TEKVANDO ONUN İŞİ

TEKVANDO ONUN İŞİ
Ayşenur Özcan… Henüz 15 yaşında. Başarı merdivenlerini çok çalışarak büyük bir hızla tırmanmaya devam ediyor

RÖPORTAJ: Seda Erciş

Ayşenur Özcan… Henüz 15 yaşında. Başarı merdivenlerini çok çalışarak büyük bir hızla tırmanmaya devam ediyor. Tekvandoya, Selçuklu Belediyespor okullarında 3 yıl önce başlayan Ayşenur, hocası Ali Armağan’ın keşfetmesiyle müsabakalara özel olarak hazırlandı.

Bölgesel yarışmalarda birinci olarak derecelerini elde etmeye başlayan Ayşenur Özcan’ın hikâyesi dünya üçüncülüğüyle zirvede sonuçlandı. Genç tekvandocu, Kasım ayında Kanada’da gerçekleşen Dünya Gençler Tekvando şampiyonasında 59 kiloda üçüncü olarak büyük bir başarıya imza attı.

Sırasıyla Brezilya, İspanya, İranlı rakiplerini eledikten sonra yarı final de Tayvanlı rakibini eleyerek dünya üçüncüsü olan Özcan, bu başarısını gözlerindeki ışıltıyla bizlere anlattı. Ay-yıldızlı bayrağı omzunda taşımanın verdiği gururla büyük bir mutluluk yaşayan Ayşenur’un en büyük hedefi ise 2020 veya 2024 olimpiyatları…

 

Tekvandoyla tanışma hikâyeni anlatır mısın?

Tekvandoya 2013 yılında Selçuklu Belediyesi spor okullarında başladım 12 yaşındayken. 3 yıldır da bu sporun içerisindeyim. Ailemin istediği üzerine başladım. Babam önceden karate yapıyordu. Hem annem hem de babam benim de tekvandoya başlamamı istediler ve bu şekilde tekvandoya başlamış oldum. Başladıktan sonra ise hocam Ali Armağan beni keşfetti. Boyum ve fiziğimin yaşıma göre uygun olduğunu söyledi ve üzerimde daha çok durdu. Ve bu şekilde yola çıktım…

Ailenin sana destek çıkması yolunu açmış olmalı…

Aslında ilk başlarda annem bu sporu yapmamı istese de bu kadar fazla yoğunlaşacağımı bilemedi. İş biraz daha ciddileşince de bırakmamı istedi çünkü okulla birlikte zor oluyordu. Ancak babamın devam etmemi daha çok istemesi bu yolda önümü açtı. Birkaç başarı da gelince annem de beni desteklemeye devam etti.

Özellikle kadınlar için zor bir spor olarak gözüküyor tekvando ve dolayısıyla da erkek sporu diye biliniyor. Senin düşüncelerin nedir bu konuda?

Öncelikle kapalı olduğum için soruyorlardı. Sen nasıl tekvandocu olabiliyorsun diye. Başarım geldikçe de herkesin tepkisi değişti. Özellikle tekvandoda kadınların ön plana çıkması bence her şeyi özetliyor. Kadın sporcularımız iyi dereceler elde etti.

 

2016-11-aysenur-ozcan-01.jpg

“TEKVANDO ELİT BİR SPOR”

Tekvando senin için ne ifade ediyor?

Tekvando aslında böyle diğer sporlar gibi pata küte değil de estetik gibi geliyor bana. Bir edebi adabı var bence. Kurallarına uygun elit bir spor. Bu yüzden çok seviyorum.

 O zaman tekvandoya sevgin giderek artıyor diyebiliriz.

İlk zamanlara başarı gelmeyince insan üzülüyor. Ancak hocama söz vermiştim çok çalışmaya devam edeceğim diye. Başarı geldikçe de daha çok mutlu oldum ve daha çok hırslanarak bu işi sevdim.

Peki, çıktığın ilk karşılaşmada neler yaşadın?

İlk müsabakam Minikler Türkiye Şampiyonasıydı. Daha o maça gittiğimde 6 aylık tekvando sporcusuydum. İnanılmaz bir heyecanım vardı. İlk maçım olmasına rağmen de iyi mücadele ettim. Ama tecrübesizlikten yenildim. Diğer maçlarda da tecrübe kazana kazana Allaha şükür buralara kadar geldim hocalarımın da sayesinde.

img_8051.jpg

“AY-YILDIZLI BAYRAĞI OMZUMDA TAŞIMAK BÜYÜK GURUR”

Kanada’da yapılan dünya gençler tekvando şampiyonasında üçüncü oldun. Bu uluslararası en büyük derecen. Neler yaşadın o gün?

Türkiye’de birçok şampiyonaya katıldım. Sonuncu oldum, yenildim. Beşinci oldum, üçüncü oldum. Derken birinci oldum. Sırayla devam ettim. Her seferinde bir üst noktayı hedefledim hep. Katıldığım dünya şampiyonası da benim için inanılmaz bir tecrübe oldu. Sırayla rakiplerimi elemeyi başardım. Çok güçlü rakiplerim vardı. Aslında iyi de gidiyordum. Yarı finale kadar yükseldim. Rakibim de Tayvanlı bir sporcuydu. Kendisini eledim ve dünya üçüncüsü olmayı başardım. Bu benim için büyük bir gurur oldu. Türkiye’yi temsil etmek, ay-yıldızlı bayrağımızı omzumda taşımak büyük gururdu ve müthiş bir duyguydu.

Başarı kolay elde edilmiyor. Senin çalışma tempon nasıl?

Hocamız bir plan hazırlıyor ve o plana uygun şekilde müsabakalara hazırlanıyoruz. Takımla birlikte burada ciddi maçlar yaptık şampiyonalar öncesinde. Hep çift antrenman yaparak çalışmalarımı sürdürdüm. Ve ardından bu çalışmanın sonucunu alıyorum. Ardından da milli takıma seçildim.

Milli takıma katılmak da ayrı bir başarı. Neler hissettin ilk çağrıldığında?

Türkiye şampiyonasının ardından çağrıldım milli takıma. Bu sezon iki kez Türkiye şampiyonası yapıldı. Ve ilkinde şampiyon olarak direkt milli takıma gittim. Bambaşka bir duygu olduğunu söyleyebilirim. Bir takımın var ve bu takımla tüm Türkiye’yi temsil ediyorsun. Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek için orda bulunmak gerçekten her şeye bedel. Bu nedenle daha değişik duygularla orada bulundum. Daha heyecanlıydım ve çok daha hırslıydım. Ve takım arkadaşlarımın başarılar elde etmesi seni de hırslandırıyor. Sende bir derece elde etmek istiyorsun ülken için.

“BAŞARININ ANAHTARI ÇOK ÇALIŞMAK

Önünde de iyi ve başarılı örnekler var. Sen tekvando da kimleri örnek alıp beğeniyorsun?

Nur Tatar var ve Dürdane Altınel var. Onları gerçekten çok beğeniyorum ve örnek alıyorum. Kadın sporcuların böyle başarılar elde etmesi beni çok gururlandırıyor. Hedeflerime de emin adımlarla gitmemi sağlıyor.

Karşılaşmalarda unutamadığın bir anın oldu mu?

İlk şampiyonamda madalya maçına çıktım. Rakibime karşı 5-0 öndeydim. Çok iyi gidiyordum. Rakibim benden bir üst kuşakta ve tecrübeliydi. Buna rağmen iyi başlamıştım ve yeniyordum. Maç devam ederken de mutluydum bu yüzden. Ondan sonra rakibim geriden gelerek öne geçti. Çok sert pozisyonlar yaşadım. Ve yenildim. İlk maçımdı ve ağlamıştım. Sanırım 2 gün ağladım o maçtan sonra. Nasıl yenilirim diye düşündüm hep. İyi bir ders oldu benim için bu yüzden hiç unutamam bu karşılaşmamı.

Elde ettiğin başarılarda en büyük etken neydi sence?

En büyük etken kesinlikle hocam ve ailem. Gerçekten hocamla birlikte çok çalıştık. Yaz, kış demeden hep çalıştım. Başarılarımı kesinlikle çalışmaya bağlıyorum. Bir sporcu çok çalışırsa elde edemeyeceği başarı yoktur.

img_8070-001.jpg

                                    “EN BÜYÜK HEDEFİM OLİMPİYATLAR”

Kaç kişiye karşı kendini savunabilirsin?

Hiç denemedim ama normal 2 yetişkin insandan kurtulabilirim diye düşünüyorum. 2 kişiye karşı kendimi savunabilirim.

Sen kendini nasıl tanımlarsın?

Ben tekvandoya başlamadan önce içime kapanık sessiz biriydim. Ancak bu spora başladıktan sonra açıldım diyebilirim. Ve yine tekvando sayesinde azimli oldum. Çok daha azimliyim artık…

Bundan sonraki hedeflerin neler? Kendini nerede görüyorsun?

Önümüzdeki yıl Avrupa şampiyonası var. İnşallah Türkiye’den çıktıktan sonra Avrupa’da ülkemizi en iyi şekilde temsil edip birinci olmak istiyorum Dünya üçüncülüğünün üstüne. 2018’de Gençler Dünya şampiyonası var. Ve ardından büyüklerde mücadele etmek istiyorum. Bunların ardından ise 2020 veya 2024 olimpiyatlarında yer almak benim en büyük hayalim.

 

 

aysenurozcan03.jpg

img_8077.jpgimg_8082.jpgimg_8087.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.