"Tabur Komutanını Vuracağım, Bize Darbe Yaptırmaya Çalışıyor"

"Tabur Komutanını Vuracağım, Bize Darbe Yaptırmaya Çalışıyor"
FETÖ'nün darbe girişiminde, Atatürk Havalimanını işgal girişimi ve burada çıkan olaylarda 2 kişinin şehit edilmesine ilişkin, 64'ü tutuklu 159 sanığın yargılanmasına devam edildi- Tanık Şeyhmus A:- "Limandaki piste gittik. Mahalleden arkadaşım Mahir Ayaba

İSTANBUL (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde, Atatürk Havalimanını işgal girişimi ve burada çıkan olaylarda 2 kişinin şehit edilmesine ilişkin, 64'ü tutuklu 159 sanığın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısında bulunan salonda yapılan duruşmada, tanık olarak dinlenilen İbrahim Gökalp, olay tarihinde piyade er olduğunu, "terör tatbikatı olacak" denilerek kışladan çıkarıldıklarını anlattı.

Tanık Gökalp, şunları kaydetti:

"Tuşlu bir telefonum vardı. Tanka bindirilmeden önce babamı aradım. İçimde kötü bir his oldu. Dedim baba böyle böyle... Babam 'Tören falan vardır, oraya götürüyorlardır' dedi. 'Gece gece ne töreni?' dedim. Sonra üsteğmen Mehmet Duman’ın (tutuklu sanık) emriyle telefonlarımızı topladılar. Bir poşete koydular. Sonra tanka bindirildik. İçinde 1 astsubay, 1 uzman ve 1 üsteğmenle birlikte 12-13 kişiydik. Yolda giderken Basın Ekspres civarında yolda kaldık. Dışarıdan bağrış sesleri geliyordu. Küfür eden de vardı, 'teslim olun' diyen de... Araç içinde üsteğmen Duman, elindeki telefonla WhatsApp’tan mesajlaşıyordu. Dışarıdaki insan seslerinin hiç hayra alamet olmadığını düşündüm. Biz 'teslim olalım' diyorduk, Duman ise bize sürekli 'susun' diyordu. Elinde beylik tabancası vardı. Birimizi vurur diye korktuk. Aracın içinde 1,5-2 saat kan ter içinde kaldık, çıkamadık. Biz halk kalabalığında kaldığımızda asteğmen Hasan Çeteci araçtan inip gitmiş. Onun yokluğunu fark ettiğimizden 20 dakika sonra, Allah razı olsun polis ağabeyler gelip bizi kurtardı. Ben darbe olduğunu karakola götürülünce öğrendim."

Darbe girişiminin yaşandığı gece, Topkule Kışlası’nda nöbet tuttuğunu belirten tanık Mikail Bora ise, ifadesinde gece 23.00 sıralarında olay tarihinde yarbay olan tutuklu sanık Serbülent Eken’in kendisini aradığını söyledi.

- "Bizi kandırmış"

Bora, "Eken, tank sürücüsünün bayıldığını, kışlaya gelemediklerini, tank sürücüsü olup olmadığını sordu. 'Benimle Mehmet Fırat Gültekin var.' dedim. 'Sen zaten nöbetçisin, Fırat gelsin' dedi. Bunun üzerine Fırat’ı gönderdim. Bunların dışında, kışlaya dönenlerin içinde Samet Demirtaş’ın tepkili olduğunu hatırlıyorum. Kışlaya elinde silahla girdi. 'Tabur komutanını (Serbülent Eken) vuracağım, bizi kandırmış, darbe yaptırmaya çalışıyor bize' dedi. Hatta kapısına kadar gitti ancak kapı kilitliydi. Kendisini sakinleştirmeye çalıştık." ifadelerini kullandı.

Duruşmada daha sonra, darbe girişiminde Atatürk Havalimanında şehit olan Mahir Ayabak’ın olay anında yanında olan arkadaşları Şehmus A. ve Ali K. tanık olarak dinlendi.

Tanık Şehmus A., 15 Temmuz gecesi, haberlerde darbe girişimi olduğunu öğrenmesi üzerine, ağabeyiyle Atatürk Havalimanına gittiklerini aktardığı ifadesinde, şunları aktardı:

"Limandaki piste gittik. Mahalleden arkadaşım Mahir Ayabak’ı gördüm. Orada denk gelmiştik. Kendisine selam verdim, elimi uzattım. Elimi uzattığım gibi ateş edilmeye başlandı. Birden yere düştü. Mavi bir minibüs vardı, içinde askerleri gördüm. Bu mavi araç bir pikaba eskortluk ediyordu. Pikabın arkasında üzerinde mavi bir tişört olan biri ağır silahla ateş ediyordu. Ateş edenlerden tek gördüğüm kişi oydu. Bir yerde ateş edip başka yere geçiyorlardı. Yönlerini değiştiriyorlardı. Mahir yere düştüğü halde bile ateş ediyorlardı. Mahir’i taşıdık ambulansa götürdük. Ayağından, kolundan vurulan vardı. Ambulansta karnından vurulan birini de gördüm."

Tanık, ateş eden kişiyi sanıklar arasından teşhis edip edemeyeceği sorulunca, “Yüzünü hatırlamıyorum ama üzerindeki mavi tişört gibi şeyi hayata unutmam." yanıtını verdi.

- Şehidin annesi rahatsızlandı

Diğer tanığın ifadesinin alınacağı sırada şehit Ayabak’ın annesi müşteki Muteber Ayabak, rahatsızlandı. Anne Ayabak, sağlık görevlileri eşliğinde duruşma salonundan çıkarıldı.

Duruşmada son olarak ifadesine başvurulan Ali K., "O gece Mahir ile beraber çıktık, havalimanına doğru gittik. Yolda Çobançeşme taraflarında tanklar vardı. Limanın içine girdik. Pist bölümüne geçtik. Pikaptan ateş ediyorlardı, yanında da transit araç vardı. Onlar ateş edince yere eğildik. O anda kurşun Mahir’in sırtından girip karnından çıktı. Pikabın kasa kısmında bir kişinin uzun namlulu bir silahla ateş ettiğini gördüm. Üzerinde mavi tişört vardı." diye konuştu.

Ali K. kendisine yöneltilen sorular üzerine, ateş edilen silahın elde değil, araca sabit olduğunu, mavi transit araçtaki askerlerin hiç inmediğini söyledi.

Duruşmaya 25 Şubat Pazartesi günü tanık beyanlarının alınmasıyla devam edilecek.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.