'60. Yılında Adnan Menderes ve İdamı'nı anlatan Güçlü: Sabetaistlere dikkat!

'60. Yılında Adnan Menderes ve İdamı'nı anlatan Güçlü: Sabetaistlere dikkat!
Konya Aydınlar Ocağı’nda “60. Yılında Adnan Menderes ve İdamı”nı konuşan Ocak başkanı Dr. Mustafa Güçlü, “Karakaşiler, Yakubiler, Kapaniler ve Kırım Karayları olarak dörde ayrılan sabetaistler, ülkemizde kendi aralarında iktidar mücadelesi veriyor.”dedi.

Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde “60.Yılında Adnan Menderes ve İdamı” konuşuldu.

Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen vsohbetinde, Adnan Menderes’in daha çok siyasî hayatı üzerinde durarak 27 Mayıs 1960 darbesi, CHP ve DP arasındaki mücadele ile Amerika’nın Türkiye üzerindeki planlarını dile getirdi. Aydın’da 1899’da dünyaya gelen ve 17 Eylül 1961’de asılarak idam edilen Ali Adnan Ertekin Menderes’in babasının İzmirli Katipzade İbrahim Ethem Bey, annesinin ise Aydınlı Hacı Alipaşazadeler'den Tevfika Hanım olduğunu ifade eden Dr. Mustafa Güçlü, Menderes’in 1931 yılında CHP’den Aydın mebusu (milletvekili) iken 1935’te Hukuk Fakültesi'ni bitirdiğini ve İzmir'in ünlü ailelerinden, Evliyazade Fatma Berin Hanım ile 1929 yılında evlenerek bu evlilikten Yüksel, Mutlu, Aydın adlı üç oğlu olduğunu söyledi.

Adnan Menderes’in siyasi hayatı üzerinde duran Dr. Güçlü, 1931 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'nden Aydın milletvekili seçilen ve 12 Haziran 1945'te, Refik Koraltan ve Fuat Köprülü ve CHP’den ayrılan arkadaşlarıyla birlikte 7 Ocak 1946'da Demokrat Parti'yi kuran Menderes’in, CHP tarafından “açık oy, gizli nasnif” kararı alınmasına rağmen 1946’da yapılan seçimlerde DP'den Kütahya milletvekili seçildiğini, 14 Mayıs 1950 seçimlerinde de DP’nin, yüzde 53,5 oranında oy alarak iktidara geldiğini belirtti. Dr. Güçlü, Celâl Bayar’ın Cumhurbaşkanı, Adnan Menderes’in Başbakan ve Refik Koraltan’ın Meclis Başkanı olduğu hükümetin, Meclis’ten güvenoyu alır almaz “Genelkurmay başkanı dahil 15’i general olmak üzere 150 üst rütbeli subayın res’en emekli edildiğini, 18 senedir Türkçe okunan ezanın 16 Haziran’da aslına çevrilerek bu icraattan dolayı Menderes’in, halkın büyük teveccühünü kazandığını” söyledi. 1953’te Halkevlerinin kapatıldığını, Köy Enstitülerinin öğretmen evlerine dönüştürüldüğünü ve hekimler ile öğretmenlerin devlet maaşına bağlandığını hatırlatan Güçlü, 1954 seçimlerinde yüzde 58 oy oranıyla iktidarını güçlendiren DP’nin, Amerika’nın her dediğini yapmamaya başladığını ve yerli kalkınma ve ülkeyi büyütme hamleleri başlattığına dikkati çekti. Güçlü, Menderes’in sürgündeki Osmanlı hanedan mensuplarına maddi ve manevi yardımda bulunduğunu ve hanedandan kadınları ülkelerine dönmelerine izin verdiğini de hatırlattı.

aydinlar-ocagi-adnan-menderes-1.jpg

Bunun üzerine 55’ten itibaren Amerikan yardımlarının kesildiğini, ülkede devalüasyon meydana geldiğini, bu gelişmelerin de darbeci zihniyete sahip CHP’nin ve ordunun içindeki darbeci subaylara yaradığına işaret eden Güçlü, basının DP ve hükümetin aleyhine yalan ve uydurma haberler yazmaya başladığını, öğrenci hareketlerinin arttığını, Harbiyeli öğrencilerin yürüyüş yaptığını ve 27 Mayıs 1960’ta da saat gece üçte tankların yürüdüğünü belirtti. 60 ihtilâlinde gözaltına alınan Menderes ve bakanlar ile hükümet ileri gelenlerin tekme tokat çok ağır hakaretlere maruz kaldıklarına dikkati çeken Güçlü, şunları söyledi: “Darbeyi Madanoğlu ve 38 subaydan oluşan ekibi yapıyor. Yassıada Mahkemelerinde yargılanan Menderes ve arkadaşlarının idamı isteniyor. Neticede 15 idam, 31 müebbet ve 403 kişi çeşitli cezalara çarptırılıyor. 15 idam kararı 4’e düşüyor. Celâl Bayar mason olduğu ve dış baskılar sebebiyle kurtuluyor. 16 Eylül’de Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan gece üçte asıyorlar. Menderes ise, 17 Eylül 1961’de gündüz saat 15:05’te asarak idam ediliyor. Menderes ve Evliyazadeler ailelerin fertleri intihar ve trafik kazası gibi şaibeli bir şekilde suikasta kurban gittiler. 235’i general olmak üzere ordudan 7.500 asker emekli edildi. Bunların ekseriyeti Kafkas kökenli Çerkez’di. Darbelerin askerî ve siyasî olarak Türkiye’deki yansımaları böyle oluyor. Bizim bilmediğimiz diğer bir yansıması da Karakaşiler, Yakubiler, Kapaniler ve Kırım Karayları olarak dörde ayrılan sabetaistlerin kendi aralarındaki iktidar mücadelesidir. Bu günümüzde de devam ediyor. Allah sonumuzu hayreylesin.”

Sohbetten sonra katılımcılara, Kitap kurdu Musafa Sinan Ümit’in Konya helvası verildi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum