2018 Yılı Bütçesi Tbmm Genel Kurulunda

2018 Yılı Bütçesi Tbmm Genel Kurulunda
CHP İstanbul Milletvekili Tanal:- "Kamu denetçisi tarafsız ve bağımsız olmalıdır. Türkiye'deki uygulama bu durumda değildir" - CHP Artvin Milletvekili Bayraktutan:- "Benim bildiğim çayın taban fiyatını Çaykur belirlerdi. Bir kanun çıkarın da artık Danışta

TBMM (AA) - CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, "Kamu denetçisi tarafsız ve bağımsız olmalıdır. Türkiye'deki uygulama bu durumda değildir." dedi.

CHP milletvekilleri, 2018 Yılı Bütçesi'nin Genel Kuruldaki görüşmeleri sırasında, CHP Grubu adına söz aldı.

CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz, iktidarın 15 yıllık icraatlarıyla cumhuriyetin kazanımlarının çürütüldüğünü savundu.

AK Parti'nin "parti devleti" kurmak istediğini ve bu yapıda hiçbir kuruma ihtiyaç duymadığını, tüm kararları tek kişinin verdiğini öne süren Yılmaz, iktidarın mali, hukuki ve siyasi olarak denetlenemez bir yapı yarattığını öne sürdü.

Yılmaz konuşmasında, Mecliste 15 yıldır danışmanlık görevi yürüten Celal Özcan'ın Türkiye Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altında olduğunu ve 7 aydır akciğer nakli için beklediğini anlatarak, milletvekillerini ve tüm vatandaşları organ nakli konusunda duyarlı olmaya çağırdı.

- "Çayın taban fiyatını Danıştay Başkanı belirlesin"

CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan da yüksek yargı organlarının tarafsızlığının önemine işaret ederek, bu organların başkanlarının buna göre davranması gerektiğini söyledi.

Bayraktutan, "Benim bildiğim çayın taban fiyatını Çaykur belirlerdi. Bir kanun çıkarın da artık Danıştay Başkanı belirlesin. Bu hanımefendi değil miydi çay toplamaya çıkan." ifadelerini kullandı.

Yüksek yargı organlarında liyakatin önemini vurgulayan Bayraktutan, "Yüksek yargıyla oynamak ateşle oynamaktır. Bunu yapmayın. Liyakatin gereğini yapın, sadakatin gereğini yapmayın." şeklinde konuştu.

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ise kamu denetçisinin tarafsız ve bağımsız olması gerektiğini ama Türkiye'deki uygulamanın bu durumda olmadığını savundu. Cizre ve Şırnak ile ilgili şikayetler yaptıklarını ve hepsine ret cevabı verildiğini dile getiren Tanal, "Nerede kaldı bu insan hakları?" sorusunu yöneltti.

CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, "Telefon aparatına gösterdiğiniz hassasiyeti, parlamento, sarayın aparatına dönüştürülürken de göstermenizi beklerdik." ifadesini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinin Türkiye'nin en büyük ve kapsamlı bütçelerinden biri olduğunu anlatan Erdem, "Geçen hafta burada iktidar partisinin bir milletvekili bir ifade kullandı. 'Erdoğan bizim mabudumuzdur' dedi. Aranızda Arapça bilen arkadaşlar var. Mabut ne demek?" diye sordu.

AK Parti milletvekillerinin "dil sürçmesi" diyerek tepki vermesi üzerine Erdem, "O yapınca dil sürçmesi başkası yapınca dil sürçmesi değil. Her şeye dil sürçmesi yapmayın. Yok öyle bir şey." dedi. Erdem, bu kelimeyi söyleyen milletvekilini Diyanet İşleri Başkanlığına havale ettiğini söyledi.

Yerinden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı ise Erdem'in konuşmasının başında Meclisi "aparata" benzettiğini belirterek, bunun yakışıksız bir benzetme olduğunu dile getirdi.

Bostancı, AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı'nın bir dil sürçmesi çerçevesinde bu ifadeyi kullandığına ilişkin dün Meclis Başkanlığına başvurduğunu hatırlatarak, bir dil sürçmesini Meclis kürsüsünde konuşmanın ve bunları istismar etmenin uygun bir davranış olmadığını söyledi.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.