2018 Yılı Bütçesi Tbmm Genel Kurulunda

2018 Yılı Bütçesi Tbmm Genel Kurulunda
AK Parti Aydın Milletvekili Savaş:- "Son 15 yılda yakaladığımız siyasi istikrar, yüksek, sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin de önünü açmıştır" - AK Parti Erzurum Milletvekili Taşkesenlioğlu:- "(Büyüme rakamları) Bu oran G-20 içinde en yüksek büyüme ora

TBMM (AA) - AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş, "Son 15 yılda yakaladığımız siyasi istikrar, yüksek, sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin de önünü açmıştır." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, AK Parti milletvekilleri, Adalet Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığının 2018 yılı bütçeleri üzerinde görüşlerini dile getirdi.

AK Parti Gümüşhane Milletvekili Hacı Osman Akgül, günümüzde insanlığın ortak amacının, biyolojik çeşitliliğin korunduğu, kaynakların sürdürülebilir kullanımının benimsendiği, açlık ve yoksulluğun en aza indirildiği, çevreyle dost, çevre kirliliğinin önlendiği, daha yeşil ve daha yaşanabilir bir dünyaya ulaşmak olduğunu söyledi. Türkiye'nin ekonomi, enerji, şehirleşme ve daha birçok alanda çevrenin korunmasını ön plana çıkaran politikalar yürüttüğüne işaret eden Akgül, atık yönetimine ilişkin yapılan çalışmaları anlattı.

AK Parti Kocaeli Milletvekili Sami Çakır, ABD'nin Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararına tepki göstererek, kararı tanımadıklarını ve tanımayacaklarını söyledi.

AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Boyraz, AK Parti iktidarları döneminde eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, ulaşımdan enerjiye, hemen hemen her alanda yapılan destansı hizmetleri herkesin yıllardır gördüğünü belirtti. Boyraz, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün çalışmalarını anlattı.

- "Güçlü büyüme seyri devam etmektedir"

AK Parti Aydın Milletvekili Mustafa Savaş, dünyada ve bölgesinde parlayan bir ekonomi olarak Türkiye'nin, konumu nedeniyle dost veya düşman herkesin dikkatini çektiğini belirterek, "Son 15 yılda yakaladığımız siyasi istikrar, yüksek, sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin de önünü açmıştır. Bugün ekonominin istikrarlı büyümesinin tesadüfi veya konjonktürel olduğunu düşünenler büyük bir yanılgıya düşmektedir. Türkiye ekonomisinin sağlam temelleri partimiz iktidara geldiğinden beri, hükümetlerimiz tarafından uygulanan doğru ekonomi politikaları, dinamik olan özel sektörümüz, sağlıklı bankacılık sistemi ve kamu mali disiplini sayesinde güçlü büyüme seyri devam etmektedir." ifadesini kullandı.

Savaş, Türkiye'nin yüzde 11,1'lik büyüme ile bir rekor kırdığını ve bununla herkesin gurur duyması gerektiğini kaydetti.

AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, kalkınma alanında yaptıkları çalışmalarla ekonomik istikrarın korunmasını, yatırım ve sermaye ortamının geliştirilmesini ve istihdamın artırılmasını hedeflediklerini belirtti.

Ekonomide kapsayıcı büyüme ve yüksek katma değerli üretime geçerek hem bölgelerarası gelişmişlik farklıklarını kapattıklarını hem de toplumsal kalkınmayı gerçekleştirdiklerini vurgulayan Taşkesenlioğlu, "Bunun en bariz örneğini üç gün önce açıklanan büyüme rakamlarıyla gördük. 3. çeyrekteki yüzde 11,1'lik büyüme rakamları, bizim aslında on beş yıllık istikrarlı olarak sürdürdüğümüz ekonomi politikalarının bir sonucudur. Bu oran G-20 içinde en yüksek büyüme oranıdır ve iftiharla söylememiz gerekiyor ki dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi Türkiye ekonomisi olmuştur." diye konuştu.

AK Parti Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman, Kudüs'ün medeniyetimizin önemli üç şehrinden biri olduğunu belirterek, Kudüs'ün tarihçesini anlattı. Yaman, Türkiye'nin Kudüs'ü işgal altındaki Filistin devletinin başkenti olarak tanıdığını anımsatarak, tüm dünyayı da aynı şekilde tanımaya davet etti.

AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Mehmet Galip Ensarioğlu, GAP Projesi'nin çok sektörlü, sürdürülebilir insani gelişmeye dayalı bölgenin rekabet gücünü arttırmayı, ekonomik ve sosyal bütünleşmeyi güçlendirmeyi hedefleyen entegre bir bölgesel kalkınma projesi olarak uygulanmakta olduğunu belirterek, projenin temel amacının, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin sahip olduğu kaynakları değerlendirerek bu yörede yaşayan insanların gelir düzeyini ve yaşam kalitesini yükseltmek, bölgeler arası farklılıkları gidermek ve ulusal düzeyde ekonomik gelişme ile sosyal istikrar hedeflerine katkıda bulunmak olduğunu söyledi.

AK Parti Muş Milletvekili Mehmet Emin Şimşek ise bir yandan otoyollar, tüneller, havalimanları, şehir hastaneleri, barajlar, büyük sulama alanları gibi mega projelere imza atarken diğer taraftan bölgelerindeki Doğu Anadolu Projesi (DAP) gibi projelerle her noktaya ulaşmayı ihmal etmediklerini hatırlattı.

AK Parti Konya Milletvekili Muhammet Uğur Kaleli, Konya Ovası Projesi (KOP) coğrafyasının tarihi ve kültürel geçmişi olan kadim bir bölge olduğunu ve Türkiye'nin merkezinde yer alan bölgenin gelişmesinin Türkiye'nin kalkınması anlamına geleceğini belirtti.

Türkiye'de yeterli su potansiyelinin olduğunu, verimli bir şekilde kullanılabilirse tarımın gelişebileceğini ve bunun dışa bağımlılığı azaltacağını belirten Kaleli, "Sulama çözülmeden tarımın sorunu çözülmez. Su, tarım, enerji sektörleri stratejik sektörlerdir. Stratejik sektörlerde ise maliyet hesabı yapılmaz." ifadesini kullandı.

- "Yeşil Yol Projesi bölgenin şahlanışına vesile olacaktır"

AK Parti Giresun Milletvekili Sabri Öztürk, Doğu Karadeniz Projesi (DOKAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının ilk olarak DOKAP eylem planını hazırlayarak yürürlüğe koyduğunu ve bu kapsamda önemli adımlar atıldığını hatırlattı.

Yeşil Yol Projesi'ne değinen Öztürk, şöyle devam etti:

"Bu proje bölgenin turizm alanında şahlanışına adeta vesile olacaktır. Yeşil Yol, bölge illerinin yayla yollarının toplam 2 bin 600 kilometrelik kısmının aynı standartta turizm yol ağı olarak iyileştirilmesini amaçlamaktadır. Bu projede bazı kesimlerin iddiasının aksine doğa katledilmiyor. Aksine, yeni bir yol açılması da söz konusu değil. Bu 2 bin 600 kilometrelik yolun zaten bin kilometresi kara yolları ağında mevcut yol. Kalan bin 600 kilometrelik kısım ise vatandaşlarımızın yerel ölçekte kullandığı mevcut yayla yollarıdır. Şu anda bin 600 kilometrelik yolun 787 kilometrelik kısmında çalışmalar tamamlanmıştır. Projenin kalan kısmını büyük bir oranda 2018 yılı sonu itibarıyla tamamlanması hedeflenmektedir."

AK Parti Bursa Milletvekili Zekeriya Birkan, adaletin mülkün temeli olduğunu belirterek, hukukun ve adaletin olmadığı ülkelerin ayakta durmasının, insanlarının huzurlu ve müreffeh yaşamalarının mümkün olmadığını dile getirdi. Birkan, bu anlamda, Adalet Bakanlığının çalışmalarının Türkiye ve milleti için büyük önem arz ettiğini vurguladı.

AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, demokrasi ve hukuk düzeninin refahın, huzurun ve kalkınmanın güvencesi olduğuna dikkati çekerek, "Maalesef daha önceleri yargı bir vesayet odağı haline gelmiş, darbe kalkışmalarında darbecilere mihmandarlık yapmış, hatta çoğu darbede de daha ilk saatlerden itibaren darbecilere biat etmişti." dedi. Kaya, bu sefer 15 Temmuz darbe girişiminin ilk anlarından itibaren milli iradeye, demokrasiye, Anayasa'ya, hukuka ölümüne sahip çıkan Türk yargıçlarının ve Türk milletinin hakim ve savcıları olduğunu söyledi.

Kaya, 2002'den bugüne kadar adalet sisteminin biriken sorunlarını çözmek adına pek çok reform gerçekleştirdiklerini belirterek, şu an ceza ve infaz kurumlarında salt gazetecilik faaliyetinden dolayı tutuklu hiç kimsenin olmadığını dile getirdi.

AK Parti Zonguldak Milletvekili Hüseyin Özbakır, cezaevlerindeki 62 bin olan terör suçlarından tutuklu ve hükümlü sayısının şu anda 59 bin 600'e düştüğünü, bunlardan 45 bin 600'ünün FETÖ tutuklusu geri kalanın da terör örgütü PKK ve diğer terör örgütlerinden tutuklular olduğunu söyledi.

HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan'ın "Onun içerisine HDP'yi de koyuyor musunuz?" sorusu üzerine Özbakır, "evet" yanıtını verdi.

Sataşmadan söz alan HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ise Özbakır'ın HDP'li milletvekillerine "terörist" dediğini öne sürdü. Beştaş, "Biz, bu ülkede en az sizin kadar hak sahibiyiz. Sizler hangi haklara sahipseniz biz de onlara sahibiz. Bize terörist diyenlerin kendisidir terörist." diye konuştu.

Söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı ise Özbakır'ın konuşmasında cezaevindeki tutuklu ve hükümlülere ilişkin sayı verdiğini ve HDP Grubu'ndan bir milletvekilinin "Bunun içinde HDP milletvekilleri de var mı?" diye seslendiğini ve Özbakır'ın da "evet" dediğini söyledi. Bostancı, konunun başka bir bağlama taşınması ve buradan AK Parti'ye yönelik bir suçlama ve bir gayretin içerisine girilmesinin kabul edilemez olduğunu söyledi.

Bostancı konuştuğu sırada bazı CHP milletvekilleri ile AK Parti milletvekilleri arasında kısa süreli sözlü tartışma yaşandı.

TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, HDP'li Akdoğan'ın, konuşmasından dolayı Özbakır'a bir ceza verilmesi yönünde talebinin olduğunu ve tutanaklara baktığını belirterek, Özbakır'ın konuşmasının ilgili kısmını okudu.

Buldan, "Burada bir sıkıntı var. Şu anda cezaevinde tutuklu olan HDP'li milletvekilleri ve belediye başkanları var. Bütün bunları terörist olarak gören bir anlayış varsa buna bir açıklık getirmek gerektiğini düşünüyorum." dedi.

Yeniden söz alan Bostancı, Özbakır ile konuştuğunu ve Özbakır'ın söylediğinin tutuklu ve hükümlülere ilişkin bir değerlendirme olduğuna işaret ederek, Özbakır'ın yaptığı değerlendirmenin cezaevindeki insanlara ilişkin hukuki bir konuşma olduğunu vurguladı.

AK Parti İstanbul Milletvekili Fatma Benli, Türkiye Adalet Akademisi'nin özellikle adaleti yerine getirmekteki uluslararası anlamdaki başarısının aslında herkesin başarısı olduğunu söyledi. Benli, "Çünkü, adaletin sağlanmasını gerçekleştirdiğimizde bundan sonra başka haksızlıkların yapılmasını da engellemiş oluruz. Ancak bu taktirde farklı insanların aynı adaletsizliklere maruz kalmasını engellemiş oluruz." diye konuştu.

AK Parti Denizli Milletvekili Cahit Özkan, "yargı vesayeti, vesayetçi yargı nedir?" bunu anlamak için son 15-20 yıllık süreçte yargıda yaşanan tartışmalar analiz edildiğinde doğru yolla, doğru sonuca varılacağına inandığını belirterek, "Vesayetçi yargı darbecilerle, darbe anayasalarıyla şekillenmiş yargı demektir. Vesayetçi yargı, millete hesap vermek yerine darbecilerin kurmuş olduğu statükoyu koruyan yargı demektir." ifadesini kullandı.

Özkan, "Bunun için demokratik denetime açılması gerekiyordu. Demokratik denetime açılmış, millet nezdinde meşruiyeti olan bağımsız ve tarafsız yargı olabilmenin yolunun Meclisin duvarında yazdığı gibi 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' anlayışına uygun yargıyı inşa etmektir." değerlendirmesini yaptı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.