"9. Uluslararası Öğrenci Buluşması Final Programı"

"9. Uluslararası Öğrenci Buluşması Final Programı"
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2) - "Unutmayın, her yolculuk, her sefer insanı değiştirir, olgunlaştırır, pişirir. Bakış açınız, idrakiniz hayata, çevreye dair duruşunuz her bir yolculukta farklılaşır ancak ben sizlerin özellikle şu ince ayrıntıya dikkat etmeniz

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, her yolculuğun, her seferin insanı değiştirdiğini, olgunlaştırdığını ve pişirdiğini belirterek, "Bakış açınız, idrakiniz hayata, çevreye dair duruşunuz her bir yolculukta farklılaşır ancak ben sizlerin özellikle şu ince ayrıntıya dikkat etmenizi istiyorum. Gençler, değişmek farklıdır, yabancılaşmak farklı. Entegrasyon ile asimilasyon arasında çok keskin bir ayrım vardır." dedi.

Erdoğan, Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) ve Türkiye Gençlik Vakfı'nın (TUGVA) Sinan Erdem Spor Salonunda düzenlediği 9. Uluslararası Öğrenci Buluşması Final Programında, Hazreti Muhammed'in "İlim müminin yitik malıdır. Nerede bulursa alsın" şeklindeki hadisi şerifini hatırlattı.

Bugün dünyada 4,5 milyon civarında öğrencinin kendi ülkesi dışında eğitim hayatını sürdürüğünü belirten Erdoğan, bunların kahir ekseriyetinin ABD'de, İngiltere, Fransa, Avustralya gibi belli başlı ülkeleri tercih ettiğini ifade etti.

Bu ülkelerin çoğunun uluslararası öğrencileri bir nevi kazanç kapısı, ticari bir meta olarak gördüklerine şahit olduklarını aktaran Erdoğan, "Yani, dev bir sektör oluşmuş adeta. Fakat bizim için milletimiz için uluslararası öğrencilerin salt bir gelir kapısı değil bilakis misafir öğrencilerimiz dost ve kardeş ülkelerle kucaklaşmanın, işbirliğinin, tecrübe paylaşımının bir vesilesidir. Biz misafir öğrencilerimizle birlikte tüm insanlığı saracak bir huzur, barış ve güven iklimine katkı sağlamanın derdindeyiz." diye konuştu.

"Sizler burada her alanda kendinizi geliştirirken aynı zamanda ülkenizdeki birikimleri Türkiye'ye, Türk üniversitelerine de taşıyorsunuz. Siz bizden, biz de sizden çok şey öğreniyoruz." diyen Erdoğan, Türkiye'de okuyan, yüksek öğrenim için Türkiye'yi tercih eden misafir öğrencilerin her açıdan şanslı olduklarına inandığını dile getirdi.

Gençlerin her şeyden önce binlerce yıldır farklı medeniyetlere, farklı kültürlere beşiklik yapmış insanlık tarihinin hafızası olan bir ülkede eğitim aldıklarını belirten Erdoğan, bu ülkenin geçmişini, kültürünü, havasını en önemlisi de dillere destan misafirperverliğini tecrübe etmenin başlı başına büyük bir kazanım olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin tarihinin üç kıta da hüküm sürmüş kadim medeniyetlerin özü ve özeti olduğunu anlatan Erdoğan, "Burada sadece bir ülkeyi, bir milleti değil aynı zamanda Afrika, Asya ve Avrupa'nın bir hasılasını görürsünüz." değerlendirmesini yaptı.

Tarihi, siyaseti, sosyolojiyi, iktisadı ve dış politikayı Türkiye'de okumanın öğrencilere hiçbir yerde bulamayacakları özgün bir bakış açısı kazandıracağını vurgulayan Erdoğan, "Eminim her biriniz artık geldiğinizden çok farklı bir insan olduğunuzun farkındasınız." dedi.

Afganistanlı bir öğrencinin hikayesini paylaşan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu öğrencimiz Türkiye'yi ve buradaki tecrübelerini nasıl anlatıyor. 'Ben çobanlık yapan bir ailenin çocuğuyum. Babam fakir olduğu için çok zor şartlarda okudum. Kimi zaman param olmadığı için ekmek alamıyor, açlıktan bitkin düşüyor sık sık hastalanıyordum. Ancak derslerimdeki başarılarımdan dolayı öğretmenlerim ve bir doktor bana sahip çıktı. Üniversite sınavında çok iyi puan alarak Afganistan'ın en iyi üniversitesi olan Kabil Üniversitesini kazandım. Sonra Türkiye burslarına başvurdum ve başarılı oldum. Üç yıldır Türkiye'deyim ve sosyoloji okuyorum. Türkiye'ye geldiğimden beri fikrim çok değişti. Afganistan'da iken sadece Afganistan'ı ve ailemi düşünüyordum ama şimdi bir Müslüman olarak tüm insanları düşünüyor ve eşit görüyorum. Türkiye'de her ülkeden öğrenci var. Bizler aynıyız, eşitiz. Allah'ımıza hamd olsun şu an çok iyiyim, burada kendimi evimde gibi hissediyorum. Bundan sonraki hayatımda da vatanım ve insanlık için elimden gelen her şeyi yapmak istiyorum.' Bu öğrencilerimizin anlattıklarının size çok tanıdık geldiğini, bunun aynı zamanda sizin de hikayeniz olduğunu biliyorum. Unutmayın, her yolculuk, her sefer insanı değiştirir, olgunlaştırır, pişirir. Bakış açınız, idrakiniz hayata, çevreye dair duruşunuz her bir yolculukta farklılaşır ancak ben sizlerin özellikle şu ince ayrıntıya dikkat etmenizi istiyorum. Gençler, değişmek farklıdır, yabancılaşmak farklı. Entegrasyon ile asimilasyon arasında çok keskin bir ayrım vardır. Şayet bir insan, bir öğrenci kendi kültürü, kendi değerleri ve kökleriyle bağlarını koparıyorsa o değişmiş olmuyor, bilakis yabancılaşıyor demektir. Milletine tepeden bakanın, kendine ailesine, ülkesine faydası olmaz. Biz bunun acısını çok çektik halende çekiyoruz."

- "Rabbim bu paylaşmanın, dayanışmanın bereketini kat be kat veriyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrikalı, Ortadoğulu, Asyalı ülkelerin bunun bedelini yıllardır ödediğini belirterek, "Maalesef ortak tarihimiz, bu tür insan enkazlarıyla, kayıp nesillerle dolu. Ben sizlerin bu yanlışlara düşmeyeceğinizi, asla hor, hakir görmeyeceğinize inanıyorum." diye konuştu.

Gençlerin çok kritik bir dönemde Türkiye'de bulunduğunu ve dünyanın yaşadığı en büyük insani dramlardan birini de yakından şehit olduklarını ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin sınır komşusu Suriye'de 6 yıldır kardeşlerinin acımasız ve gayrimeşru bir rejim tarafından hunharca katledildiğini söyledi.

Bugüne kadar yaklaşık 600 bin masum insanın varil bombaları, baristik füzeler, işkencelerle ve kimyasal silahlarla öldürüldüğünü anlatan Erdoğan, "13 milyon Suriyeli evinden oldu. Bunların 6 milyonu vatanını terk etti. Rejim tarafından önü açılan ve desteklenen DAİŞ, YPG, PYD gibi terör örgütleri işgal ettikleri bölgelerde etnik temizlik ve soykırım uyguladı. Tüm bunlar dünyanın gözü önünde yaşandı, yaşanıyor" ifadelerine yer verdi.

Türkiye olarak krizin ilk günlerinden itibaren Suriyeli kardeşlerini yalnız bırakmadıklarını, onlara kapılarını açtıklarını aktaran Erdoğan, "Açmaya da devam edeceğiz. Soframıza bir tabak da onlar için koyduk. Bugün 3 milyon Suriyeli ve Iraklı muhacire ensar bilinciyle, komşuluk hukukuyla sahip çıkıyoruz. Rabbim de bu paylaşmanın dayanışmanın bereketini kat be kat veriyor. Fakat kişi başına düşen gelirle bizden kat be kat olan fazla olan pek çok ülke sırf rahatlarını bozmamak için bu vahşete, bu drama kayıtsız kalıyor. Sınır kapılarımızda derme çatma mülteci barınaklarında, denizlerde yaşanan insanlık dışı manzaraları eminim sizler de bizim gibi yüzünüz kızararak esefle izliyorsunuz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnsan Hakları Beyannamesini kaleme alanların, bugün en temel insanlık sınavından sınıfta kalmış durumda olduğunu vurgulayarak, dün Srebrenitsa'da da bu imtihanın verilemediğini söyledi.

"Bugün de Suriye'de, Libya'da, Yemen'de veremiyorlar" diyen Erdoğan, 1994'te Ruanda'da 800 bin insan katledilirken kılını kıpırdatmayanların, şimdi de benzer bir kayıtsızlığın içinde olduklarını belirtti.

Afrika, Asya, Orta Doğu ülkeleri için demokrasi ve özgürlük karnesi hazırlayanların kendi karnelerindeki kırıkları hiç gündeme getirmediğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Terör örgütlerinin, teröristlerin eli kanlı katillerin hak ve hukuklarını savundukları kadar bunların elinde can veren maktullerin, masumların haklarını savunmadılar, savunmuyorlar. Terör örgütüne başkentini açmanın, teröristlere çadır kurdurmanın özgürlükle en ilgisi var. Eli kanlı caniler ne zamandan beri siyasi sığınmacı oldu. DAİŞ'in eylemlerine verdiğiniz tepkiyi niçin PKK, DHKPC ve YPG'nin saldırıları karşısında esirgiyorsunuz. Madem siyasi idamlara karşısınız, neden birkaç gün önce şehit edilen Motiur Rahman Nizami'nin idamına sessiz kaldınız. Avrupa'dan bir ses çıktı mı, Avrupa'dan bir haykırış çıktı mı? Hayır. Bunun adı çifte standart değil mi? Biz bunları söylediğimizde, tutarsızlıklarını, ilkesizliklerini yüzlerine vurduğumuzda beyefendiler hemen rahatsız oluyorlar. Tayyip Erdoğan hemen diktatör oluyor. Motiur Rahman'ı idam edenler diktatör olmuyor, ona seyirci kalanlar olmuyor. "

(Sürecek)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.