TZOB Genel Başkanı Bayraktar:

TZOB Genel Başkanı Bayraktar:
"Tarımdaki küçülmenin temel nedeni, ihracatta yaşanan tıkanmalar ve ihracattan kaynaklı iç piyasada görülen arz-talep dengesizliğinin üretici ürün fiyatlarını düşürmesidir"- "Geçen sene bitkisel üretim, tahılda yüzde 8,7 azalırken, meyvelerde yüzde 6,8, s

ANKARA (AA) - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarımdaki küçülmenin temel nedeninin, ihracatta yaşanan tıkanmalar ve ihracattan kaynaklı iç piyasada görülen arz-talep dengesizliğinin üretici ürün fiyatlarını düşürmesi olduğunu söyledi.

Bayraktar, Birlik merkezinde düzenlediği basın toplantısında, tarım sektörünün 2016 yılını değerlendirerek, 2017 öngörülerini açıkladı.

Tarım sektörünün, bu yılın ocak-eylül döneminde yüzde 6,2 reel küçülme yaşadığını belirten Bayraktar, tarımdaki küçülmenin temel nedeninin, ihracatta yaşanan tıkanmalar ve ihracattan kaynaklı iç piyasada görülen arz-talep dengesizliğinin üretici ürün fiyatlarını düşürmesi olduğunu ifade etti.

Bayraktar, üretici fiyatları düşünce, toplam tarımsal hasılanın da reel olarak azaldığını, küçülmenin, tarımdaki üretim düşüşünden kaynaklanmadığını dile getirerek, tahıl hariç, hem bitkisel üretimde hem hayvansal üretimdeki artışın devam ettiğini bildirdi.

Toplam bitkisel üretim miktarının 2016'da 115,8 milyon tona çıktığına dikkati çeken Bayraktar, üretimin tahılda yüzde 8,7 azaldığını, meyvelerde yüzde 6,8, sebzelerde yüzde 2,4, tahıl hariç diğer bitkisel ürünlerde yüzde 13,1 arttığını söyledi.

Bayraktar, meyve üretiminin 19 milyon tona, sebze üretiminin 30,3 milyon tona yükseldiğine işaret ederek, hem sebzede hem de meyve üretiminde rekor kırıldığını vurguladı.

Büyükbaş hayvan sayısının 2016’da 14 milyon 324 bin başa, küçükbaş hayvan sayısının da 44 milyon 34 bin başa yükseldiğine dikkati çeken Bayraktar, şöyle konuştu:

"Hayvancılıkta üretim artışı özellikle süt, kırmızı et ve yumurtada sürdü. Sanayiye aktarılan süt miktarı ocak-ekim döneminde 7,5 milyon tondan 7,8 milyon tona çıktı. Aynı dönemde yumurta üretimi 14,9 milyar adede yükseldi. Tavuk eti üretimi 1 milyon 598 bin tondan 1 milyon 567 bin tona indi. Kırmızı et üretimi ise 853 bin tondan 902 bin tona çıktı. Görüldüğü gibi miktar olarak üretimde bir gerileme olmadı. Buna karşın, üretici fiyatlarındaki düşüş nedeniyle tarımın milli gelire katkısında azalma ve tarımda bir küçülme yaşandı."

- "Çiftçinin ürettiği ürünlerin yarıdan fazlasının fiyatı son bir yılda azaldı"

Tarımda üretici fiyatlarının, kasım ayı itibarıyla yıllık bazda yüzde 0,82 gerilediğine dikkati çeken Bayraktar, üretici ve markette ürün fiyat farkına bakıldığında 2016 aralık sonunda bir önceki yılın aynı dönemine göre, üreticide 34 ürünün 16’sında fiyat artışı, 18’inde ise fiyat düşüşü, marketlerde 38 ürünün 24’ünde fiyatlarda artma, 14’ünde azalma olduğunu kaydetti.

Bayraktar, çiftçinin ürettiği ürünlerin yarıdan fazlasının fiyatının son bir yılda azaldığının altını çizerek, üretici ile tüketici fiyatları arasındaki farkın bir türlü kapatılamadığını, aralık ayında bu farkın, kuru kayısıda yüzde 398, portakalda yüzde 357, elmada yüzde 304, kuru soğanda yüzde 262, sütte yüzde 243 olduğunu bildirdi.

Geçen sene de tüketicinin üretici fiyatlarının çok üzerinde bir bedelle ürün alabildiğini ifade eden Bayraktar, mevcut durumdan hem çiftçinin hem de tüketicinin mağdur olduğunu, aracıların kazandığını söyledi. Bayraktar, bu düzenin değişmesi gerektiğini dile getirerek, "Bu çerçevede Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi’nin yapacağı çalışmaları önemsiyoruz." dedi.

- Rusya'ya yaş meyve sebze ihracatı yüzde 67 düştü

Bayraktar, yılda ortalama 5,5 milyar dolar dış ticaret fazlası veren tarım sektörünün, Rusya ambargosundan ve Irak ve Suriye’deki iç karışıklıklardan çok etkilendiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Ocak-kasım döneminde, yaş sebze meyve ihracatında en önemli pazar olan Rusya’ya ihracat yüzde 66,5 azalarak 247 milyon dolara indi. Yaş sebze ve meyvede kayıp 490,8 milyon dolar oldu. Her ne kadar Rusya’nın mandalina, portakal, kayısı, şeftali ve erikte ambargoyu kaldırması bizleri memnun etse de üzüm, domates, elma, lahana, brokoli, salatalık, armut, çilek, soğan, karanfil, tavuk ve hindi etinde yasak devam etmektedir. Beklentimiz uygulanan ambargonun tüm ürünlerde kaldırılmasıdır. Kanatlı sektöründe en önemli pazar olan Irak’ta yaşananlar da bu alandaki ihracatı sıkıntıya soktu. Ocak-kasım döneminde, ihracat yüzde 3,6 gerilemeyle 14 milyar 607 milyon dolara, ithalat ise yüzde 1,5 azalmayla 10 milyar 3 milyon dolara indi. Görüldüğü gibi tarım ve gıda, geçen yılın ocak-kasım dönemine göre 392 milyon dolar azalsa da 4 milyar 604 milyon dolarlık dış ticaret fazlası vermeye, ekonomiye katkı yapmaya devam etti."

- Gübrede fiyatlar düştü

Uluslararası gübre fiyatlarındaki gerileme ve gübredeki KDV'nin sıfırlanması nedeniyle 2016 yılında gübre fiyatlarının önceki seneye göre yüzde 17,5 ile yüzde 23,9 arasında gerilediğini belirten Bayraktar, en fazla azalışın yüzde 23,9 ile üre gübresinde gerçekleştiğini bildirdi. Bayraktar, 2016’nın son aylarında fiyatların, döviz kurlarının artışının yanı sıra dünya fiyatlarının da artması nedeniyle yeniden yükselme trendine girdiğine dikkati çekti.

Bayraktar, döviz kurlarındaki artışın mazot fiyatlarını da yükselttiğinin altını çizerek, 2017 yılında mazot fiyatlarının yarısının devlet tarafından karşılanacak olmasının çiftçi lehine önemli bir gelişme olduğunu vurguladı.

Üreticinin elektrik kullanımında birim fiyat için ödediği tutarın, 2016'da önceki yıla göre yüzde 7,5 arttığını kaydeden Bayraktar, elektrikte uygulanmakta olan pay ve fonlar ile KDV'nin tarımda kullanılan elektrikte kaldırılması gerektiğini ifade etti.

Bayraktar, Türkiye'nin tohum ithalatına ocak-kasım döneminde 178,8 milyon dolar ödediğini belirterek, ihracatın, 132,5 milyon dolar olduğunu kaydetti.

- Tarım sektöründe kullandırılan kredi 68 milyar lirayı geçti

Geçen sene eylül ayı itibarıyla, tarım ve balıkçılık sektörüne kullandırılan nakdi kredi miktarının, önceki yılın aynı ayına göre, yüzde 16,3 artışla 68,5 milyar liraya ulaştığına dikkati çeken Bayraktar, sektörde fiyat ve gelir istikrarı için örgütlenmenin önemli olduğunu vurguladı.

Bayraktar, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) garantörlüğünde üretici birliklerinin piyasaya girmesi gerektiğinin altını çizerek, TMO'nun kiraladığı veya inşa ettiği depoları üretici birliklerine tahsis etmesi gerektiğini söyledi.

Havza bazlı üretim modelinin de planlı üretimin ilk adımı olacağını ifade eden Bayraktar, tohumlukta dışa bağımlılığın azaltılması, sebze tohumluk ve fidelerinde uygulanan KDV’nin de diğer tohumluklarda olduğu gibi yüzde 1’e indirilmesi gerektiğini belirtti.

Bayraktar, üreticilerin kredi borçlarının ertelenmesine ilişkin kararnameden çiftçilerin önemli bir kısmının faydalanamadığını dile getirerek, Türkiye'de Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı toplam alan dikkate alındığında sigortalanma oranının yüzde 13 olduğunu bildirdi.

Devlet destekli tarım sigortasının kapsamının genişletildiğine dikkati çeken Bayraktar, bu yapılırken prim miktarlarının da çiftçinin ödeyebileceği düzeyde tutulması gerektiğinin altını çizdi.

Bayraktar, arazilerini büyütmek isteyen ehil mirasçılara faizsiz kredi desteği uygulaması başlatılması gerektiğini ifade ederek, 1990 yılından bu yana 4 milyon hektarın üzerinde tarım alanının kaybolduğunu, kişi başına tarım alanının 4,9 dekardan 3 dekara indiğini kaydetti.

Türkiye'de 8,5 milyon hektar sulanabilecek tarım arazilerinin 2,23 milyon hektarının gerekli altyapı yatırımları tamamlanmadığı için sulanamadığını belirten Bayraktar, bu alanın, İsrail’den daha büyük bir alana karşılık geldiğini söyledi.

-"Et ithalatı ülkeye bir fayda sağlamadı"

Bayraktar, et ithalatının ülkeye bir fayda sağlamadığını dile getirerek, üreticinin devletin vereceği desteklerle ve gümrük vergilerindeki koruyucu önlemlerle birlikte halkın ihtiyacını rahatça karşılayabildiğini, ette fiyatların düşmesinin, besi hayvanı ve yem maliyetlerine bağlı olduğunu ifade etti.

Çiğ süt tavsiye fiyatının, 2,5 yıl aranın ardından 6 kuruş artışla 1 lira 21 kuruş olarak ilan edildiğine işaret eden Bayraktar, yem giderlerinin fiyatları zamlanırken, tüketici enflasyonu, marketteki süt ve süt ürünleri fiyatları artarken çiğ süt fiyatlarının bu seviyelerde kalmasının kabul edilemeyeceğini belirtti.

Bayraktar, kanatlı sektörünün kapasitesinin ülke ihtiyacının çok üzerinde olduğuna dikkati çekerek, sektörün asıl sorununun ihracatta yaşanan tıkanmalar olduğunu bildirdi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.