MHP Grup Başkanvekili Vural:

MHP Grup Başkanvekili Vural:
"Sayın Davutoğlu, Meclis Başkanı ile neyi konuşacak? Meclis Başkanı'nın sadece temsil görevi vardır, burada iradeyi milletvekilleri kullanır. Bunu Meclis Başkanı ile konuşmanın anlamı yoktur"- "Asıl korkulması gereken milletin infialidir. Kafalar çok net

TBMM (AA) - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda, "Sayın Davutoğlu, Meclis Başkanı ile neyi konuşacak? Meclis Başkanı'nın sadece temsil görevi vardır, burada iradeyi milletvekilleri kullanır. Bunu Meclis Başkanı ile konuşmanın anlamı yoktur" dedi.
TBMM'de gazetecilerle bir araya gelen Vural, "Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Avrupa Birliği (AB) ile görüşmelerini 'Kayserili pazarlığı' olarak nitelelemesini nasıl değerlendirdiği" şeklindeki soru üzerine, Türkiye'nin milli menfaatlerini ilgilendiren konuları el sıkışma, koyun pazarlığı şeklinde ele almanın doğru olmadığını belirtti.
ABD'nin Irak'a müdahalesi sırasında birtakım pazarlıklar yapıldığını ve buna "at pazarlığı" denildiğini ifade eden Vural, "Türkiye Cumhuriyeti köklü ve gelenekleri olan bir devlettir. Meselenin özü para değildir. Türklerin milli menfaatleri ve güvenliğiyle ilgili konunun el sıkışarak pazarlık haline dönüştürülmesi kabul edilebilir değil. Sayın Başbakan ticari pazarlık yapmadığını ortaya koymalıdır" diye konuştu.
Türkiye'nin meseleye kendi milli güvenliği ve milli çıkarı açısından bakması gerektiğini vurgulayan Oktay Vural, şunları söyledi:
"Bunu para, yeşil dolar meselesi yapmak, Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'umarım parayla döner' yaklaşımı içinde, böyle bir rekabetin parçası olarak Türkiye'nin milli menfaatleri değerlendirilemez. Bu usulü ve yaklaşımı doğru bulmuyorum. Bugüne kadar ilkeli, vicdani, insani dış politika diyenlerin konuyu para boyutuna indirgemesi, bu anlaşmanın arkasına 'gerçekten Türkiye'nin milli menfaatleri ve milli güvenliğini ilgilendiren konularda acaba taviz mi veriliyor?' sorularını ortaya koymaktadır. Sayın Başbakan'a, orada ali Türk devletinin menfaatlerini görüşmek üzere bulunduğunu, Türkiye'nin güvenliği ve menfaatlerini dikkate alacak tercihlerde bulunması gerektiğini hatırlatmak isterim."

Oktay Vural, vize muafiyeti için 9 yasanın çıkarılmasına nasıl bakacakları sorusuna karşılık, Hükümetin ne yapmak istediğini, neleri geçirmek istediğini kendilerine sunmadığını, bazı düzenlemelerin henüz Meclis'e gönderilmediğini anımsattı.

MHP'nin, ülkenin milli menfaat ve güvenliğiyle ilgili konularda vatandaşların çıkarını göz önüne alacak şekilde sürece bakacağını anlatan Vural, "Parlamento dayatmayla çalışmaz. Sadece aziz milletimizin talimatları ve menfaatleri doğrultusunda çalışır. Bu konuda yapılacak ne varsa, konuyla ilgili gündem oluşturma ve gündemi realize etme konusunda siyasi partilerle görüşmeler yapılmalı ve milli dış politikanın parçası olarak görüşülmeli ve muhalefetin desteği oluşturulmalı" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin AB ile müzakere sürecine girdiğini ve yeni önerilerde bulunduğunu ifade eden Vural, Başbakan Davutoğlu'nun "Kayserili pazarlığı yaptık" diyerek konumunu ortaya koyduğunu, AB'ye hangi önerilerin götürüldüğü, hangilerinin kabul edildiği, nelerde uzlaşıldığı konusunda Meclis ve kendilerinin bilgilendirilmesi gerektiğini bildirdi.

- "Davutoğlunun kafası net değil"

Dokunulmazlıklarla ilgili görüşlerinin çok açık ve net olduğunu kaydeden Vural, şöyle konuştu:

"Sayın Davutoğlu Meclis Başkanı ile neyi konuşacak? Meclis Başkanı'nın sadece temsil görevi vardır, burada iradeyi milletvekilleri kullanır. Bunu Meclis Başkanı ile konuşmanın bir anlamı yoktur. Türkiye terörle mücadele edecekse, teröre örgütüne üye, yardım ve yataklıkla ilgili yargıdan gelen taleplerin önü açılmalı, yargı çalışmalı. Bu konuda AKP 'nin daha net tavır içinde olması gerektiğini düşünüyorum. Anlaşılan o ki Davutoğlu'nun kafası net değil. Ne yapmak istediği açık değil."

Vural, dokunulmazlık dosyaları için "infial yaratma" kriteri aranmasına nasıl baktıkları yönündeki soruya da şu yanıtı verdi:

"Anlamadım. Tehdide pabuç bırakmak mı? Bir milli irade tehdide pabuç bırakır mı? Milli iradeden daha güçlü bir irade, hukuktan daha büyük bir güç var mıdır? Bu tamamen milli iradeyi açıkçası tehdit karşısında eli kolu bağlı hale getirmektir. Bu zihniyet darbelerle mücadele edemez. Hukuk bu konuda çok açık ve net...Terör gibi çok ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuza göre, bu konularla ilgili önceliğini kullanabilir. Asıl korkulması gereken milletin infialidir. Çözüm Süreci ortaklarının yeni taktiklerle, birbirlerine gülücükler dağıtarak terörle mücadeleyi bir reklam arası olarak değerlendirip, al gülüm ver gülümlerle devam edilmesi mümkün değildir. Kafalar çok net olmalıdır. Aziz Türk milleti ne darbelere ne infiallere ne tehditlere pabuç bırakır."

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.