Yıldırım esnaf ve sanatkarlarla bir araya geldi

Yıldırım esnaf ve sanatkarlarla bir araya geldi
Başbakan Yıldırım: (4)- "Efendim, bu başkanlık sistemi kimin sistemi? Hiç kimsenin sistemi değil. 600 yıllık Türkiye'nin, Türk milletinin yönetim geleneğinin bir sonucudur. Kimsenin sistemini de kopya etmeye ihtiyacımız yok. Bizim yeterince yönetim tecrüb

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Efendim, bu başkanlık sistemi kimin sistemi? Hiç kimsenin sistemi değil. 600 yıllık Türkiye'nin, Türk milletinin yönetim geleneğinin bir sonucudur. Kimsenin sistemini de kopya etmeye ihtiyacımız yok. Bizim yeterince yönetim tecrübemiz vardır." dedi.

Başbakan Yıldırım, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) ile Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği (TESKOMB) heyetini Çankaya Köşkü'nde kabulünde yaptığı konuşmada, bu topraklarda kalıcılığın şartının güçlü olmak ve istikrarı sürekli sağlamaktan geçtiğini belirtti.

İktidarın kim olduğunun değil, güçlü olup olmadığını önem taşıdığını ifade eden Başbakan Yıldırım, "İktidarın, mutlaka tek başına güçlü şekilde temsili esastır. Efendim, bu başkanlık sistemi kimin sistemi? Hiç kimsenin sistemi değil. 600 yıllık Türkiye'nin, Türk milletinin yönetim geleneğinin bir sonucudur. Kimsenin sistemini de kopya etmeye ihtiyacımız yok. Bizim yeterince yönetim tecrübemiz, geleneğimiz vardır, hepsi vardır. Biz her tarafın sistemlerini inceledik, iyi olan taraflarını aldık, çalışmayan taraflarını da gücümüz yettiğince, aklımız erdiğince düzelttik, böyle bir şey getirdik." değerlendirmesini yaptı.

ABD'de başkanlık sisteminde iki, Türkiye'de önerilende ise tek Meclis bulunduğunu hatırlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onlarda eyalet sistemi var, bizde eyalet sistemi yok. Olamaz da. Bizim geleneğimizde yok eyalet sistemi. Cumhuriyette üniter yapıyı kurduk, 'Misak-ı Milli' dedik. 780 bin kilometrekare vatan toprağı, bir bütündür, parçalanamaz, bölünemez. Bayrak tektir, devlet tektir, millet tektir, vatan tektir. Rabia. İşte bu esastan hareketle ne yapıyoruz, cumhurbaşkanı Mecliste seçiliyor, diyelim ki cumhurbaşkanının ait olduğu parti Mecliste çoğunlukta. Zaten sıkıntı yok. Cumhurbaşkanı işini yapıyor, Mecliste ihtiyaç olan kanunları yapıyor, işler yürüyor. 5 yıl. Millet beğendi, tekrar seçiyor. Üçüncü sefer yok. 'Değiştirin kardeşim' diyor, çok iyi çalışsa da ömür boyu aynı yüzler olmasın, yeni insanlar yetişsin, ülke yeni kabiliyetleri bulup ortaya çıkarsın. Buna imkan veriyor. Diyelim ki cumhurbaşkanı ola ki kişiliğinden kaynaklı seçilir ama partisi mecliste daha düşük oy aldı. Bu sefer ne olur, Demirel ile Özal durumunu hatırlayın. Her gün, cumhurbaşkanı 'in aşağı, orada oturmaya hakkın yok, senin temsil kabiliyetin kalmadı' gibi... Rahatsız edecek ve çaresi de yok. İşte bu sistem ona çare getiriyor. "

Böyle bir anlaşmazlık durumunda, hem Meclise hem cumhurbaşkanına ülkeyi seçime götürme yetkisi verildiğini ifade eden Yıldırım, seçim kararı alınırsa iki tarafın da seçime gideceğini bildirdi.

Bu durumda iki tarafın anlaşacağına dikkati çeken Yıldırım, şunları söyledi:

"Durup dururken, niye seçime gideceksin? Birisi illa ısrar etti, seçime götürdü. 3 ay geçmiş, seçime gidiyorsun. Vatandaş ne diyecek, 'ne gereği var, niye geldin seçime, biz size bunu münasip gördük, buna göre oturun, anlaşın çalışın.' Kim mızıkçılık yaptı? O zaman vatandaş ona noktayı koyacak, değiştirecek, olacak bitecek. Bakın vatandaşın vicdani kanaatinin üzerinde, ferasetinin, basiretinin üzerinde ben bugüne kadar hiçbir doğru tercih görmedim. Zaten Türk siyasetinde başarılı olamayanların en önemli problemi vatandaşa güvenmemeleri. Vatandaşa güvenin, güven rahat et, teslim et kendini rahat et, tabiri caizse itaat et rahat et. Vatandaş ne diyorsa ona tabi olacaksın."

Türkiye siyasi geleneğinde de yanlış bir iş olmayacağını anlatan Yıldırım, 7 Haziran'ı düzeltenin de vatandaş olduğuna işaret etti.

Seçimlerde iktidara yine vatandaşın "Sen kendini kontrol et, şu kadar sene geçti meydan boş değil" dediğini aktaran Başbakan Binali Yıldırım, sözlerini söyle sürdürdü:

"5,5 ay sonra Türkiye'de ne değişti? Ama vatandaşın kanaati değişti. Çünkü gelecek olanı gördü, ülkeyi bekleyen tehditlerini gördünüz ve kanaatinizi değiştirdiniz. Dünya siyaset tarihinde bu kadar kısa sürede, bu kadar kanaat değiştiren seçmen yok. İşte Türk insanının farkı da bu. Basiretli davranması ve olaya el koymasıdır. Burada, vatandaş meclisi nasıl seçeceğini de cumhurbaşkanını da nasıl seçeceğini bilir. Bir sistem krizi oluşturmayacak şekilde bunları ayarlar. Yeter ki seçilenler, vatandaşın gözününün içine baksın. Vatandaşın içinden ayrılmasın, seçildikten sonra vatandaşı unutmasın."

Derslerini ve karnelerini alarak yollarına devam ettiklerini vurgulayan Yıldırım, "Sizin bu güveniniz, desteğiniz olduğu müddetçe ayrım gayrım yapmadan, doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle, az inananıyla çok inananıyla, inanmayanıyla, bu miletin bayrağını dalgalandıran, bu milletin nüfus kağıdını taşıyan herkesin başımızın üzerinde yeri var. Rengine bakmayız, göz rengine bakmayız, ten rengine bakmayız, saç rengine bakmayız ama bir şeye bakarız, gözlerinizin içinde akan yaşlara bakarız, çünkü onun rengi hep aynı. Onun için sevincimiz de aynı üzüntümüz de aynı, tasamız da aynı, geleceğimiz de aynı. " diye konuştu.

(Bitti)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.