"ABD Pazarı İhracat Konferansı"

"ABD Pazarı İhracat Konferansı"
ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Ekinci:- "Haksız gerekçelere dayanarak ABD’li sanayicilerin zorlaması ile açılan birçok anti-damping ve telafi edici vergi soruşturması ile ticaretimizin önüne engel koymaya çalışılıyor"- DEİK Türkiye-ABD İş Konseyi Başkanı Alpt

İSTANBUL (AA) - Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, "Haksız gerekçelere dayanarak ABD’li sanayicilerin zorlaması ile açılan birçok anti- damping ve telafi edici vergi soruşturması ile ticaretimizin önüne engel koymaya çalışılıyor." dedi.

Ekinci, Dış Ticaret Kompleksinde düzenlenen "ABD Pazarı İhracat Konferansı"nda, Türkiye ve Amerika çelik sektörü temsilcilerinin iki pazarı da yakından görmelerini sağlamayı hedeflediklerini kaydetti.

ABD'nin, dünya ekonomisine yön veren ve başta Türkiye olmak üzere tüm ülkelerin yakından takip ettiği bir pazar niteliğinde bulunduğunu aktaran Ekinci, "ABD ile Türkiye arasında yalnızca çelik sektöründe değil, tüm sektörlerde sıkı bir ticaret bağı söz konusu. Bu bağı rakamlarla açıklayacak olursam, Türkiye’nin 2015 yılında ABD’ye yaptığı genel ihracat 6,39 milyar dolar olurken, Türkiye’nin ABD’den ithalatı ise 11,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir." bilgilerini verdi.

Çelik sektörünün Türkiye’de ABD’ye ihracat yapabilen birkaç sektörden biri olduğunu anlatan Ekinci, iki ülke arasında gerçekleştirilen ticaret içerisinde Türk çelik ürünlerinin çok önemli bir payı bulunduğunu söyledi.

Çelik İhracatçıları Birliği verilerine göre 2015 yılında sektörün ABD’ye miktarda 2,38 milyon ton, değerde ise 1,20 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini anımsatan Ekinci, şöyle devam etti:

"İhracat miktarımız ile Türk çelik ürünlerimizin ABD ithalatı içerisinden aldığı pay yüzde 4,5 oldu. Üretimimizin en önemli girdilerinden olan hurdanın çok büyük bir kısmını ABD’den ithal etmekteyiz. Türkiye 22,4 milyon tona kadar çıkan hurda ithalatının yüzde 28’ine tekabül eden 6,2 milyon tonunu ABD’den gerçekleştirmiştir. 2015 yılında ise Türkiye’nin toplam hurda ithalatı 16,3 milyon tona gerilemiş, ithalatının yüzde 23,6’sına tekabül eden 3,8 milyon tonu ABD’den gerçekleştirmiştir.

Tüm bu verilere baktığımızda iki ülke arasındaki siyasi, tarihi ve ticari ilişkilere rağmen mevcut genel ticaret hacminin potansiyelinin çok altında kaldığını görüyoruz. Türk çelik sektörü olarak bu hacmi genişletmek adına büyük uğraşlar veriyoruz. Ancak karşımıza çıkan korumacı tutumlar nedeniyle maalesef bir adım öteye geçmekte zorlanıyoruz. Haksız gerekçelere dayanarak ABD’li sanayicilerin zorlaması ile açılan birçok anti- damping ve telafi edici vergi soruşturması ile ticaretimizin önüne engel koymaya çalışılıyor."

- "Türk çeliği Heathrow Havaalanı ve Dubai’deki Burj Khalifa gibi dünyanın en prestijli projelerinde kullanılıyor"

Serbest ticaretin fikir babası ve en önemli savunucularından biri olan ABD’nin, haksız yere Türk firmalarına karşı anti-damping ve telafi edici vergi soruşturmaları açılmasına izin vermesine ve politik olarak bu davaların açılmasını desteklemesini yanlış bulduklarını anlatan Ekinci, "Türk çelik sektörü olarak Dünya Ticaret Örgütü kuralları içinde oluşacak serbest piyasa koşullarında rekabet etmekte hiçbir çekincemiz bulunmamaktadır. Zaten dava süreçlerini yakından takip ediyor ve haklılığımızı kanıtlıyoruz. Zira bizler Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kuralları çerçevesinde ticaret yapıyoruz. Devletten hiçbir şekilde teşvik almıyor, almak da istemiyoruz. Türk çelik sektörü olarak kendi sermayemizle ürünler üretiyor ve büyüyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Türk çelik sanayisi ürünlerinin Londra’daki Heathrow Havaalanı ve Dubai’deki Burj Khalifa gibi dünyanın en prestijli projelerinde kullanıldığını hatırlatan Ekinci, "Bugün üretimde dünyadaki birçok rakibimize göre modern ve yeni makineler kullanıyoruz. Gelişen teknolojileri sürekli yakından takip ederek, üretimimizi bu doğrultuda yenilemekteyiz. Hali hazırdaki çalışan insan faktörümüz ile sektörümüz üretimden satışa ve satış sonrasına kadar birçok hizmeti başarıyla sürdürmektedir. Bütün bunlar ABD’li alıcılarımızı da cezbediyor. Ancak ABD’li yerli üreticilerin başarımızı haksız ithamlarla gölgelemesinden büyük üzüntü duyuyoruz. ABD’nin serbest ve adil çelik ticaretine karşı bu korumacı yaklaşımını sürdürmesi, bu önemli ekonomik ortaklığı daha da zayıflatacaktır." uyarısında bulundu.

- "Gerekirse Beyaz Saray'ın önünde eylem yapmalıyız"


Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi Başkanı Ekim Alptekin ise ABD pazarını Hindistan cevizine benzeterek, "Amerika pazarı dışarıdan çok sert ve katı görünüyor ama içerisine girdiğinizde çok tatlı ve yumuşak." değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'nin ABD ile ticareti öncelikli hedef olarak belirlemesi gerektiğini aktaran Alptekin, Türkiye'nin Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşmasına (TTIP) bir şekilde eklemlenmesi gerektiğini yineledi.

Alptekin, "Dünyanın en rekabetçi ekonomisi olan ve muhtemelen yıllarca öyle kalacak ABD ile ticareti şüphesiz artırmalıyız. ABD ekonomisi 50 büyük Avrupa ülkesi gibi, burada ticaret ihracatçımıza başarı getirecektir. En azından benim ABD'deki başarımın sırrı işi bilen yerel uzmanlara biraz para vermekten çekinmemek. Anti-dampingle ilgili sorunlar yok mu? Elbette var ama biz bu noktada organize olmalıyız. Gerekirse Beyaz Saray'ın önünde eylem yapmalıyız. Ancak Amerika pazarını gündemimizden çıkarma lüksümüz olmadığına inanıyorum." diye konuştu.

Ekim Alptekin, "Birçok ülke TTIP'nin dışında kalmamak için mücadele veriyor ama Türkiye'nin farkı şu, Türkiye hem NATO üyesi ve AB Gümrük Birliğine üye. Türkiye olarak biz Bosna'da, Afganistan'da Somali'de Amerikan askerleriyle birlikte ölme hakkına sahibiz ama Amerika'yla ticaret yapma hakkına sahip değiliz. TTIP'nin dışında kalmamız kabul edilemez." değerlendirmesini yaptı.

- "ABD pazarı için uzun soluklu bir çalışma gerekiyor"

Ekonomi Bakanlığı Houston Ticaret Ateşesi Deniz Şenyurt, Türkiye'deki ihracatçının yakın pazarlardan sonra alternatif olarak ABD pazarına yöneldiğini kaydetti.
Şenyurt, "ABD öyle bir pazar değil. Gittim sipariş aldım ertesi gün üretime başlayayım diye bir anlayış yok. ABD pazarı için uzun soluklu bir çalışma gerekiyor ama bu çalışma yapılırsa, sabredilirse ve doğru yerel danışmanlarla pazara girilmesi halinde önemli başarılar sağlanır." bilgilerini verdi.

Ticaret ateşeliklerinin ihracatçıya katkılarını değerlendiren Şenyurt, "Bizler ihracatçılarımıza veri tabanları sağlarız. İlgili eşleştirmeleri yapar, ziyaret organizasyonları düzenleriz. İhracatçımız lütfen biz ticaret müşavirliklerini çözüm ortağı olarak kullansın." diye konuştu.

Şenyurt, 17,9 trilyon dolar milli geliriyle ABD ekonomisinin iş yapmak için ideal bir pazar olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'nin Texas'a ihracatının 1 milyar doları aştığını söyleyen Şenyurt, ihracatın yüzde 62'sini çelik sektörünün sağladığını kaydetti. Şenyurt, ABD'de vergi konusunda en avantajlı eyaletin Texas olduğunu belirterek, Türk yatırımcılara bu eyalette yatırım yapmayı önerdi.



- "Amerikalı avukatlarla çalışın"



Kordsa Global CEO’su Cenk Alper, Kordsa Global'in Amerika'da Çinli üreticilere karşı anti-damping davası açmaya hazırlandıklarını belirterek ABD'de üretim yapacaklara Amerikalı avukatlarla çalışmaları gerektiğini söyledi.

Borusan Mannesman Pipe US Yönetim Kurulu Üyesi Erol Akgüllü ise "ABD yatırımında başarı hikayesi" konulu sunumunu yaptı.

Ernst & Young Direktörü Sercan Bahadır da TTIP'nin Türkiye'ye muhtemel etkilerini ele alan bir sunum yaptı. Bahadır, "TTIP'nin tamamlanması halinde Türkiye en çok etkilenecek ülke olmayacaktır ama etkilenen ülkelerden biri olacağını unutmamamız gerekiyor. Pazar payı ve milli gelirde düşüşler olacaktır." diye konuştu.

Bahadır, soru cevap bölümünde gelen bir soru üzerine ise, "TTIP neredeyse yürürlüğe girecek ama biz hala aynı noktadayız." yorumunu yaptı.

Konferans plaket takdimleriyle devam etti.

Kaynak:Anadolu Ajansı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.