Sille Sanat Sarayı’nın değeri bilinmiyor

Sille Sanat Sarayı’nın değeri bilinmiyor
Sille Sanat Sarayı fotoğraf adına dünyanın 5 önemli noktasından biri olarak kabul edildiğini ancak şehirde çok fazla kıymetinin bilinmediğini ifade eden Fotoğraf Sanatçısı Reha Bilir, “Konya bunun farkında değil ama dünya bunu çok iyi biliyor” dedi.

 

PUSULA TV’de gündeme ışık tutan UĞURLU GÜNDEM’e konuk olan dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı ve Sille Sanat Sarayı kurucusu Reha Bilir; Sille Sanat Sarayı’nın kıymetinin Konya tarafından yeterince bilinmemesinden yakındı.

“FOTOĞRAFÇILIĞA TESADÜFEN BAŞADIM”

Programa kendisini tanıtarak başlayan Bilir, “Beyşehir doğumluyum. Beyşehir’in dünyanın en güzel köşelerinden birisi olduğuna inanıyor ve kendimi şanslı hissediyorum. Rahmetli babamın yolundan giderek eczacılık okudum. Hayatımı buradan idame ettiriyorum. Hobi olarak da fotoğrafçılık yapıyorum. 42 yıldır fotoğraf sanatı ile ilgileniyorum. Eskişehir Anadolu Lisesi’nde okurken 1975 yılında fotoğrafçılıkla tanıştım. Bir bankanın düzenlemiş olduğu yarışmada ödül alınca babam, ‘Sen bu işi seviyorsun, sana dünyanın en güzel fotoğraf makinesini getirteceğim’ dedi ve o dönem çok iyi bir marka olan Yashica FX2’yi Almanya’dan getirtti. Kısaca bu işe tesadüfen başladım” dedi.

“FOTO MARATONLAR ÇOK ÖNEMLİDİR”

Mesleki gelişiminde deneyimlerin önemine dikkat çeken Bilir, “O dönemde bilgisayar yok, internet yok, ulaşım, teknoloji yok. Televizyon bile daha yeni yeniydi. Bunların dışında Türkiye’de fotoğrafçılıkla ilgili eğitim alabileceğimiz bir yayın yoktu. İstanbul’da bir fotoğraf dergisi çıkıyordu. Abone oldum. Dergi bana posta yoluyla ulaşıyordu ve dergi elime geçtiğinde İstanbul’da yeni sayı çıkıyordu. Daha sonra 1994 yılında Eskişehir’e taşındım. Kısa adı EFSAD olan Eskişehir Fotoğraf Sanatı Derneği’nin kuruluşunda yer aldık. Eskişehir’in EFSAD’ın bana çok katkısı oldu. İlk kez orada uluslar arası yarışmalara katılmaya başladım. Daha sonra Konya’ya dönüp, Beyşehir’de ilk ulusal fotoğraf yarışması, foto maratonu düzenledik. Yaşadıklarım, elde ettiğim deneyimle bunları hayata geçirdik. Beyşehir’de yaptığımız foto maraton çalışmaları Türkiye’de ya ilk ya da ikincidir. 650 kişinin katılımı sağlanmıştı. Çok başarılı organizasyondu” diye konuştu.

6505f4e8-4622-485a-be30-abb1643b4815.jpg

KONYA’NIN TANITIMINI YAPIYORUZ

Sille Sanat Sarayı’nın kıymetinin şehirde yeterince bilinmemesinden de yakınan Bilir, “Dünyada fotoğraf sanatıyla ilgilenen milyonlarca insan var. Uluslararası düzeyi yakalamak için belli bir birikim ve kişisel ilişkiler lazım. Yabancı dil temel şart. Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu (FİAP)’ın yönetim kurulu başkanı ve yöneticileri benim çok yakın dostlarım. Onların da bana olan saygı ve sevgileriyle bu uluslar arası ilişkiler sağlanıyor. Bunun yanı sıra Sille Sanat Sarayı fotoğraf adına dünyanın 5 önemli noktasından biri olarak kabul ediliyor. Biz Sille’de çok önemli etkinlikler yapıyoruz. Konya’nın ve Sille’nin dünyada tanıtımı için çalışmalar yapmaktayız. Konya bunun farkında değil ama dünya bunu çok iyi biliyor. Örneğin FİAP üç ayda bir dergi çıkarır ve bu dergi tüm dünyaya ulaşır. Biz o derginin her sayısında yer almaktayız. Bizim yaptığımız uluslar arası etkinliklerin her biri haber değeri taşıyor ve o dergide yer alıyor. Bu şehrimizin tanıtımı adına çok iyi bir şey ve üstelik bedava yapılıyor. ‘Konya’da sanat var’ sloganıyla çalışıyoruz. FIAP başkanının gittiği yer nadirdir. Biz bu ismi Konya’ya getirdik ve tüm dünyanın fotoğraf kuruluşlarının gözü Konya’ya çevrildi” şeklinde konuştu.

BEYŞEHİR TURİZM VE FOTOĞRAF CENNETİ

Konya’nın fotoğraf sanatçıları için çok önemli bir üs olduğunu ve bu potansiyelin turizme dahil edilmesi gerektiğinin de altını çizen Fotoğraf Sanatçısı Reha Bilir, “Örneğin dünyanın en güzel köşelerinden birisi olan ve literatürlerde en güzel ikinci gün batımına ev sahipliği yapan Beyşehir’de fotoğrafçıları bir hafta ağırlayacak malzeme mevcut. Fotoğraf sanatçıları için bulunmaz bir yerdir. Oradaki insanların sıcaklığı, güler yüzü ve fotoğrafın içinde yer alma sevdası ve farklı konular; Taşköprü, balıkçılar, nilüfer tarlası, Leylekler Vadisi, Anamas dağının karlı tepesi ve Fasıllar köyü… Kışın bile insanlar akın akın Beyşehir’e geliyor. Ama gelen insanları orada çok fazla tutamıyoruz. Ona göre tesis inşa edilmeli. Kış fotoğraf festivalleri düzenlenmeli. Gayretler orada Beyşehir ve fotoğraf sevdalıların şahsi gayretleriyle yapılıyor” dedi.

Kaynak:Pusula Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.