Renklerin dansı

Renklerin dansı
Büyük bir incelikle özüne hiç dokunulmadan icra edilen bir sanat dalı olan ebru, özellikle günümüzde büyük bir yaygınlık gösterilerek diri tutuluyor. KOMEK’le önemi bir kez daha gün yüzüne çıkarılan bu dalı ustasından, KOMEK öğreticisi Nuray Öyke’den sizl

Gelenekli sanatlar içerisinde Ebru nasıl bir dal?

Ebru bilmeyenler için çok kolay gibi görünüyor ama diğer gelenekli sanatlar içerisinde incelik gerektiren bir sanat dalı. Bu sanat dalı ile ilgili de, ‘cüzi iradenin külli iradeye teslimiyeti’ sözü söylenir. Yani siz elinizden gelen her şeyi yaparsınız ama o işin sonucu tamamen Allah’a bağlı bir durum. Yani ebru bu tür hassasiyetleri olan bir işleme sanatı. Yine ebru da olmazsa olmaz olan şeylerden bir tanesi, usta-çırak ilişkisinin olması gerekiyor. Çünkü kesinlikle evde kendi kendinize oturup öğrenebileceğiniz bir sanat değil bu, işi iyi bilen bir ustanın yanında bu işi öğrenmeniz gerekir.

Ebru da geleneksel tarz dışına çıkılabiliyor mu?

Gelenekli sanatlarda kendine göre incelikleri, özellikleri olan bir sanat. Kafamıza göre bir şey yapamıyoruz. Çünkü o inceliklere uymamız lazım. Günümüzde modernleştirme diye bir şey var ancak ebrunun böyle bir duruma ihtiyacı yok. Ebru kendi içerisinde çok güzel bir sanat dalı. Bu nedenle ebru gelişecekse de geleneksel tarz içerisinde gelişmesi lazım. Çünkü bu dalı modernleştirmeye çalışırsanız ebru, ebru olmaktan çıkıyor ve gerçekten sanat olarak da insanı cezbetmiyor diyebiliriz. O yüzden ebrunun gelenek çerçevesi içerisinde mutlaka korunması lazım.

Ebru resmetmeye mi dayalı bir sanat?

Yapılan teknikler bakımından kendine özgü bir tarzı var. Doğada gördüğümüz şeylerin aynısını modellemiyoruz, kendimize göre yorumluyor öyle icra ediyoruz. Yani yarı bir üslup söz konusu. Ebrunun o formunu bozmamaya çalışıyoruz. Yine malzeme kullanırken de doğadan gelen, kendine has malzemeleri kullanıyoruz.

Ebrunun tekniklerinden bahsedelim bir de…

İlk olarak battal dediğimiz tarzdan başlarız. Bu tarz, sadece boyaların düzenli olarak serpilmesi durumundan oluşuyor ve şekil verilmiyor. Normalde insanlar bu tekniği çok basit görüyor ancak ebrunun temelidir battaldır. Diğer bir tekniğimiz ise gel git yaptığımız gel git tekniğidir. Kıvrımlı hareketlerle, dengenin söz konusu olduğu diğer teknik ise şal tekniği. Taraklı ebru, bülbül yuvası gibi teknikler de bulunuyor.

Ebruya ilgi ne durumda, yeteri önemi görebiliyor mu?

İlgi ciddi anlamda çok fazla.  Bundan yıllar önce ebru bu kadar yaygın değildi. İnsanlar önceden ebru nedir, malzemeleri nelerdir bilmiyordu. Özellikle sosyal medyada İslam sanatlarının duyuruları ve tanıtımları çok bilinçli bir şekilde yapılıyor bu da gelenekli sanatların tanıtılmasında büyük fayda sağlıyor. Ebru şuanda en canlı dönemini yaşıyor. Hatta ebruda en iyi ülke durumundayız. Özellikle Konya’da ayrı bir önem var ve bu önem KOMEK’le daha da gelişti. KOMEK bu sanatları yurt dışında tanıtmamız için de öncülük etti.

Bu sanatla ilgilenmenin yaşı var mı?

Ebru ile her yaştan bayan ya da erkek fark etmiyor herkes ilgileniyor. Çünkü bu sanat insan ruhuna hitap ediyor bunun da ne yaşı ne de cinsiyeti olmuyor. Ancak hayatta hırslı olan kişiler ebruda başarılı olamıyor. Çünkü bu sanatı icra eden kişinin dingin, sabırlı olması gerekiyor.

Ne gibi malzemeler kullanıyorsunuz?

İlk çıktığında atalarımız hangi malzemeyi kullanıyorsa çok fazla değiştirmeden bu malzemeleri kullanmaya devam ediyoruz. Yoğunlaştırıcı olarak bazı malzemeler var. İlk başta ayva çekirdeği, sanayi salebi, kitre, şimdi de denizkadayıfı dediğimiz malzeme yoğunlaştırıcı olarak kullanılıyor. Fırça olarak da gül dalından, at kılından yapılanları tercih ediyoruz. Çünkü kullandığımız malzemeler de bir sıkıntı olursa sanatımızı etkiliyor. O yüzden malzemeleri ebruya uygun olanı kullanmamız lazım. Ebru teknemiz var, bu teknede suyun kireçsiz olması, kâğıdın birinci kalitede belli gramajları olması lazım.

Sadece kâğıt üzerinde mi yapılıyor?

Geleneksel ebrunun sadece kâğıt üzerinde yapılması gerekiyor. Kumaş, ahşap, vazo üzerinde de yapılıyor ancak bunlar gelenekli sanat içerisine girmiyor. Bu nedenle biz sadece kağıt üzerinde yapılan çalışmayı geleneksel ebru olarak kabul ediyoruz.

Bu sanatı öğrenmek ne kadar zaman alıyor?

Ebru’yu öğrenme aşaması uzun sürüyor. En az 3-4 yıl gibi bir zaman geçmesi lazım. Ebruda boya ayarı, öd ayarı, kıvam ayarı gibi incelik isteyen bir durum var. Yani ebruyu yapmak sadece şekil vermek değil, ayarını iyi tutturmak gerekiyor.

İnsanlar üzerinde rahatlatıcı bir etkisi oluyor mu?

Ebrunun terapi özelliği var. Özellikle depresyon geçiren insanlar için ciddi anlamda olumlu etkileri var. Bu nedenle psikiyatristler hastalarına ebru ile uğraşmalarını öneriyor.

Ebrunun tarihinden bahseder misiniz?

Ebrunun ilk olarak 1550’li yıllarda Orta Asya’dan çıktığı söyleniyor. Geleneksel Türk İslam Sanatı yani hem Türklere hem Müslümanlara ait bir sanat. Tarihinin daha eski olduğu biliniyor ama önceden ebru üzerine imza atmak ya da tarih atma alışkanlığı olmadığı için en eski tarihi ne zaman ya da ilk ebrucu kimdir diye biliniyor. İlk ebrucu olarak bildiğimiz yani ilk ismini yazan kişi Şebek Mehmet Efendidir. İlk ebru kitaplarında onun adı geçer. Ebru ilk olarak padişahın fermanlarında, yapılan anlaşmalarda kullanılıyordu. Daha sonraki aşamalarda ise Kur’an’ın yan ciltlerinde süsleme amaçlı olarak kullanılmış.

Ebru kelimesinin anlamı nedir?

Ebru terim olarak, ebrik kelimesinden geliyor. Farsça bir kelime ve buluta benzeyen bulut anlamında kullanılıyor. Yurtdışında ebruya Türk kağıdı da deniliyor. Ama en çok ebrik kelimesi üzerinde yoğunlaşılıyor. Ebrunun sanat olarak tanımı ise, yoğunlaştırılmış bir sıvı üzerinde toprak boyaların serpilmesi ve şekil verilmesi işlemidir.

DERYA DEMİR

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.