bilmelidir. Düne kadar dil konusunda konuşma sıkıntısı olan Kürt kardeşlerimize dil konusunda da, eğitim konusunda da bütün hakları biz teslim ettik. Biz kardeşlik ortamının inşa edilmesini istiyoruz. Kardeşliğin bozulmasına kimsenin rızası yok. Yakılan ambulanslar, yakılan binalar, yakılan okullar, yakılan belediyeler ve ölen insanlar kime ne kazandırmaktadır. Biz barıştan yana olmakla birlikte hiçbir zaman kaba güce ve vahşete teslim olmayacağız. Türkiye’de benim aşiretim var, silahım var dönemi bitmiştir; bu ülkede bir tek kural koyma yetkisi devletimizdedir. Zor kullanma hakkı da devletin elindedir. Devlete bu yetkiyi parlamento vermektedir, parlamentoya da bu yetkiyi millet vermektedir. Biz millet adına ilgili kurumlarla yetkiyi kullanmaktan imtina etmiyoruz, etmeyeceğiz. Vatandaşlarımızı, kardeşlerimizi birbirine düşürmeye kimsenin gücü yetmez, herkes yaptığının hesabını verecektir” dedi.

www.pusulahaber.com.tr