Gazeteciler hep bir ağızdan haykırıyor: Bu son haberimiz olabilir!
Acının, zulmün, vahşetin, insanlık dramının sınır tanımadığı, dünyanın gözleri önünde sessiz çığlıkların atıldığı, özgürlük için can verilerek verilen mücadelelere tanıklık edilen Filistin topraklarının tamamında gazeteciler burada yaşanan vahşeti dünya kamuoyuyla paylaşabilmek için canhıraş bir şekilde çalışıyor. Gazetecilerin kıt kaynakları değerlendirerek zulmü haykırmak üzere yaptıkları sosyal medya paylaşımlarında verdikleri mesaj ise hep aynı oluyor: “Bu son haberim olabilir…”
Bu şekilde paylaşım yapan gazetecilerden biri de Tareq S. Hajjaj’di. Tareq, “Ne zaman sahada çalışmaya gitsem, dosdoğru kendi mezarıma yürüdüğüm duygusuna kapılırım. Ben bir savaşçı değilim, sadece insan hikayesi anlatıyorum” diyerek duygularını ifade ediyor. Mahmud Bassam, eşi ve 11 aylık çocuğu ile güvenlik sorunundan dolayı sürekli yer değiştirmek zorunda kalıyor. Buldukları yerde yemek yedikten sonra, harabelerin arasında haber yapabilmek için dolaşıyor, internet için sinyal gelirse ve telefonunu şarj edebilirse çektiği görüntüleri dünyaya servis ediyor.
Sıcak bölgede yoğun şekilde çalışan bir diğer gazeteci ise Al Jazeera Muhabirlerinden Youmna El-Qunsol. Yeni bir patlamanın ardından hemen olay mahalline giden gazeteci, şahit olduğu katliama dayanabilmek ve ülkesi Filistin için her şeye rağmen gülümsemeye çalıştığını söylüyor.
Güncel gelişmelerden anında haberdar olmak için aşağıdaki linki tıklayarak WhatsApp grubumuza dahil olabilirsiniz https://chat.whatsapp.com/EMhe2A1A0esChU9ySiRiYR
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.