Eski Ramazanlar mı? Eski insanlar mı?

Eski Ramazanların özlem ve güzelliğinin o dönemin insanlarından kaynaklandığını ifade eden Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, “Bir dönüp geriye baktığımız zaman şuan çok farklı bir dünyada yaşıyor gibiyiz. Eski yaşantılar, eski oyunlar, eski oturmalar, hepsinin içerisinde eski insanlar var. Büyüklerin olduğu her yer güzeldi” dedi.

Hafızlık, ülkemizin de içinde bulunduğu İslam coğrafyasında daima önemsenmiş, hafızlara her zaman büyük bir kıymet verilmiştir. Peygamber Efendimizin ‘Ümmetimin en şereflileri Kur’ân’ı ezberleyenlerdir’ hadisi şerifinin müjdesine nail olan hafızlar gazetemize konuşarak hafızlığı anlatmaya devam ediyorlar. Her gün bir hafızımıza yer verdiğimiz sayfamızda kendisi de hafız olan Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş’la yaptığımız söyleşinin devamı şu şekilde:
Kur’an-ı Kerim’i hala baştan sona ezber misiniz? Unutmamak için neler yapıyorsunuz?
Hafızlıkta Kur’an’dan siz bir adım geri durursanız, o sizden çok daha hızlı uzaklaşır. Bende hafızlığımı sağlam tutmaya elimden geldiğince gayret gösteriyorum. Kur’an-ı Kerim’i mutlaka yüzünden çokça okumak gerekiyor. Kur’an’ı sürekli okursanız okumanız hızlanır. Hatta ezberlemeseniz dahi çokça okuduğunuz için cemaatle namaz kılarken imamı bazı ayetlerde takip edebilir duruma gelirsiniz. Kur’an’ın böyle bir özelliği var. Allah’ın böyle bir kolaylaştırması var. Düşünsenize 30 cüz ve her biri 20’şer sayfa. 600 sayfa. Başka hiçbir metin böyle ezberlenemez. Mümkün değil. Yok da zaten. Bir süre önce Seyrantepe Kur’an Kursu’na ziyarete gitmiştim. Küçük küçük çocuklar hafızlık eğitimi alıyorlar. Sadece o kursta 170 çocuk yatılı eğitim alıyor. 10’da evci varmış. Sadece Seyrantepe Kur’an Kursu’nda 180 öğrenci hafızlık eğitimi alıyor.

Hafızlar arasındaki nesil farkını nasıl görüyorsunuz?
Şimdi nesil artık çok daha farklı. Ellerinde dünya var. Telefonlar, bilgisayarlar, tabletler, televizyonlar var. Birçok şeyi görebiliyorlar. Onları artık döverek, korkutarak yada daha farklı sert yöntemlerle bir yola sokamazsınız. Onlara daha çocuğunuz gibi yaklaşarak el bebek gül bebek yaklaşmalısınız. Bir de hafız yapacaksınız zaten. El bebek gül bebek de yaklaşmak gerekir.
Yeni hafız adaylarına ve kafasında hafız olma fikri olanlara tavsiyeleriniz nelerdir ?
Biz özel olarak kurslara gidiyor örnek olalım diye konuşmalar yapıyoruz. Biz hafızlık eğitimi aldığımız dönemde bunu yaşadık. Çevremizdeki insanlar hafız olacaksın tamam ama yarın ilerde şu okulları kazanamazsın, engel olacak diye bize Konya gibi bir şehirde bile söylenirdi. Hep aklımızın bir köşesinde bizi endişeye sevk ederdi. Ama şimdi elhamdülillah biz gittiğimizde Cumhurbaşkanımızı örnek gösteriyoruz. İmam hatip mezunu. Ümmetin ve dünyanın sayılı liderleri arasına girmiş bir insan. Kimi sever kimi sevmez o bizi ilgilendirmez. Bir gerçek var. Ukrayna-Rusya savaşındaki diplomasiye tüm dünya şahit. Daha sonra milletvekillerimiz var, valilerimiz var, bizler varız. Öyle örnekler var ki artık. Bunlar şimdi çocukları motive ediyor. Önlerinin kesileceği korkusu çok şükür kalmadı. Çok şükür yararı bile var. Hafız olan insanların zihni zaten açık olur. Beyin geliştirme ve kullanma yöntemlerine baktığınız zaman, hafız olduğunuz beyin loblarını kullanma seviyeni artıyor. Görsel hafıza dediğimiz, gördüğünü unutmama olayı gerçekleşiyor. Eğitim öğretim hayatınız bence daha kolay geçiyor.

‘Nerede o eski Ramazanlar’ diye başlayan cümleler kurulur hep günümüzde. Eski Ramazanları arıyor musunuz?
Özlenen şey eski Ramazanlar mı eski insanlar mı bilemiyorum. Eski ile ilgili özlediğimiz her şeyin içerisinde eski insanlar var. Eski yaşantılar, eski oyunlar, eski oturmalar, hepsinin içerisinde eski insanlar var. Daha samimi, ahlaklı, birbirlerinin dertleri ile dertlenen insanların çoğunlukta olduğu, ben merkeziyetçiliğin olmadığı, komşu ilişkisinin akraba ilişkisi gibi olduğu dönemlerdi. Beni büyütenlerin içerisinde komşularımızda vardı. Onlarda bile kalırdım. Eski insanlar kesinlikle daha güzeldi. Daha iyiydi. Bir dönüp geriye baktığımız zaman şuan çok farklı bir dünyada yaşıyor gibiyiz. Eski Ramazanların güzelliği de eski insanlardan dolayı olduğunu düşünüyorum. Çocuklar bile Ramazan’a hazırlanırdı. Büyüklerin önünde yemez, içmezdi. Büyüklerin olduğu her yer güzeldi. Bazen de sizi kollarlardı anneye babaya karşı. Dedelerimiz, nenelerimiz belki kendi çocuklarını kollamamışlardır ama biz torunlarını bazen yaramazlıklarımıza karşı kollarlardı.
Ramazan ve başkanlık dersek ne dersiniz? Bunun özel hayatınıza yansıması nedir?
Herkes ailesi veya akrabaları ile orucunu açarken ben yüzlerce, binlerce kişi ile açıyorum. Bu yaklaşık 18 yıldır böyle aslında. İlk defa 20’nci günde kendi evimde iftar yaptım. Annemlere bile Ramazan’ın 21’inci günü gideceğim. Onu da randevulaşarak ayarlayabildik.
Bayramlaşmalarınız nasıl oluyor? Kendi arabanıza binip akrabalarınıza ziyaret yapabiliyor musunuz?
Başkan olduktan sonra ziyaretler biraz daha zorlaştı. Daha öncesinde de çok yoğunduk ama burada temsil görevimiz biraz farklı. Birde kurumların bayramlaşması falan çıktı. Ben doğru bulmuyorum. Bayram eş dost ile yapılır. Partilerin, odaların, kurumların paylaşması değildir bayram. Bayram eş, dost, komşu ile yapılır. Bayramı toplu yaşamak güzel de gündelik hayatta sürekli görüşme imkanı bulduğum insanlarla değil, daha az görüşebildiğimiz insanlarla bir arada olmak gerekir. En azından bayramda birbirimizi görelim. Becerebildiğim kadarını yapmaya çalışıyorum. Ama maalesef Hacı Fettah Mezarlığı’na gittiğim zaman bayramlaşmamın yüzde 70’i bitiyor zaten. Dedeler, anneanneler, babaanneler, amcaların bir kısmı, akrabaların çoğu artık oralarda. Her birinin mezarını teker teker dolaşıp Fatiha’mızı, Yasin’imizi okuyup, onlara selam verip bayramlaşmamızı yapmış oluyoruz.
Ramazan ve hafızlık denilince aklınıza neler geliyor?
Ramazan ve hafızlık denilince de aklımıza ilk önce mukabele gelir. Camilerde mukabele okunur. Hatim ile namaz kıldıran camiler olur. Bende zamanında hatimle namaz kıldırdım. 20 rekat değil tabi. O dönem hafızlık eğitimim devam ediyordu. Şükran Mahallesi’ndeki Kadı Mürsel Camii’nde her 4 rekatı bir hafızın kıldırması kaydıyla böyle bir şey de nasip oldu. Yoksa 20 rekatı kıldırmak biraz süper hafız işidir. Hafızlığı böyle kemik gibi olan hatasız okuyabilecek hafız olmak gerekir. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca öyledir mesela. Çelik hafız dediğimiz hafızlardandır. Çok severim Hasan abiyi. Allah ondan razı olsun. Bende de emeği çoktur. Hafızlığı da beraber sağladık. Büyükşehir Belediyesi’nde beraber çalışırken Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Konya Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Başkanı Hasan Eroğlu ve ben sabah erken gelirdik. Sabah gelir gelmez üçümüz derslerimizi birbirimize okurduk. Mesaiye öyle başlardık. Sırf bunun için erken gelirdik.

( Mehmet Günnar )