Suriye'nin "kayıplarından" haber alınamıyor

Suriye'nin "kayıplarından" haber alınamıyor
Ülkelerinde savaşın başladığı günden bu yana en ağır kayıpları verenler, hava saldırıları ve çatışmaların ortasında kalan siviller oldu- Suriye'de hava saldırıları ve çatışmalarda ölen, yaralanan ve uzuv kaybı yaşayanların yanı sıra, rejim güçleri tarafın

HATAY (AA) - CEM GENCO - Suriye'deki iç savaşta en ağır kaybı siviller verirken, aradan geçen 5 yıla rağmen yüzlerce insandan haber alınamıyor.

Ülkelerindeki çatışmaların yanı sıra savaş uçaklarının düzenlediği hava saldırılarına maruz kalan binlerce Suriyeli hayatını kaybederken, binlercesi de yaralandı. Atılan varil bombaları nedeniyle uzuv kaybı yaşayanların yanı sıra, rejim güçleri tarafından tutuklanan ve bir daha haber alınamayan yüzlerce kişi bulunuyor.

Kimi en sevdiğini, kimi bedenlerinin bir parçasını ülkesinde bırakarak Hatay'ın Reyhanlı ilçesine sığınan ve hayırseverlerin desteğiyle yaşama tutunan Suriyeli aileler, iç savaş süresinde yaşadıklarını unutamıyor.

Suriye'nin Humus kentindeki eşi, evladı ve kardeşinden 2 yıldır haber alamadığını anlatan 9 çocuk annesi Zehra Alaha (38), AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de canlarını bıraktığını söyledi.

Eşinin rejim güçleri tarafından evlerinden alındığını aktaran Alaha, "Bir gece evimizde otururken, rejim askerleri eşimi alıp götürdü ve bir daha haber alamadık. Eşimi çok aradık ama sonuç elde edemedik. Aynı gün kardeşimi de alıp götürmüşler. Çaresiz bir şekilde aylarca haber gelir diye bekledik ancak haber alamadık" dedi.

18 yaşındaki oğlunun babasını aramak için evden gittiğini ve ondan da bir daha haber alamadığını aktaran Alaha, "Canım yandı. 2 yıldır eşim, evladım ve kardeşimden haber alamıyoruz. Öldüler mi yaşıyorlar mı bilemiyoruz. Hayatlarından endişe ediyorum. 2 yıldır kan ağlıyoruz. Geride kalan 8 evladımın hayatını kurtarmak için 5 ay önce Reyhanlı'ya geldik. Çocuklarımı güvende görmek beni mutlu ediyor" diye konuştu.

- Evlenme planları yarım kaldı

İç savaşın devam ettiği dönemde yuva kurmak isteyen Fatma Mehmet Ahmet (29) de nişanlısı rejim güçleri tarafından esir alındıktan sonra tüm hayali yıkılanlardan.

Yaklaşık 5 ay önce ablasıyla Reyhanlı'ya geldiklerini anlatan Ahmet, "Bir yıl önce Humus'ta bir nebze de olsa güvende sayılacak yerde evlenme kararı aldık. Nişanımız oldu. Evliliğe bir hafta kala, nişanlım rejim askeri tarafından tutuklandı ve bir daha haber alamadık" dedi.

Fatma Mehmet Ahmet, bulundukları yerlerin de savaş uçakları tarafından bombalanmasıyla yaşadıkları topraklarda daha fazla direnemediklerini Türkiye'ye geldiklerini bildirerek, "Evlilik hayallerimiz yarım kaldı. Tüm eşyalarım tamamdı. Ancak savaş uçakları eşyalarımı dahi alıp saklamama izin vermedi. Sadece canımı kurtardım. Çok şükür hayattayım, bir gün nişanlımdan gelecek iyi haberi bekliyorum" diye konuştu.

- 3 yıldır eşi kayıp

Yaşadıkları toprakların enkaza döndüğünü ve Reyhanlı'ya gelmekten başka çarelerinin olmadığını aktaran Yesra Mehmet (43) ise savaşın kendisinden hayat arkadaşını aldığını anlattı.

İki çocuğuyla bir başına kaldığını ifade eden Mehmet, "5 ve 6 yaşlarında iki evladımla bir başıma kaldım. Eşim Humus'ta evden ayrılarak alışveriş yapmak için kasabaya indi ve bu onu son görüşümüz oldu. Kimseye karışmayan kendi halinde insanlardık. Bu acı beni kahrediyor. Çocuklarımın rızkı ve geleceği için Türkiye'deyim, bize kucak açtığı için herkese minnettarım" ifadelerini kullandı.

- Rus uçakları hayatını kararttı

Yaşadıkları yerler rejim güçleri tarafından ateş altına alınan ve Türkiye'ye sığınmak için geldikleri yol güzergahında Rus uçaklarının bombardımanına hedef olan İbrahim Nemur (26) da bu saldırıda sol bacağını kaybetti.

Reyhanlı'da annesinin bakımını üstlenen Nemur, Reyhanlı'ya 10 kilometre uzaklıktaki Sarmada kasabasında Rus uçaklarının hedefi olduğuna değinerek, "Türkiye'de bir ay hastanede tedavi gördüm ve dört ameliyat geçirdim. Şimdi çok şükür iyiyim ancak eşim ve çocuğumdan haber alamıyorum. En büyük hayalim aileme kavuşmak" diye konuştu.

- İç savaş evlat acısı yaşattı

Hama'da kaybettiği oğlunun yasını tutan 47 yaşındaki Edibe Nemur da savaşın en şiddetli dönemlerinde 20 yaşındaki oğlu Gassan Nemur'u varil bombasıyla kaybettiğini anlattı.

Nemur, "3 yıl önce acıların en şiddetlisini yaşadım. Can gözüm çocuğumu varil bombaları aldı. Acım o günden bu yana dinmedi ve bitmedi. Son olarak diğer oğlum İbrahim de bombaların hedefi olarak sol bacağını kaybetti. Allah bu acıların daha beterinden bizi saklasın. Tüm ülkeme ve kaybettiklerimize dua ediyorum" ifadelerini kullandı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.