2021 Yılı Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bağlı ve ilgili kuruluşların 2021 yılı bütçeleri üzerinde milletvekilleri söz aldı.

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, Kovid-19 ile mücadele sürecinde en fazla etkilenen alanlardan birinin turizm sektörü olduğunu, Antalya’nın bu anlamda ciddi bir zarar gördüğünü savunarak, "Koşullar iyileştiğinde ülkemizde, Antalya’da turizmin yeniden toparlanmasını, eski performansına ulaşmasını diliyoruz.” dedi.

Turizm sektöründe çalışanların bu dönemde önemli sorunlar yaşadığını ifade eden Arı, "Antalya’da 400 binleri aşan bir turizm çalışanı vardır. Bu süreçte en çok mağdur edilen kesim turizm çalışanlarıdır." diye konuştu.

Arı, Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin az olduğunu ileri sürerek, "Kültür ve Turizm Bakanlığının 2021 yılı bütçesinin daha fazla, hak ettiği şekilde yüksek bütçeye sahip olması gerektiğini savunuyoruz. Özellikle sahil kesimleri başta olmak üzere, bacasız fabrika dediğimiz turizmin ciddi anlamda desteklenmesiyle ülke ekonomisine çok önemli katkılar sağlanacağını görmekteyiz. İşçisiyle, çalışanıyla, doğru planlama ve desteklemelerle turizmin güçlenmesi, hepimizin menfaatinedir." ifadesini kullandı.

HDP Batman Milletvekili Mehmet Ruştu Tiryaki, RTÜK'ün, muhalif olarak nitelendirilen televizyonlar için demokrat olmadığını, bazı yayın kuruluşları için taraftarlık yaptığını iddia etti.

Kovid-19 nedeniyle zor bir süreç geçiren tiyatrolar ve tiyatrocular için neler yapıldığını öğrenmek isteyen Tiryaki, "Yüzlerce sanatçı işsizlikle karşı karşıya. Buna karşı hükümetiniz ne tür önlemler alıyor? Tiyatroların önlemler alınarak açılması için bir karar almayı düşünüyor musunuz? Gerekli önlemleri alarak tiyatroları, seyirci ile buluşturacak mısınız?" diye sordu.

"YENİ DESTİNASYONLAR BELİRLENMELİ"

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, turizmin 12 aya ve tüm ülkeye yaygınlaştırılması amacıyla yeni destinasyonların belirlenmesi; gastronomi, festival, kültür, ekoturizm, inanç, eğitim, spor ve bisiklet turizmi gibi alternatif turizm ürünlerinin zenginleştirilerek 2023 Turizm Master Planının hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Kalaycı "Ülkemizdeki önemli turistik destinasyonların tanınırlığını artırmak amacıyla dijital medyanın gücünden yararlanılmalıdır. İllerdeki otel kapasitelerinin maksimum oranda kullanılmasını ve geceleme sürelerinin artırılmasını sağlamak üzere kültür, sanat, eğlence, festival, kongre ve seminerler, spor, macera, doğa, alışveriş gibi birden fazla turizm faaliyetlerini aynı anda içeren, ürün çeşitliliği sunan, bütüncül olarak planlanmış turizm destinasyonları oluşturulmalıdır. Ülkemizdeki kültür varlıklarıyla ilgili farkındalığın artırılması ve bu alanda turizm potansiyelinin oluşturulması sağlanarak kültür turizmi geliştirilmelidir." şeklinde konuştu.

İYİ Parti Ankara Milletvekili Durmuş Yılmaz, Kovid-19 sürecinde ülkenin, önemli bir ekonomik kaynak olan turizm gelirlerinden mahrum kaldığını dile getirdi.

Vakıfların önemine işaret eden Yılmaz, "vakfiyecilik" konusunun suistimal edildiğini savundu. Yılmaz, "20-25 yaşında, eğitimini tamamlamamış, ekonomik döngüsünün başında olan, kendisi geçime muhtaç birkaç kişi bir araya geliyor ve bir vakıf kuruluyor. Bu vakıf, mevzuat çerçevesinde değerlendiriliyor, vergi muafiyeti ve saire veriliyor. Şu andaki yapılan vakfiyecilik bizim kültürümüzdeki vakıf işine hizmet mi ediyor yoksa onu içten çürütüyor mu?” sorusunu yöneltti.

AK Parti Antalya Milletvekili İbrahim Aydın, pandemi döneminin en önemli sorunlarından birisinin de işletmelerin birçoğunun kapanarak nakit akışının tamamen kesilmesi veya talepteki daralma nedeniyle önemli ölçüde sekteye uğraması olduğunu belirtti.

Aydın, "İşletmelerin ucuz ve hızlı bir şekilde finansmana erişmeleriyle, vergi ve sigorta primleri gibi benzeri yükümlülük ödemelerinin ertelenmesi son derece önemli hale gelmiştir. Turizm sektörünün yeniden canlandırılması gerekir. Turist güvenini yeniden tesis etmek ve turizm talebini canlandırmak için ulusal ve uluslararası düzeyde koordinasyona ihtiyaç duyulmaktadır. Şeffaf, doğru ve güvenilir bilginin aktörlerle paylaşılması, sektörün krizi atlatabilmesi açısından önem arz etmektedir. Küresel salgının turizm sektöründe yapısal değişikliklere neden olması beklenmektedir. Hijyen ve sağlık odaklı hizmet anlayışıyla dijital dönüşüme ayak uydurma becerisi, işletmelerin ayakta kalabilmelerinin temel şartı olarak öne çıkmaktadır." değerlendirmesini yaptı.

CHP İstanbul Milletvekili Emine Gülizar Emecan, Galata Kulesi’nin vakıf yoluyla meydana gelmediğini, 1500 yıllık yapının Bizans döneminde yapıldığını, bu zamana kadar belediyeler tarafından kullanıldığını, 13 Mayıs 2019’da Vakıflar Kanunu gerekçe gösterilerek Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetine alındığını kaydetti.

Emecan, "Birdenbire Osmanlı arşivlerinden, kayıtlardan kulenin Kule-i Zemin Vakfına ait olduğunu keşfettiniz, açıklamalar yaptınız ve harekete geçtiniz. Halkın bütçe kullanımına ve tarihi eserlere saygı anlamında bu davranışınızı kınıyorum. Kule, belediyenin elinden alınmış ve gasbedilmiştir. Bir Bizans eserini ele geçirmek için siz Bizans oyunları oynuyorsunuz." dedi.