Gazze'de İsrail soykırımında 40. gün geride kaldı

Gazze'de İsrail soykırımında  40. gün geride kaldı
İşgalci terör devleti İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırıları 40. gününde artarak devam etti

İşgalci İsrail ordusunun abluka altındaki Gazze Şeridi'ne 7 Ekim'den bu yana düzenlediği saldırılar 40'ıncı gününde artarak devam etti

İsrail ordusu, bu sabah Gazze'de binlerce hasta ile yerinden edilmiş sivilin bulunduğu bölgenin en büyük sağlık tesisi Şifa Hastanesi'ne baskın düzenledi.

Gazze Hastaneler Genel Müdürü Muhammed Zakkut, "İsrail ordusunun Şifa Hastanesi'ne düzenlediği baskında hastane içinden tek kurşun bile atılmadı. İşgal ordusu, askerlerinin Şifa Hastanesi'ne girmesinin kendisi için bir zafer olacağına inanıyordu ancak direnişin varlığına dair herhangi bir kanıt bulamadı." açıklaması yaptı.

Filistin yönetimi, İsrail ordusunun Gazze'deki Şifa Hastanesi'ne saldırısının uluslararası hukukun açıkça ihlali olduğunu belirterek, binlerce kişiyi korumak için acil uluslararası müdahale çağrısında bulundu.

Hamas da İsrail ordusunun Gazze'deki Şifa Hastanesi'ne düzenlediği baskında "katliam" yapılmasına karşı uyarıda bulunarak, sağlık personelinin, yaralıların ve hastanede yerinden edilmiş binlerce Filistinlinin güvenliğinden İsrail'i, ABD'yi ve uluslararası toplumu sorumlu tuttu.

Şifa Hastanesi ve çevresinin yanı sıra Gazze Şeridi'ndeki diğer tüm hastaneler günlerdir İsrail ordusu tarafından sürekli bombardımana maruz kalıyor.

Filistin Sağlık Bakanı Keyle: Şifa Kompleksi'ndeki kişilerin hayatlarından tam sorumlu olan işgal güçleridir

Filistin Sağlık Bakanı Mey Keyle, Gazze Şeridi'ndeki Şifa Hastanesi'nde sağlık personeli, hastalar ve yerinden edilmiş sivillerin hayatlarından İsrail güçlerinin sorumlu olduğunu belirtti.

Filistin haber ajansı WAFA'nın haberine göre, Keyle, "İsrail işgal güçlerinin Gazze'deki Şifa Tıp Kompleksi'ni kuşatarak, bombalayarak insanlığa ve sağlık personeline ve hastalara karşı yeni bir suç işlediğini" söyledi.

"Şifa Kompleksi'ndeki sağlık personelinin, hastaların ve yerinden edilmiş kişilerin hayatlarından tam sorumlu olan işgal güçleridir." diyen Keyle, İsrail güçlerinin hastaneyi bombalayarak insanlığa karşı yeni bir suç işlediğini dile getirdi.

Gazze hükümeti: Şifa Hastanesi'nin basılması savaş suçudur

Gazze Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite, "İsrail, Şifa Hastanesi'nin direnişin sevk ve idare merkezi olduğunu ispat edemeyecek." dedi.

Sevabite, İsrail işgal güçleri tarafından Şifa Hastanesi'ne baskın düzenlenmesinin bir savaş suçu olduğunu söyledi.

İsrail'in, Şifa Hastanesi'nin Gazze'deki direnişin sevk ve idare merkezi olduğunu ispat etmeye çalıştığını ancak bunda başarısız olacağını dile getiren Sevabite, "İşgal güçlerinin, hastaneye silahlar sokarak belirli şekilde düzenleyip görüntülerini çekeceği" tahmininde bulundu.

İşgalci İsrail ordusunun vurduğu Gazze Şifa Hastanesi'nde elektriklerin gitmesiyle kuvözlerdenden çıkarılan prematüre bebeklerin yaşam savaşı başladı

BM Acil Yardım Koordinatörü Griffiths: Gazze'deki katliam her geçen gün yeni bir dehşet boyutuna ulaşıyor

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, İsrail'in ablukası ve yoğun saldırıları altındaki Gazze'deki duruma ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Gazze'de hastanelerin saldırıya uğradığını, prematüre bebeklerin öldüğünü ve insanların hayatta kalması için gerekli temel ihtiyaçlardan mahrum bırakıldığını vurgulayan Griffiths, "Gazze'deki katliam her geçen gün yeni bir dehşet boyutuna ulaşıyor, dünya bunu sarsıntı içinde izliyor. Bunun devam etmesine izin verilemez." değerlendirmesinde bulundu.

Taraflara uluslararası insancıl hukuka saygı gösterme çağrısında bulunan Griffiths, Gazze'de insani ateşkesin kabul edilmesi ve çatışmaların durdurulması gerektiğinin altını çizdi.

Griffiths, Gazze'de yaşananların durdurulması için bir plan hazırladıklarını ve uluslararası topluma buna destek vermeleri yönünde çağrıda bulunurken, yardım kuruluşlarının sürekli olarak yardım konvoyu akışı sağlaması ve bunun güvenli bir şekilde yapılmasının kolaylaştırılması gerektiğini belirtti.

Kerem Şalom Sınır Kapısı da dahil, yardım ve ticari kamyonlarının girebileceği ek geçiş noktaları açılması çağrısında bulunan Griffiths, "BM, diğer insani kuruluşlar ile kamu ve özel sektör kuruluşlarının, yardım ve temel hizmetleri sağlamak için yeterli miktarda yakıta erişmesine izin verin. İnsani yardım kuruluşlarına, hiçbir engel veya müdahale olmadan Gazze'nin her yerine yardım ulaştırmasına imkan tanıyın." ifadelerini kullandı.

Griffiths, yerinden edilmiş kişiler için Gazze genelindeki okullar ve diğer kamu tesislerinde güvenli barınakların sayısının artırılmasına ve bunların çatışmalar boyunca "güvenli bölgeler" olarak kalmalarının sağlanmasına izin verilmesi çağrısında bulundu.

"Sivillerin daha güvenli bölgelere ulaşmasına izin verilmeli"

Sivilleri ve sivil altyapıyı çatışmalardan korumaya ve insani yardım erişimini kolaylaştırmaya yardımcı olacak bir "insani bildirim mekanizmasının" geliştirilmesi gerektiğini de vurgulayan Griffiths, şunları kaydetti:

"Sivillerin daha güvenli bölgelere ulaşmasına ve gönüllü olarak evlerine dönmelerine izin verilmeli. Şu anda 1,2 milyar dolar tutarında (Gazze ve Batı Şeria için) insani yardım çağrısına fon sağlanmalı. Temel hizmetlerin yeniden başlamasına ve temel ticaretin yeniden başlamasına izin vermek için insani ateşkes uygulanmalı. Böyle bir ateşkes, yardımların dağıtımını kolaylaştırmak, rehinelerin serbest bırakılmasına izin vermek ve sivillere rahatlık sağlamak açısından da hayati önem taşıyor."

Griffiths, Gazze'deki katliamı durdurmak için belirledikleri bu planı uygulamak için uluslararası desteğe ihtiyacı olduklarını kaydederek "Dünya çok geç olmadan harekete geçmeli." ifadesine yer verdi.

"İsrail güçleri Şifa Hastanesi'ne saldırarak bir kez daha iğrenç bir suç işledi"

Gazze'deki hükümete bağlı medya ofisinden İsrail ordusunun binlerce sivil ve hastanın bulunduğu Şifa Hastanesi'ni işgaliyle ilgili yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamada, "İsrail güçleri, Şifa Hastanesi'ne saldırıp 9 bine yakın hasta, yaralı, sağlık personeli ve yerinden edilmiş sivilin bulunduğunu bildiği halde hastane içinde ateş açarak, bir kez daha önceden planlanmış iğrenç bir suç işledi." ifadeleri kullanıldı.

Şifa Hastanesi'ne yapılan bu saldırının, İsrail'in 700'den fazla kişinin ölümü ve yaralanmasıyla sonuçlanan hastanelere, ambulanslara ve sağlık personeline yönelik süregelen saldırı ve katliamlarının bir yenisi olduğu belirtildi.

İsrail'in daha önce de El-Ehli Baptist Hastanesi'nde katliam yaptığı hatırlatılan açıklamada, bugün de Şifa Hastanesi'ni işgal ederek tarihi bir suç işlediği vurgulandı.

Gazze Şeridi'nde İsrail'in saldırılarının başladığı günden bu yana hastaneler ve sağlık personellerinin hedef tahtasında olduğu kaydedilen açıklamada, "İşgal güçleri, bu vahşi saldırılarında şu ana dek 198 doktor, hemşire ve ilk yardım personeli ile 55 ambulansı hedef aldı, 25 hastane hizmet dışı kaldı." ifadelerine yer verildi.

DSÖ: İsrail ordusunun Gazze'deki Şifa Hastanesi'ne yaptığı baskın kabul edilemez

Dünya Sağlık Örgütü, "İsrail ordusunun Gazze'deki Şifa Hastanesi'ne yaptığı baskın kabul edilemez. Hastaneler savaş alanı değildir." açıklamasında bulundu.

Filistin: İsrail ordusunun Gazze'deki Şifa Hastanesi'ne saldırısı uluslararası hukukun açıkça ihlalidir

Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze'deki Şifa Hastanesi'ne saldırısı kınandı.

Açıklamada, "Gazze hastanelerine yapılan baskınlar işgalin halkımıza karşı işlediği tüm ihlallerin ve suçların bir uzantısıdır. Şifa Hastanesi'ne yapılan saldırı uluslararası hukukun, uluslararası insancıl hukukun ve Cenevre Sözleşmelerinin açıkça ihlalidir." ifadelerine yer verildi.

Sürekli sağlık merkezleri ile sağlık ve ambulans ekiplerinin hedef alınmasıyla Filistin vatandaşlarının tedavi ve tıbbi hizmet alma hakkından mahrum bırakıldığı kaydedilen açıklamada, sağlık personeli, hastanedeki prematüre bebekler ve yerinden edilmiş kişiler dahil olmak üzere binlerce hasta, yaralı ve çocuğun güvenliğinden tamamen İsrail sorumlu tutuldu.

Açıklamada, sağlık personeli, hastalar ve yerinden edilmiş binlerce Filistinliye koruma sağlamak için acil uluslararası müdahale çağrısında bulunuldu.

DSÖ: Şifa Hastanesine askeri saldırı yapıldığına dair haberler son derece endişe verici

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Gazze'de Şifa Hastanesine askeri saldırı yapıldığına dair haberlerin son derece endişe verici olduğunu belirtti.

Ghebreyesus, X sosyal medya platformundan, İsrail askerlerinin Şifa Hastanesine baskın düzenlemesine ilişkin paylaşımda bulundu.

"Şifa Hastanesine askeri saldırı yapıldığına dair haberler son derece endişe verici. Sağlık personeli ve hastaların güvenliğinden kaygılıyız." ifadelerini kullanan Ghebreyesus, hastanedeki sağlık personeliyle bağlantılarının yeniden koptuğunu vurguladı.

BM Acil Yardım Koordinatörü Griffiths: Hastaneler savaş alanı değildir

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, "(Gazze'de) Şifa Hastanesi'ne askeri baskın yapıldığına ilişkin haberler karşısında dehşete düştüm. Hastaneler savaş alanı değildir." ifadesini kullandı.

Griffiths, X sosyal medya platformundan, İsrail askerlerinin Şifa Hastanesi'ne baskın düzenlemesine ilişkin paylaşımda bulundu.

Yenidoğanların, hastaların, sağlık personelinin ve bütün sivillerin korunmasının diğer tüm kaygıların önüne geçmesi gerektiğini vurgulayan Griffiths, "Şifa Hastanesi'ne askeri baskın yapıldığına ilişkin haberler karşısında dehşete düştüm. Hastaneler savaş alanı değildir." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail Ordu Radyosu: Baskın yapılan Şifa Hastanesi'nde İsrailli esirlerin bulunduğuna dair belirti yok

İsrail askerlerinin baskın düzenlediği Gazze’deki Şifa Hastanesi’nde İsrailli esirlerin bulunduğuna dair bir belirti olmadığı, İsrail ordusunun bölgedeki aramalarının sürdüğü bildirildi.

İsrail Ordu Radyosunun aktardığı haberde, “Şifa Hastanesi’nde kaçırılanların varlığına dair bir belirti yok, taramalar devam ediyor.” ifadelerine yer verildi.

Haberde, hastanedeki İsrail güçleri ile, “askerlerden ayrı bir yerde bulunan hastalarla veya hastanedeki sağlık ekipleriyle herhangi bir sürtüşme yaşanmadığı” kaydedildi.

Öte yandan İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, İsrail askerlerinin şu anda Şifa Hastanesi'ndeki “belirli bir alanda” Hamas’a karşı “hassas ve hedefi olan bir operasyon” yürüttüğü ifade edildi.

Açıklamada, hastane baskınının, “Hamas'ın faaliyetlerinin bu bölgeden yönlendirildiğini gösteren istihbarat bilgilerine dayandığı” iddia edildi.

İsrail ordusu, Gazze'deki parlamento binasını patlatarak yıktı

İsrail medyası, parlamento binasının patlatılarak yıkıldığı anlara dair görüntüleri paylaştı.

Videoda, parlamento binasının büyük bir patlamayla yıkıldığı, havaya yoğun toz bulutlarının yükseldiği görülüyor.

İsrail ordusundan parlamento binasının patlatılmasına ilişkin henüz açıklama yapılmadı.

İsrail ordusu, Şifa Hastanesi'nde onlarca sağlık personeli ve sivili alıkoydu

Şifa Hastanesi'ndeki sağlık kaynaklarınınaptığı açıklamaya göre, İsrail ordusu, Şifa Hastanesi'nin ameliyathane, böbrek, dahiliye, hasta kabul ve doğumhane binalarına baskın düzenledi, bodrum katlarında ise patlama gerçekleştirdi.

İsrail askerlerinin, baskın düzenlediği binalarda arama yapmak üzere kapalı kapıları patlayıcı ile patlattığı bildirildi.

İsrail askerlerinin hastanede onlarca sağlık personelini ve yerinden edilmiş kişiyi alıkoyarak sorguya aldığı, ayrıca bazı kişileri ellerini ve gözlerini bağlayarak ve kıyafetlerini çıkararak bilinmeyen bir yere götürdüğü aktarıldı.

Hastane binasına ve çatısına da keskin nişancıların yerleştirildiği kaydedildi.

Ürdün: Şifa Hastanesi'ndeki sivillerin güvenliğinden İsrail sorumlu

Ürdün Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun "Hamas'ın operasyonlarında kullandığı" iddiasıyla Gazze'deki Şifa Hastanesi'ne düzenlediği baskın kınandı.

İsrail güçlerinin baskınının, uluslararası insancıl hukuku, özellikle de 1949 Cenevre Sivillerin Korunması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği kaydedilen açıklamada, Şifa Hastanesi'ndeki siviller ile sağlık personelinin güvenliğinden İsrail'in sorumlu olduğu vurgulandı.

Açıklamada, Gazze'deki tehlikeli koşulların, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin hukuki sorumluluğunu üstlenmesini gerektirdiği ifade edildi.

Bakanlık açıklamasında, uluslararası toplumun, ahlaki sorumluluğunu üstlenmesi, işgalci güç olan İsrail'e, devam eden saldırılarını hiçbir gerekçeyle haklı gösterilemeyecek kadın ve çocuk başta olmak üzere sivilleri hedef almasını sonlandırması için baskı yapması gerektiği kaydedildi.

BM Filistin Özel Raportörü: İsrail, işgal ettiği bir bölgede meşru müdafaa hakkı iddia edemez

Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, uluslararası hukuka göre İsrail'in, işgal ettiği topraklardan gelen tehdide karşı meşru müdafaa hakkı iddiasında bulunamayacağını belirtti.

The Australian gazetesinin haberine göre, Albanese, Avustralya Ulusal Basın Kulübü'nde, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

genocide-in-gaza.jpg

İsrail, Doğu Kudüs'te Filistinlilere ait bir evi patlayıcılarla yıktı

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail polisi, Doğu Kudüs'ün Ras el-Amud Mahallesi'ne baskın düzenledi.

Ocak ayında İsrail güçlerince öldürülen Filistinli Hayri Alkam'ın ailesine ait evi kuşatan polis, çevredeki diğer evlerle birlikte "Alkam" ailesinin evini de boşalttı.

İsrail polisi, daha sonra yerleştirdiği patlayıcılarla söz konusu evi havaya uçurdu.

aa-20231115-32892525-32892515-israilin-gazze-seridine-saldirilari-40-gununde-artarak-devam-ediyor.jpg

Öte yandan İsrail polisinden yapılan açıklamada, "27 Ocak'ta Doğu Kudüs'te bir Yahudi yerleşim biriminde düzenlenen saldırının faili Hayri Alkam'ın ailesine ait evi yıkmak için yüzlerce polisin Ras Amud Mahallesi'ne girdiği" ifade edildi.

İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan yasa dışı bir Yahudi yerleşim biriminde ocak ayında düzenlenen silahlı saldırıda 7 İsrailli yaşamını yitirmişti. Saldırıyı düzenleyen Filistinli Hayri Alkam da olay yerinde vurularak öldürülmüştü.

İsrail güçleri, saldırı düzenlemekle suçladığı Filistinlileri, gözaltı ve hapsin yanı sıra evlerini yıkarak da cezalandırılıyor.

Albanese, uluslararası hukuka göre, İsrail'in "hesabı verilmesi gereken savaş suçları" işlediğini vurguladı.

Filistinlilerin en önemli "varoluşsal tehdit" ile karşı karşıya bulunduğunu belirten Albanese, "İsrail, işgal ettiği bir bölgeden kaynaklanan bir tehdide karşı meşru müdafaa hakkının olduğunu iddia edemez." dedi.

İsrail'in Gazze'ye yönelik "amansız" bombardımanında orantılılığı göz ardı ettiğini dile getiren Albanese, uluslararası toplumu, bu kriz karşısında neredeyse "tamamen felç" olmakla eleştirdi.

İsrail'in "Filistin halkına karşı soykırım suçu işleyebileceğine" ilişkin oldukça gerçek bir endişenin olduğuna dikkati çeken Albanese, "BM'nin, kuruluşundan bu yana en büyük siyasi ve insani başarısızlığını yaşadığını" kaydetti.

Filistin halkının uzun süredir "topraklarına el koyma ve zorla yerinden etme gibi şiddet içeren bir yapıya" maruz kaldığını belirten Albanese, "7 Ekim'den önce de savaş suçları işleniyordu. Yaygın ve sistematik olduğunda bu sadece bir savaş suçu değil, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur." diye konuştu.

Albanese, "1967'den bu yana İsrail, işgal altındaki Filistin topraklarında başlı başına bir savaş suçu olan 300 koloni inşa etti." ifadesini kullandı.

aa-20231115-32888532-32888524-israilin-gazzeye-yonelik-saldirilari-40-gununde-siddetlenerek-suruyor.jpg

Filistin Sağlık Bakanı'ndan "İsrail'in Şifa Hastanesi'nde katliam gerçekleştirebileceği" uyarısı

Filistin Sağlık Bakanı Mey Keyle, İsrail ordusunun baskın düzenlediği Gazze'deki Şifa Hastanesi'nde katliam gerçekleştirebileceği uyarısında bulundu.

Keyle, yaptığı yazılı açıklamada, Şifa Hastanesi'ndeki hasta, sağlık personeli ve sığınmacıların hayatından İsrail'in ve uluslararası toplumun sorumlu olduğunu belirtti.

Sağlık Bakanı Keyle, bazı ülkelerin sessizliği ve çekingen hareketliliğinin İsrail'e uluslararası hukuka aykırı bir şekilde sağlık kompleksine baskın düzenleme cesareti verdiğini vurguladı.

İsrail'in bölgede yerleşim alanlarına yönelik saldırıları da sürüyor

Gazze Şeridi'ndeki İçişleri Bakanlığı, İsrail'in Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki bir evi vurması sonucu 4 kişinin öldüğünü duyurdu.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, İsrail güçlerinin abluka altındaki Gazze'nin kuzeyinde yer alan Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki sığınma merkezine yakın bir evi hedef aldığı kaydedildi.

Saldırıda, 4 kişinin öldürüldüğü ve yaralıların olduğu belirtildi.

Yerel medyadaki haberlere göre İsrail, Cibaliya Kampı'nın doğusunda, yerlerinden edilmiş sivillerin sığındığı okulların yakınında yer alan Baluşa ailesine ait ev, İsrail tarafından bombalandı.

İsrail'in Gazze Şeridi'nin özellikle kuzeyi olmak üzere farklı bölgelerine yönelik saldırılara devam ediyor.

aa-20231115-32889732-32889721-israilin-gazze-seridine-saldirilari-40-gununde-artarak-devam-ediyor.jpg

"İşgal ordusunun Şifa Hastanesi'ni basması insanlığa karşı suç"

İsrail'in hastanede katliam yapmasına karşı uyarıda bulunan Keyle, "İşgal ordusunun Şifa Hastanesi'ni basması insanlığa karşı suçtur." ifadelerini kullandı.

Şifa Hastanesi'nde binlerce hasta, yaralı, sağlık personeli ile yerinden edilmiş sivilin akıbetinin bilinmediğine dikkati çeken Keyle, daha önce de ambulansları, sağlık personellerini ve hastaneleri hedef alarak 700'den fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olan İsrail'in yeni bir insanlık suçu işlediğinin altını çizdi.

İsrail ordusu, bu sabah Gazze'de binlerce hasta ile yerinden edilmiş sivilin bulunduğu bölgenin en büyük sağlık tesisi Şifa Hastanesi'ne baskın düzenlemişti.

İsrail, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da 17'si kız öğrenci 78 Filistinliyi gözaltına aldı

Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan yazılı açıklamaya göre, İsrail güçleri, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te Filistinlilere yönelik gözaltı operasyonlarını sürdürüyor.

İsrail güçleri, gece ve sabah saatlerinde düzenlediği operasyonlarda, 17'si El Halil kentinde üniversiteli kız öğrenciler olmak üzere 78 Filistinliyi gözaltına aldı.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim'den bu yana gözaltına alınan Filistinlilerin sayısı 2 bin 560'ye yükseldi.

İsrail güçleri, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ni yoğun şekilde bombalarken işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de düzenlediği baskınlarla çeşitli iddialarla Filistinlilere karşı gözaltı operasyonları yürütüyor.

İsrail güçleri Gazze’de BM'ye ait okulun çatısına İsrail bayrağı çekti

İsrail askerleri, yoğun saldırıların sürdüğü Gazze Şeridi’nde Birleşmiş Milletler’e (BM) ait bir okula İsrail bayrağı çekti.

Sosyal medyada yayılan görüntülere göre İsrail bayrağı taşıyan 3 İsrail askeri, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki bir BM okulunun çatısına çıkarak bayrağı astı.

Videoda ayrıca, binanın dışında harabeye dönen çevrede, çok sayıda İsrail askeri aracı ve tankının konuşlu olduğu görüldü.

Filistin telekomünikasyon şirketi: Gazze'de sunduğumuz iletişim hizmeti birkaç saat içinde kesilecek

Filistin telekomünikasyon şirketi Paltel Group, şirketin Gazze Şeridi'nde sunduğu iletişim hizmetinin, enerji kaynaklarının tükenmesi nedeniyle birkaç saat içinde duracağını duyurdu.

Gazze'ye iletişim ve internet hizmeti sağlayan en büyük telekomünikasyon şirketi Paltel'den yapılan yazılı açıklamada, gerekli akaryakıtın bulunamamasından ötürü Gazze'deki ana istasyonlarda çalışan tüm jeneratörlerin durduğu belirtildi.

Temel iletişim ağının, enerji depolama kaynakları ve bataryalardan kalanlara dayandığı ve birkaç saat içinde tüm iletişim hizmetlerinin kesileceği kaydedildi.

Gazze'de faaliyet gösteren diğer iletişim şirketlerinden henüz açıklama yapılmadı

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.