2021 toparlanma yılı olacak

Yeni tip Koronavirüs (Kovid-19) pandemisinin en çok etkilediği sektörlerin başında turizm sektörü yasakların kalkması ile birlikte nefes aldı. Sokağa çıkma kısıtlamasının 1 Temmuz’da tamamen kaldırılması kararı sektörü hareketlendirecek. 2021 yılının toparlanma ve planlama yılı olacağını söyleyen Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Bölge Temsil Kurulu Başkanı Özdal Karahan, şu anda yerli turistin tatil talebinin çok fazla olmadığını dile getirdi. Özdal, vatandaşın tatili nasıl yapmak istediğini de henüz kafasında oturtamadığını belirterek şunları söyledi: “Koronavirüs tehlikesi tam manasıyla geçmediği için insanlarda bu süreçte tatil anlamında ne yöne kanalize olacağına karar veremedi. Hem yurtdışı hem yurtdışı tatillerinde bir belirsizlik söz konusu. Özellikle Pazar günlerinin seyahat kısıtlamasından kalkmaması çalışan kesimin iki günlük hafta sonu tatil planlarını etkiliyordu. Kültürel amaçlı turlar da genelde hafta sonu tercih ediliyordu. Pazar yasağının bitmesi ile birlikte en azından bu belirsizlik ortadan kalmış oldu” dedi.

2019 YILI RAKAMLARININ BİRDENBİRE YAKALANMASI İMKANSIZ

Geçen yıla kıyasla tatilcilerin en fazla yüzde 20 artacağını söyleyen Özdal, “Turizm sektörü uzun vadelidir. Önceden hazırlık ve satışlar yapılır. Biz bir yılın planlarını yapmaya bir önceki yıl başlarız. Dünyada iki yıldır bu planlamalar tam manasıyla yapılamıyor. O yüzden turizm sektörünün 2019 yılı rakamlarını birdenbire yakalaması imkansız. Bizim sektörün en son normal geçen 2019 yılı rakamlarını yakalaması en iyi ihtimalle 2023-2024 yıllarıdır. Bizim için 2020 yılı bekleme ile geçti. 2021 yılı da planlama ve toparlanma yılı olacak. Aşılanma ile doğru orantılı olarak da ilerleyen yıllarda normale döneceğiz” diye konuştu.

TURİZM KENDİ İÇERİSİNDE EVRİLİYOR

Bundan 20 yıl önceki tatil alışkanlıklarıyla şimdinin çok farklı olduğunu söyleyen Özdal, “Turizm kendi içerisinde evriliyor. Bundan yıllar önce biz sadece yarım pansiyonu biliyorduk. Hedef kitle olan vatandaşın da o zamanlar tatil anlayışı köye gitmek, yazlığa gitmek en iyi ihtimalle bir aparta gitmekti. Belirli bir çoğunluk bu anlayıştaydı. Turizm sektöründekiler yaz turizm, kış turizmi diye bir düzenleme bile yapmıyordu. Kış turizmi popüler değildi çünkü. Sadece Uludağ vardı. Şimdilerde alan genişledi. Anlayışlar da ona paralel olarak değişti. Neticede şuan turizm sektörünün ucu bucağı gözükmüyor. Alternatifler çoğalırken, konseptler de değişti. Vatandaşın da tatille ilgili görgü ve düşüncesi değişti. İnsanlar artık her yıl kesinlikle o veya bu bir şekilde tatile çıkmak istiyor. Pandemiye kadar bu süreç böyle gidiyordu. Kış başlarken yazın rezervasyonunu yapan insanlar vardı. Ama 2 yıldır inanlar burunlarını dışarıya çıkaramıyor maalesef” şeklinde konuştu.

EYLÜL AYINDA UMRENİN AÇILMASI ÖNEMLİ

Suudi Arabistan’ın hiçbir ülkeden hacı adayı almayacağını açıklaması hakkında da değerlendirmelerde bulunan Özdal, “Suudi Arabistan son aldığı kararla sadece kendi vatandaşları ve ülkesinde yaşayan yabancılar olmak üzere bir kota bölünmesi yaparak dışarıdan hacı adayı almayacağını açıkladı. En azından şu an yapılabiliyor olması bile bizim için sevindirici bir karar. Kısıtlı bir sayıda dışardan hacı adayı alacağını söyleseydi biz yine sıkıntıya girecektik. Çünkü biontech aşısı olanları kabul ettiklerine dair bir açıklama yaptılar biliyorsunuz. Bizim yaşlılarımızın çoğunluğu sinovac oldu. Bu kararında değişmesini umut ediyoruz. Netice de bizim için şu anda önemli olan şey hac mevsimi bittikten sonra eylül ayında belirli kriterlerle umrenin açılması. Umrenin açılması demek gelecek hac mevsimi için iyi bir sinyal demek. Umarım güzel bir açıklama gelir” şeklinde konuştu. (Gülşen Çopur)