2016 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda

2016 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda
Milli Savunma Bakanı Yılmaz: (2)"(Türkiye'nin Suriye'ye girmesi) Bizim öyle bir düşüncemiz yok"- "Patlayıcılara karşı istihbarat eksikliği, gerçekten olduğuna göre 'var' demek lazım hiç onda şüphe yok ama bu öyle bir şey ki her gün gerçekten gerek canlı b

ANKARA (AA) - Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Türk askerinin Suriye'ye girmesi gibi bir düşüncelerinin olmadığını bildirdi.

Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2016 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerde milletvekillerinin soru ve eleştirilerine yanıt verdi.

Bakan Yılmaz, mayınlarla ilgili bir soruyu yanıtlarken şu bilgileri verdi:

"Türkiye'de 756 bin 420 adet antipersonel, 194 bin 678 adet antitank olmak üzere toplam 951 bin 98 adet mayın döşelidir. Silahlı kuvvetlerimiz tarafından 1998-2015 yılları arasında 25 bin 813 adet antipersonel, 137 adet antitank olmak üzere toplam 25 bin 950 adet mayın temizlenmiştir.

Ottowa Sözleşmesi kapsamında antipersonel mayın stoklarından 2 milyon 938 bin 60 adedinin imha işlemleri, mühimmat ayırma ve ayıklama tesislerinde 1 Kasım 2010 tarihinde tamamlanmıştır. Bu mayınlardan 15 bin 149 adedi eğitimlerde kullanılmak maksadıyla birliklerin envanterinde bırakılmıştır. Türkiye'de döşeli mayınların Ottowa Sözleşmesi'ne göre yükümlü olunan 1 Mart 2022 tarihine kadar temizlenmesi planlanmaktadır."

İsmet Yılmaz, Milli Mayın Faaliyet Merkezi'nin çalışmalarına başladığını, ayrıca Doğu Sınırları Temizliği Projesi'nin ihale ve sözleşme çalışmalarının devam ettiğini belirtti.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, Doğu Sınırları Temizlik Projesi'ni eleştirerek, BM'nin Suriye sınırı varken neden Ermenistan sınırındaki mayınların temizlenmesi için 40 milyon dolar verdiğini sordu.

Günal, hem AB'nin hem de BM'nin, Ermenistan sınırındaki mayınların temizlenmesini Türkiye'nin bütün diğer meselelerinden daha çok önemsediğini ifade etti.

Suriye ile Türkiye arasındaki güvenlik problemi devam ettiği sürece burada mayınların temizlenmesini düzenlemediklerini ifade eden Bakan Yılmaz, "Şu anda Suriye'de bir (mayın) temizleme projemiz yok" dedi.

- "Sıfır sorun bir niyet ama tek taraflı olmuyor"

İsmet Yılmaz, "komşularla sıfır sorun" ile ilgili komisyonun muhalif üyelerinden gelen bir soruyu yanıtlarken, bunun tek taraflı olmadığını söyledi.

Temsilin önemine işaret eden Yılmaz, şunları söyledi:

"Sıfır sorun bir niyet ama tek taraflı da olmuyor. Diyelim ki bir ülke, Irak için söyleyeyim, Kuzey'deki Kürt yönetimini dışlamışsa, kendi anayasalarında o yönetime verilmesi gereken hakları vermemişse, diğer bir halkını da Türkiye'den ziyade dışlamışsa, eğer o dışlama olmasaydı herhalde çok az sayıda DEAŞ terör örgütü Musul'a geldiğinde, yaklaşık 70 bin diye ifade edilen bir Kuzey Irak merkezi hükümetinin ordusu Musul'u bırakıp da çekilmezdi.

Dolayısıyla halkını dışlamış, halkının her birine farklı bir bakış açısı ile kapsayıcı değil, ondan sonra siz diyorsunuz ki 'Kuzey'e bakmayın merkeze bakın', merkez kapsamı güçlü olduğu zaman, kapsayıcı olduğu zaman, halkının milletinin tamamını temsil kabiliyeti olduğu zaman görüşürseniz bir anlam ifade eder.

Siz şu anda ne kadar merkezle görüşürseniz görüşün, Kuzey’in ihtiyaçlarını karşılayamıyorsunuz, taleplerini yerine getiremiyorsunuz dolayısıyla anayasal statüye kavuşmuş onların orada özel bir durumu var, dolayısıyla Kuzey Irak Kürt Yönetimi ile de görüşülmesinde hiçbir sıkıntı yoktur diye düşünüyorum."

Bakan Yılmaz, başka bir soruyu yanıtlarken, Türkiye’de 80 milyonun kardeş ve anayasal vatandaşlık konusunda da eşit olduğunu, kimsenin ayrıcalığı ya da imtiyazı olmadığını da kaydetti.

Eksikler varsa Parlamento'da bunların tamamlanabileceğini anlatan Yılmaz, bu konuda çok mesafe aldıklarına inandığını belirtti.

- İstihbarat eksikliği

Milli Savunma Bakanı Yılmaz, Türkiye’ye yasa dışı yollardan sokulan patlayıcılarla ilgili bir soruyu yanıtlarken, istihbarat eksikliği olduğunu ifade etti.

İsmet Yılmaz, şöyle konuştu:

"Patlayıcılara karşı istihbarat eksikliği, gerçekten olduğuna göre 'var' demek lazım hiç onda şüphe yok ama bu öyle bir şey ki her gün gerçekten gerek canlı bombalardan, gerek bombalardan, patlayıcılardan o kadar çok yakalanan var ki.

Bir gazetede binlerce kelime var, bunlardan 999’u doğrudur da 1 tanesi gözden kaçmışsa işte o göze çarpar, işte bu maalesef bu olanlar da bir çoklarını yakalamıştır ama bir tanesi kaçtığı için o ortaya çıkmıştır ama inşallah onların da olmaması gerekir.
Amerika’da da oluyor, Fransa’da da oluyor 'su-i misal emsal olmaz' derler, yanlış emsal değil ama sonuçta her yerde bir insan var, insanın da bir noktada eksik kaldığı husus olabilir."

Bakan Yılmaz, Milli Muharip Savaş Uçağı Projesi ile ilgili olarak yapılabilirlik etüdünün tamamlandığını, ön tasarım için çalışmaların 2018’e kadar tamamlanması öngörüldüğünü, Savunma Sanayi Müsteşarlığının yetkili kılındığını, bir İngiliz firması ile telif hakları olan bir uçak üretmeyi hedeflediklerini ve firmanın bunu kabul ettiğini bildirdi.

İsmet Yılmaz, bir soru üzerine caydırıcılık gücünün önemine işaret etti.

Yılmaz, "Eğer caydırıcılık gücü olmadığınız adamlar fırsat bulduğunda bir başka yere girer. Şimdi terör örgütü giriyor illa ki devlet girmez. Devlet de giriyor, bugün Rusya’nın Ukrayna’ya girmesi nedir? Ukrayna’dan sonra Kırım’ın ilhakı nedir veya Rusya’nın Gürcistan’ın Abhazya ve Güney Osetya bölgelerine müdahalesi nedir? Caydırıcılık gücü olmazsa farklı usüllerde, hibrit savaş usuller de dahil olmak üzere saldırıya muhatap kalıyorsunuz. O halde barışı koruyabilmek için mutlaka güçlü olmak lazım” diye konuştu.

Bu sözler üzerine komisyon üyelerinden "Rusya oraya girdi diye Türkiye de Suriye’ye mi girsin" şeklinde eleştiriler gelmesi üzerine Bakan Yılmaz, "Bizim öyle bir düşüncemiz yok. Biz onun için diyoruz 'yurtta sulh, dünyada sulh olacak', bir de güçlü olacaksınız. Biz savaş istemiyoruz, bizim inancımız barıştır. Barışta insanlar insanlık değerlerini geliştirebilirler, savaş yıkar, yok eder, tahrip eder" şeklinde konuştu.

Yılmaz, Rus savaş uçağının düşürülmesi ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, Rusya’nın 1983 yılında sivil bir yolcu uçağını sırf hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle düşürdüğünü anımsattı ve bu kapsamda Rus bombardıman uçağının Türkiye’ye geldiğini ve daha önce birkaç kez uyarıldığını ama ihlale devam ettiğini bunun sonucunda düşürüldüğünü vurguladı.

İsmet Yılmaz, ASELSAN’ın Uruguay’da sınır güvenliğine ilişkin bir ihaleyi aldığını anımsattı, dolayısıyla Türkiye’nin sınır güvenliği konusunda yetkin bir durumda olduğunu ifade etti.

Milli Savunma Bakanı Yılmaz, Irak’ın kuzeyinde peşmergeye eğitim verdiklerini, Irak Savunma Bakanı’nın da verdikleri eğitimden dolayı kendilerine teşekkür ettiğini söyledi.

Yılmaz, şunları da vurguladı:

"İtiraz nereden çıktı; burası DEAŞ ile olan sınır bölgesine 5 kilometre, Musul’a da 25 kilometre yaklaşık. Dolayısıyla buraya DEAŞ’dan gelecek tehdide karşı buranın güvenlik sistemini artıralım, kapasitesini artıralım dediğimizde işte o zaman bizim görüşümüz o ki dış güçlerin de etkisiyle buna şey oldu.

En son NATO Bakanlar Toplantısı’nda DEAŞ ile ilgili bir toplantıda Irak Savunma Bakanı da gelmişti, ona da söylediğim husus, 'Bu Irak’a yönelik bir tehdit değildir, siz kendiniz de gördünüz, bu DEAŞ’a yönelik bir tedbir'. Zaten 5 kilometre sınır var, kaldı ki biz oraya kendi kapasitemizi güçlendirdikten sonra DEAŞ’ın yapmış olduğu saldırılar da gösterdi ki bizim orayı güçlendirmekle ne kadar haklı olduğumuz da ortaya çıktı."

Bakan Yılmaz, HDP’li komisyon üyelerinin, mülki idare amirlerinin sokağa çıkma yasağı ilan yetkisi olmadığına ilişkin itirazlarını cevaplarken, "İl Özel İdaresi Kanunu diyor ki 'Vali, yani mülki idari amiri, kamu düzeni ve güvenini korumak için gerekli tedbirleri alır'. Valilerde yetki genişliği esastır, yani yasaklanmamışsa serbestsiniz demektir. Kamu düzeni ve güvenliğini korumak için bugünkü uygulamalar, sokağa çıkma yasağı gerekiyorsa yetki genişliği esasına göre bu kararı alır" dedi.

İsmet Yılmaz diğer bir soruyu, "Kuzey Suriye’deki Kürt kardeşlerimizin statüsüne biz değil, Suriye halkı karar verecek" diye yanıtladı.

Dört tarafı DEAŞ ile çevrili Kobani’yi Türkiye’nin kurtardığını anlatan Yılmaz, bütün mühimmat ve gıdanın Türkiye’den gittiğini kaydetti.

Bakan Yılmaz, kışlada intiharla ilgili bir soruyu yanıtlarken, bu sorunun sadece askeriyeye değil, her kuruma yönelik ciddi bir sorun olduğun söyledi. "İntihar, bu toplumun ortak bir problemi" diyen Yılmaz, kafalardaki soruyu gidermesi açısından Ocak 2015’de 6586 sayılı kanunu çıkardıklarını anımsattı.

İsmet Yılmaz, başka bir soruyu yanıtlarken de uzman erbaşlarla ilgili kanunun 1986 yılında çıktığını ve "30 yaşına kadar çalışsın, daha sonra ayrılsın, kamu kuruluşlarına geçme hakkı verilerek başka yerde çalışsın" denildiğini, 1993 tarihinde sürenin 45 yaşına çıkarıldığını, 2010 yılında da 45 yaşına kadar görev yapıp emekli olamayanlar 657 sayılı kanuna bağlı olarak Milli Savunma Bakanlığına bağlı tesislerde emeklilik hakkı elde edene kadar çalışmalarına imkan tanındığını hatırlattı.

Yılmaz, emeklilik hakkını kazansa dahi yaşı beklediklerini, uzman erbaşların diğer memurlar gibi 65 yaşında emekli olmak gibi bir talepleri olduğunu belirtti.

Bakan Yılmaz'ın soruları yanıtlamasının ardından Milli Savunma Bakanlığı ile Savunma Sanayii Müsteşarlığının 2016 yılı bütçeleri kabul edildi.

(BİTTİ)

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.