"Yargı Paketi"ne kısmi iptal

"Yargı Paketi"ne kısmi iptal
Anayasa Mahkemesi'nce, Danıştay ve Yargıtayın yapısında değişiklik yapan "Yargı Paketi"nin, "Danıştay Başkanlık Kurulunun kararlarının kesin olduğunu, bu kararlar aleyhine başka bir yargı mercine başvurulamayacağını" öngören kanun hükmü anayasaya aykırı b

ANKARA (AA) - Anayasa Mahkemesince (AYM), Danıştay Başkanlık Kurulunun kararlarının kesin olduğunu, bu kararlar aleyhine başka bir yargı mercine başvurulamayacağını öngören kanun hükmü, anayasaya aykırı bulunarak iptal edildi. Yargıtay ve Danıştayda iş bölümü ve görevlendirmelerin yeniden belirlenmesine yönelik hükümlerin iptal istemleri ise reddedildi.

Anayasa Mahkemesi, CHP'nin, kamuoyunda "Yargı paketi" olarak bilinen ve 12 Aralık 2014'te yürürlüğe giren 6572 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemini esastan görüştü.

Yüksek Mahkeme, iptali istenen düzenlemelerden biri dışındaki hükümleri Anayasa'ya uygun buldu.

Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, Danıştay Başkanlık Kurulunun kararlarının kesin olduğunu, bu kararlar aleyhine başka bir yargı mercine başvurulamayacağını öngören kanun hükmü iptal edildi.

Kararın gerekçesinde, Anayasa'daki hukuk devleti ilkesine atıf yapılarak, herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanarak yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu vurgulandı.

Anayasa'nın 125. maddesine göre idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu ifade edilen gerekçede, idare işlevine ilişkin işlemlerin yargısal makamlar tarafından yapılsa dahi yargı denetimine tabi olduğu belirtildi.

Başkanlık Kurulu'nun görev ve yetkilerinin bir kısmının idari faaliyetlere ilişkin olduğuna işaret edilen gerekçede, Kanun'da Başkanlık Kurulu'nun işlem ve kararlarından doğabilecek uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin bir usul öngörülmediği, dava konusu kuralla da bu karar ve işlemlere karşı dava açılabilmesinin önünün kapatıldığı kaydedildi.

Başkanlık Kurulu'nun karar ve işlemlerine yargısal bağışıklık getirilmesini öngören dava konusu kuralın, hukuk devleti ilkesi, hak arama hürriyeti ve idari eylem ve işlemlere karşı yargı yolunun açık olması gereğiyle bağdaşmadığı, bu nedenlerle iptalinin gerektiği bildirildi.

- Diğer iptal istemlerine ret

Danıştay daire başkanları ile üyeler ve tetkik hakimlerinin görev yerlerinin ve dava daireleri arasındaki iş bölümünün Başkanlık Kurulu tarafından yeniden belirlenmesini düzenleyen hükümler ise Anayasa'ya uygun bulundu.

İdari ve Vergi Dava Daireleri kurullarının, üye sayısı azaltılarak idari ve vergi dava daireleri başkanlarıyla, başkanlık kurulunca idari ve dava dairelerinden seçilen üyelerden oluşmasını öngören düzenlemenin iptal istemi de reddedildi. Yüksek Mahkemenin her iki kararın gerekçesinde, bu düzenlemelerin kanun koyucunun takdirinde olduğuna hükmetti.

Gerekçede söz konusu düzenlemeyle dava dairelerinin daha hızlı ve verimli çalışmasının hedeflendiğinin anlaşıldığı belirtilerek, "Başkanlık Kurulu üyelerinin, anılan kurullarda görev yapacak üyeleri her türlü baskı ve etkiden uzak olarak seçmeleri, yargı bağımsızlığı ve hakimlik teminatı ile güvence altında olduğundan, dava konusu kuralların hukuk devleti ve ilkesi ile yargı bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarını zedeleyici bir yönü bulunmamaktadır." ifadesine yer verildi.

- Adli yıl açılış töreni

Yüksek Mahkeme, her adli yılın, Yargıtay Başkanının konuşma yapacağı bir törenle açılmasını öngören düzenlemenin kaldırılmasında da hukuk devleti ilkesine aykırı bir yön bulunmadığına hükmetti.

Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun daireler arasındaki iş bölümü ile daire başkanları, üyeleri ve tetkik hakimlerinin hangi dairelerde görev yapacağını yeniden belirlemesini Anayasa'ya aykırı bulmayan Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, Birinci Başkanlık Kurulu üyelerinin dava konusu kurallarda öngörülen hususlarda her türlü baskı ve etkiden uzak olarak karar vermelerinin yargı bağımsızlığı ve hakimlik teminatı ile güvence altında olduğu kaydedildi.

Gerekçede, "Dava konusu kurallarda kurul üyelerinin güvencelerini zayıflatıcı bir düzenleme yer almamaktadır, kuralların hukuk devleti ilkesini zedeleyen yanı bulunmamaktadır." ifadesi yer aldı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.