Adnan Oktar Organize Suç Örgütü Davası

İSTANBUL (AA) - Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik, aralarında örgütün elebaşı Adnan Oktar'ın da bulunduğu 73'ü tutuklu 226 sanığın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısında bulunan salonda yapılan duruşmada, soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak tahliye olan tutuksuz sanık Mustafa Arular savunma yaptı.

Arular, örgüt 2007 yılında girdiğini, "turnikeye girdiğini, infak verdiğini", örgüt karargahı olarak bilinen Dragos adlı villaya haftada birkaç kez gittiğini, burada örgüt elebaşını korumak için nöbet de tuttuğunu anlattı.

Adnan Oktar'ın her konuya müdahil olduğunu, ondan habersiz hareket edemediklerini kaydeden Arular, şunları söyledi:

"A9 stüdyosundaydım. Konuk sayısına göre bir sandalye eksikti. Oradakilerden birine 'bir sandalye daha gerekir mi?' diye sordum. Bunu duyan Adnan Oktar, 15 dakika küfür etti. 'Biz burada neciyiz ona soruyorsun?' diye bağırıyordu. Adnan Oktar’ın cümlelerinde küfür sayısı genel ifadelerinden daha fazladır. Kazanılan paradan örgütün bilgisi olmadan kişisel harcama yapılamaz. Paraları aralıklarla Dragos'taki kule denen yere notla bırakırdık. Özel bir harcama yapmamız gerektiğinde mesela ’Şu rahatsızlığım var, hastaneye gitmem gerekli, bu kadar parayı kendime ayırabilir miyim?' diye sorardık."

- "Kızların enaniyetini kıracaksınız"

Arular, "turnike" konusunda şunları anlattı:

"Kızlardan sorumlu kişilere 'mihmandar' denir. Kız eve gelir, birlikte olunur. Bu cinsel birliktelik Adnan Oktar'ın tarif ettiği şekilde yaşanır. Turnike, kız ya da erkek olarak ayrılan bir şey değil. Adnan Oktar, kızları 'siz erkek kardeşlerinize hizmet ediyorsunuz, ecir kazanıyorsunuz' diye ikna ediyor. Erkekleri ise 'kızların enaniyetini kıracaksınız' diye ikna ediyor. Her iki tarafı da dini yolla kandırıyordu. Turnike sisteminin Adnan Oktar’ın bir emri olduğunu, buna uyulmamasının mümkün olmadığını söylemek isterim. Bir kişi örgütten ayrıldığından arkasından hemen dedikodu çıkarılır. Bir işe girmeye çalıştığında iş yeri aranır, bir işe girmişse işten ayrılması sağlanmaya çalışılırdı. Erkeklere homoseksüel damgası vurulurdu, dolabından makyaj malzemesi çıktığı söylenirdi."

"Örgütte aklı olmayan robotlara dönüştürülüyorsunuz." diyen Arular, savunmasının devamında, "Cezaevine girince kendime bir defter tutmuştum. Adnan Oktar'ın yaptıklarını hatırladıkça yazıyordum. Senelerin verdiği beyin kirliliğini temizlemek için kendimle uğraştım." dedi.

Çapraz sorgusuna geçilen Arular, sanık avukatlarının sorularını yanıtlamadı.

Arular'ın çapraz sorgusunun ardından söz alan sanık avukatları, sanığın, hakkındaki cinsel suçlar nedeniyle tutuklanmasını aksi halde kendi müvekkillerinin de tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti, sanık Arular'ın tutuklanması talebini reddederek, duruşmayı yarına erteledi.