ABD Başkanı Obama, İngiltere'de

ABD Başkanı Obama, İngiltere'de
ABD Başkanı Obama:- "(AB referandumu) Dürüstçe konuşursak verilecek karar, ABD'yi derinden ilgilendiriyor çünkü bizim beklentilerimizi de etkiliyor"- "AB'nin parçası olmak Birleşik Krallık'ın gücüne güç katıyor. AB'nin Britanya'nın etki alanını azaltmadığ

LONDRA (AA) - ABD Başkanı Barack Obama, Birleşik Krallık'taki Avrupa Birliği tartışmalarını, "AB'nin parçası olmak Birleşik Krallık'ın gücüne güç katıyor. AB'nin Britanya'nın etki alanını azaltmadığına, aksine artırdığına inanıyorum. Amerikalılar, Avrupa da dahil olmak üzere Britanya'nın etki alanının büyümesini istiyor" değerlendirmesinde bulundu.

İngiltere'de temaslarda bulunan ABD Başkanı Obama, başkent Londra'da İngiltere Başbakanı David Cameron ile bir araya geldi. Başbakanlık'taki görüşme sonrası, iki lider Dışişleri Bakanlığı binasında ortak basın toplantısı düzenledi.

Cameron, Obama ile yaptığı toplantıda ikili ilişkiler, terör örgütü DAEŞ ile mücadele, göç, Libya, Suriye ve Ukrayna'daki gelişmeler ile Birleşik Krallık'ın gündeminde geniş yer tutan Avrupa Birliği referandumu konularını ele aldıklarını bildirdi.

İki ülke arasındaki ilişkilerin önemini vurgulayan Cameron, ekonomik kriz, güvenlik ve Ebola gibi küresel tehditler konusunda birlikte çalıştıklarını, güçlü ve temel ortaklığın eskisinden daha önemli olduğunu belirtti.

Libya'daki durumu "son derece zorlu" olarak tanımlayan İngiliz lider, DAEŞ'e karşı mücadele eden uluslararası koalisyonun, Suriye ve Irak'taki çabalarının devam ettiğini hatırlattı. Cameron, şimdiye kadar 25 bin DAEŞ üyesinin öldürüldüğünü vurgulayarak, bu kayıpların sadece 600'ünün geçen ay düzenlenen saldırılarda verdirildiğini bildirdi.

Sığınmacı krizi konusuna ilişkin çabaları da masaya yatırdıklarını aktaran Cameron, NATO'nun bu konudaki çalışmalarına odaklandıklarını söyledi. Cameron, "Bu konu ABD'yi doğrudan etkilemiyor. Birleşik Krallık'ın sınırlarını da koruma altına aldık ancak bu durumun dostlarımıza, müttefiklerimize ve Avrupa kıtasına yönelik zorluk oluşturduğunu biliyoruz. Bu sadece uluslararası işbirliğiyle çözümlenebilecek bir durum." diye konuştu.

Birleşik Krallık'ta 23 Haziran'da yapılacak AB referandumuna ilişkin tartışmalara da değindiklerini bildiren Cameron, "Kollektif gücümüz ve erişimimiz, Birleşik Krallık'ın AB üyeliğiyle daha güçlü hale getirildi." dedi.

ABD ve Birleşik Krallık arasındaki ilişkinin "özel" olduğuna dikkati çeken Cameron, "Bu ilişkiyi güçlendirmek için hiçbir zaman AB'de olmamız gerektiği gibi mecburi bir hisse kapılmadım. Britanya'nın AB üyeliği, halklarımıza güvenlik ve refah sunabilmemiz, ABD ile paylaştığımız değerlerimiz için ayakta durabilmemizi sağlayan güçlü bir araç oldu. Şimdi, dünya geneli ve Avrupa'daki müttefik ve dostlarımızla bir arada olma zamanı." ifadelerini kullandı.

Obama'ya "dostum" diye hitap eden Cameron, ABD Başkanı'nın arkadaşı olmaktan gurur duyduğunu dile getirdi. Cameron, basketbol oyununun kurallarını Obama'dan öğrendiğini, ayrıca masa tenisinde kendisini yendiğini kaydederek, "Obama, çok iyi kalpli bir adam. Her zaman çok iyi bir dost oldu ve Birleşik Krallık için iyi bir dost olmaya devam edecek" değerlendirmesinde bulundu.

- "Kraliçe benim için de bir ilham kaynağı oldu"

ABD Başkanı Barack Obama da, İngiltere'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Kraliçe II. Elizabeth'in 90. yaş gününü kutladı.

Kraliçe ile Londra dışındaki resmi konutu Windsor Sarayı'nda bugün öğle yemeğinde bir araya geldiğini hatırlatan Obama, "Dünya genelinde birçok kişiye olduğu gibi kraliçe benim için de bir ilham kaynağı oldu. Kraliçe hayat verici. Bu dünyanın bir mücevheri." dedi.

İki ülke arasındaki ilişkiyi "özel" olarak nitelendirerek Başbakan Cameron ile ortaklığının önemini vurgulayan Obama, Cameron'ın "en yakın ve en güvenilir ortaklarından birisi" olduğunu dile getirdi.

Ebola, İran'ın nükleer programı, iklim değişikliği gibi uluslararası zorlu konularda, Birleşik Krallık ile çaba sarf ettiklerini kaydeden Obama, her iki ülkenin kuvvetlerinin DAEŞ ile mücadeleye katkısının sürdüğünü vurguladı.

Obama, "Suriye'ye girip çıkan yabancı savaşçı akınını durdurmak, Avrupa genelinde bilgi paylaşımı ve güvenliği iyileştirme çerçevesinde çalışmaya devam etmeliyiz. Yemen'den Suriye'ye, Libya'ya kadar, Ortadoğu'daki siyasi çatışmalara çözüm getirebilmek, istikrar beklentilerini artırabilmek için yürüttüğümüz çabaları ele aldık." dedi.

Libya'daki aşırıcı unsurların kökünün kazınması bakımından, bölgedeki yeni hükümeti destekleme fırsatı doğduğunu belirten Obama, Libya'ya asker gönderme planları olmadığını ve buna ihtiyaç duyulmadığını bildirdi. Obama ayrıca, böyle bir durumdan yeni hükümetin memnun olmayacağını ve yanlış bir mesaj olarak algılanacağını savundu.

Suriye'de, ateşkesin devamlılığına yönelik çalışılması gerektiğini aktaran Obama, Rusya'nın agresifliğinden de endişe duyulduğunu hatırlattı. Obama şöyle konuştu:

"Çatışmaların durdurulmasının çerçevesi ve bunun sürdürülebilirliğinden dolayı derinden endişe duyuyorum. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in eylemlerine ve Suriye içindeki hareketliliğine hep şüpheci yaklaştım. Suriye'deki krizi, siyasi müzakereler olmadan, geçiş planını hazırlamak için tüm partileri masaya getirmeden bitirebileceğimizi düşünmüyorum. Çatışmaların durdurulması beklediğimden uzun sürdü. 7 hafta boyunca, ülke içindeki şiddette dikkate değer bir azalma yaşandığı görüldü."

- "ABD, güçlü bir Birleşik Krallık istiyor"

Birleşik Krallık'ın gündeminde geniş yer tutan AB referandumu tartışmalarına da Cameron ile ele aldıklarını belirten Obama, şunları kaydetti:

"Bu, eninde sonunda Britanyalı seçmenin kendileri için vereceği bir karar ancak özel ilişkimizin bir parçası olarak, dost olmanın bir parçası olarak, dürüst olmak ve ne düşündüğümü size iletmek durumundayım. ABD, ortak olarak güçlü bir Birleşik Krallık istiyor ve Birleşik Krallık, güçlü bir Avrupa'ya liderlikle yardım ederek en iyi konumunda. Dürüstçe konuşursak, verilecek karar, ABD'yi derinden ilgilendiriyor çünkü bizim beklentilerimizi de etkiliyor. AB'nin parçası olmak Birleşik Krallık'ın gücüne güç katıyor. AB'nin, Britanya'nın etki alanını azaltmadığına, aksine artırdığına inanıyorum. Amerikalılar, Avrupa da dahil olmak üzere, Britanya'nın etki alanının büyümesini istiyor."

"AB referandumu tartışmaları çerçevesinde, ziyaretinin zamanlamasının pek çok spekülasyona yol açtığı" anımsatılarak değerlendirmesinin sorulması üzerine Obama, "AB referandumu, Birleşik Krallık halkının vereceği bir karar" dedi.

Birleşik Krallık'ın AB'den çıkması halinde ABD ile yapılan anlaşmaların akıbetine dair Brexit yanlılarının düşüncelerini dile getirdiğini anımsatan Obama, böyle bir durumda iki ülke arasında ticaret anlaşması imzalanabileceğini ancak bunun yakın zamanda gerçekleşmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

Obama, "Bizim asıl odak noktamız, büyük blok olan AB ile ticaret anlaşması yapmak ve bu durumda Birleşik Krallık, sıranın sonuna geçecek. Avrupa'da yaşananların buraya etkisi olacak, Avrupa'da yaşananların ABD'ye etkisi olacak." dedi.

AB'nin krizde olmadığını ancak stres altında olduğunu belirten Obama, "Eğer en iyi dostlarımızdan birisi, etkilerini artırabilecekleri, güçlerini ve ekonomilerini zenginleştirebilecekleri bir organizasyonun içideyse o zaman kalmalarını istiyorum. Ya da en azından kendilerine, 'bu organizasyon sizi büyük oyuncu yapıyor diye düşünüyorum' demek istiyorum." dedi

Birleşik Krallık'ta AB referandumu 23 Haziran'da yapılacak ve halka "Birleşik Krallık AB üyesi olarak kalmalı mı, yoksa AB'den ayrılmalı mı?" sorusu yöneltilecek.

- William ve Kate ile akşam yemeği

Obama, Londra temasları çerçevesinde bu akşam, kraliyet tahtının ikinci sıradaki varisi Cambridge Dükü William ve eşi Kate ile de bir araya gelecek.

Genç çift, Obama ve eşi Michelle Obama'yı, resmi konutları Kensington Sarayı'nda akşam yemeğinde ağırlayacak.

ABD Başkanı Obama, İngiltere'de

ABD Başkanı Obama, İngiltere'de

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.