FETÖ'ye bulaşan şirket sayısını açıkladı

Tüfenkci, Malatya'daki bir restoranda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Tüfenkci, 15 Temmuz'da karşı karşıya kalınan darbe girişimine karşı hem vatandaşların hem de basın mensuplarının demokrasiden, hukuktan, özgürlükten ve milli iradeden yana tavır koyduğunu söyledi.

Medyanın bu süreçte özgür basın olarak üzerine düşen görevi hakkıyla yerine getirdiğini aktaran Tüfenkci, darbe girişimine karşı duruşlarından dolayı tüm medya mensuplarına teşekkür etti.

Tüfenkci, o gece için teşekkür edecek birçok kesim olduğunu belirterek, "Öncelikle milletimiz en büyük teşekkürü hak ediyor. O gün sivil direniş nedir? Nasıl tanka, topa, tüfeğe karşı duruş sergilenir? Nasıl irade çelikleşir herkese göstermiş oldular. Dolayısıyla milleti oluşturan tüm unsurlara teşekkür ediyoruz." diye konuştu.

Malatya halkının da darbe teşebbüsünü duyar duymaz sokaklara, meydanlara döküldüğünü anımsatan Tüfenkci, darbenin başarılı olmasını ümit edenlerin halkın asil duruşu karşısında hayal kırıklığına uğradığını ifade etti.

Tüfenkci, halkın darbe girişimine karşı tankın önüne yattığını dile getirerek, "Eğer Türkiye'ye istikamet çizilecekse bunu tankların altına yatanlar, silahların karşısında göğsünü siper edenler çizer. Eğer bu ülkeye bir eksen çizilecekse bunu o meydanları dolduranlar çizer. Dolayısıyla milletin dışında hiçbir gücün de artık Türkiye'ye istikamet çizme cesareti bir daha gösterememesi lazım. 15 Temmuz akşamı millet kendi iradesine sahip çıkarak hakimiyetin kimde olması gerektiğini duruşuyla açıkça göstermiş oldu." değerlendirmesinde bulundu.

"YAKIŞAN BİR TAVIR DEĞİL"

Avrupa'da bazı kesimlerin Türkiye'de darbenin başarılı olmamasıyla ilgili Türkiye'ye hesap sormaya kalktıklarını anlatan Tüfenkci, "Bizim üzüldüğümüz taraf, yıllarca demokrasi deyip Türkiye'yi eleştirenler demokrasiye çıkan bu halkı görmezden gelmeleri, şu veya bu nedenle Erdoğan korkusu ve nefreti üzerinden Türk halkının demokrasiye sahip çıkışını diktatörlüğü sahip çıkış gibi okumaları ve algı oluşturmaları Türk milleti ve yaygın olarak demokrasiden yana olan herkesi de üzmüştür. Bizim Avrupa'ya ve ABD'ye sitemimiz odur. ABD, bu FETÖbaşını orada besleyerek aslında bu darbe girişimi karşısında milletin öfkesini, direnişini anlamamış veya anlamak istemediğini gösteriyor. Delil isteyerek ve 'inceliyoruz' diyerek Türkiye'yi oyalamak gerçekten ABD'ye, dost bildiğimiz bir ülkeye yakışan bir tavır değildir." şeklinde konuştu.

Tüfenkci, darbe girişiminin; 12 saatte milletin ve hükümetin duruşu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bastırıldığını dile getirerek, darbe girişimine kalkışanlardan milletin hesap sorulmasını beklediğini, bunu soracaklarını söyledi.

"BU MÜCADELE BURADA BİTMEZ"

Devlet mekanizmaları içeresinde bulunan FETÖ üyelerini süratle ayıracaklarını anlatan Tüfenkci, şunları kaydetti:

"Bunu bir cadı avına dönüştürerek de hareket etmememiz lazım. Adeta cerrah titizliği içerisinde, cerrahi yanlış yapmadan ayıklamaları isabetli yapıp, bu mücadelenin selametle yoluna devam etmesi lazım. Bu mücadele burada bitmez, uzun bir süre devam eder. Sadece 3 ay sürecek bir mücadele değil, bundan sonra da devam edecek bir mücadeledir. Bu yapıya mensup insanlar kendilerini çok iyi saklayabiliyor, devlet kurumları içinde kamufle olabiliyorlar. Önemli olan bunları bulup, ayıklamak. Askeriyenin içindeki bu terör örgütüne mensup askerlerin TSK ile ilişkileri kesildi, kesilmeye de devam edilecek. Ayrıca darbe üreten sistemin yeniden yapılandırılması noktasında da hükümetimiz çok ciddi adımlar attı. Özellikle Milli Savunma Bakanlığının yeniden yapılanması, jandarmanın, sahil güvenliğin yeniden yapılandırılarak İçişleri Bakanlığına bağlanması demokrasiye ne kadar önem verdiğimizi göstermesi bakımından önemlidir. Tüm bunları demokrasiyi güçlendirmek adına yaptık. İnşallah bir daha böyle darbe girişimleriyle de demokrasimiz kesintiye uğramaz."

"ELİMİZDE BELİRLENMİŞ ŞİRKET İSİMLERİ VAR"

Tüfenkci, ekonominin önemli unsurlarından olan şirketlerden de bu yapının göbeğinde olanlarla geçmişte bir şekilde bulaşmış olanların ayırt edilmesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Hangi şirketlerin bu yapıya bulaştığını, finans sağladığını, kara para akladığını biliyoruz. Bu noktada elimizde belirlenmiş şirket isimleri var ama bunun dışında öyle 7-8-10 binlere varan şirket sayısı yok. Bunlar belki 200-250'lerle ifade edilen bir şirketler grubu var. Bunlar suça karışmış ama bunun dışında suça karışmamış iş adamlarımızın, ticaret erbabımızın rahat olması lazım. Bankalarımız özellikle bunu bahane ederek 'Şu veya bu geçmişte bu yapıya müzahirdir' deyip kendi başlarına kararlar alıp o şirketlerin batmasına neden olmaması lazım. Çünkü bu şirketler, mal varlıkları bu milletindir. Özellikle finans kesiminin bu noktada dikkatli olması gerektiğini düşünüyoruz. Düzgün, kurallara uygun iş yapan, ticari faaliyetlerine piyasa şartları içerisinde devam eden hiçbir şirketin gelecek endişesi taşımaması gerektiğini düşünüyoruz."

Haber 7